Biz Mübarek ay diyoruz. Oruç diyoruz. Sahur, iftar, Kur’an diyoruz. Yalnız, mevzu hiddet ve öfke olunca kendini düzelten yok. Küçücük şeylerden kıyametler kopuyor. Kişi zapt edemediği öfkesine bir kılıf vurup oruçtandır diyor. Televizyon programlarını takip edin. Ramazan ayına girdiğimizden beri kırmızı alarm çalıyor. Öyle ki Oruç tutanların hiddeti konusunda önüne gelen fetva verecek hale geldi.
Neymiş “ Oruç tutan sinirlerine hâkim olamayıp karşındakilere eziyet ediyorsa oruç tutmasın bu hareketiyle topluma zarar vereceğine bir fakiri doyursun İslam kolaylık dinidir” vs...
Bu konuşmalar da doğruluk payı yok mu? Elbette var. Şu bir gerçek ki, günümüzde oruçlu insan açlığın verdiği stresle etrafındakilere saldırmıyor değil. Buda yetmiyormuş gibi kişi, kendi kişisel sorunlarına orucu ve mübarek ayı mazeret olarak sunup hatalarına kalkan yapıyor.
Anlayacağınız öyle bir imaj çizildi ki bu oruç tutanların hepsi saldırgan sağa sola sataşan hiddetini alamayan, öfkeli kişilermiş gibi lanse ediliyor. Tabiî ki bizler özde değil de sözde Müslümanlar olursak, orucunda hayatımıza kattığı mesajı alamazsak yorumlar da böyle olur. Tutulan Oruçla günahları yakmak gerekirken, orucu bahane ederek orucun maneviyatından nasip alamayanlar bulundukları mekânlarda terör estirmekle kalmayıp, dinimizi de lekeliye biliyorlar.
Lütfen böyle yapmayın, etmeyin. Oruç bumudur? Ramazan ayı bumudur? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Bu ay sıradan bir ay değildir. Bu günler sıradan günler değildir.
Ramazan yanmak demektir. Günahları yakmak demektir. Sinirden ve öfkeden kendini ve etrafındakileri yakmak değildir.
Şunu unutmayalım ki oruçlu kişinin hiddetli ve öfkeli olmaması gerekir.
Ne yapalım “Sen sinirlisin bak hem günaha giriyor, hem de insanı günaha sokuyorsun” deyip bu bahaneyi gerekçe sunarak, kişiyi oruç tutmaktan men mi etmek gerekir, yoksa o kişi oruç tutarken orucun maneviyatını ve sevabını kazanmak ve gerçek hakiki oruç tutmak istiyorsa ki tutan için durum öyledir. O zaman orucun şartlarına uyması mı gerekir. Sözü size bırakıyorum.
Gözden kaçırmamız gereken önemli bir detay varsa da sözde değil, özde oruç tutmalıyız. Olması gereken de budur.(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.)[Hakim]
Velhasıl bu tür oruç tutanlar, demek ki sadece yemeyi ve içmeyi terk etmişlerdir. Peki, bu orucun oruç olması için yeterlimidir. Maalesef değil çünkü burada kastedilen gerçek oruçtur. Gerçek oruç olması içinde boş saçma, hayâsız, küfür ve fuhuş sözleri terk etmekle Oruç, oruç olur.
Yani bu ne demektir biliyor musunuz? Oruç tutan kişi bir kaşık suda insanı boğmaz, pire için yorgan yakmaz. Sağa-sola sataşmaz. Gönül incitmez ve de kırmaz. Boş ve fuzuli konuşmaz. Ufak-tefek, saçma sapan şeyler için kıyamet koparmaz. Yok, bunun aksi davranırsa nerde kaldı orucu.
”Oruç sabrın yarısı(dır) değil miydi?
“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]
Oruç tutan kişinin karakterine Resullullah (s.a.v) ışık tutmuş ve uyarmıştır. Evet!
“Sen oruçlusun kötü söz söyleme, yapma, etme. Bu hayâsız sözler senin gibi oruç tutana ve senin oruçlu ağzına yakışmaz. Bilhassa oruçlu olan bu hareketleri yapmaz. Sen yapma. Ola ki biri sana sataşırsa, ağzını bozarsa, üstüne yürürse onun yaptığı gibi ona karşılık verme. O kişiye “Ben oruçluyum”de. Sen bana sataş sanda ben sana cevap vermem, çünkü tuttuğum oruç beni sağa sola saldırmaktan ve hayâsız sözler kullanmaktan men eder. Benden uzak dur. Ben de senden uzağım. Der çekilirsin.
O zaman ne olur biliyor musun?
(Oruç tutan müminin susması tespih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]
Susman "Allah", Tefekkürün” La ilahe İllallah Muhammedun Resulullah", sessizliğin zikir, Uykuya dalsan dinlenme halin Allaha ibadet olur. El açıp Rabbine sığınsan ettiğin dualar kabul olur. Tuttuğun oruç Rabbin katında gerçek oruç olup sevimli olur ve amelinin sevabı ve mükâfatı da bol olur.
“Cennet’te Reyyan denilen bir kapı vardır. Bu kapıdan kıyamet gününde yalnız oruçlular girer. O günde oruçlular nerede diye nida edildiğinde, oruçlular kalkıp oradan girerler. Oruçluların sonuncusu girdiğinde kapı kapatılır ve oradan içeriye artık hiç kimse giremez.” (Müslim)
Rabbim cümlemizi gerçek oruç tutanlardan ve yine cümlemizi Reyyan kapısından cennete girenlerden eylesin (âmin)
Selam ve dua ile…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Dilek Çiftçi
Bu ne şiddet bu celal…
Biz Mübarek ay diyoruz. Oruç diyoruz. Sahur, iftar, Kur’an diyoruz. Yalnız, mevzu hiddet ve öfke olunca kendini düzelten yok. Küçücük şeylerden kıyametler kopuyor. Kişi zapt edemediği öfkesine bir kılıf vurup oruçtandır diyor. Televizyon programlarını takip edin. Ramazan ayına girdiğimizden beri kırmızı alarm çalıyor. Öyle ki Oruç tutanların hiddeti konusunda önüne gelen fetva verecek hale geldi.
Neymiş “ Oruç tutan sinirlerine hâkim olamayıp karşındakilere eziyet ediyorsa oruç tutmasın bu hareketiyle topluma zarar vereceğine bir fakiri doyursun İslam kolaylık dinidir” vs...
Bu konuşmalar da doğruluk payı yok mu? Elbette var. Şu bir gerçek ki, günümüzde oruçlu insan açlığın verdiği stresle etrafındakilere saldırmıyor değil. Buda yetmiyormuş gibi kişi, kendi kişisel sorunlarına orucu ve mübarek ayı mazeret olarak sunup hatalarına kalkan yapıyor.
Anlayacağınız öyle bir imaj çizildi ki bu oruç tutanların hepsi saldırgan sağa sola sataşan hiddetini alamayan, öfkeli kişilermiş gibi lanse ediliyor. Tabiî ki bizler özde değil de sözde Müslümanlar olursak, orucunda hayatımıza kattığı mesajı alamazsak yorumlar da böyle olur. Tutulan Oruçla günahları yakmak gerekirken, orucu bahane ederek orucun maneviyatından nasip alamayanlar bulundukları mekânlarda terör estirmekle kalmayıp, dinimizi de lekeliye biliyorlar.
Lütfen böyle yapmayın, etmeyin. Oruç bumudur? Ramazan ayı bumudur? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Bu ay sıradan bir ay değildir. Bu günler sıradan günler değildir.
Ramazan yanmak demektir. Günahları yakmak demektir. Sinirden ve öfkeden kendini ve etrafındakileri yakmak değildir.
Şunu unutmayalım ki oruçlu kişinin hiddetli ve öfkeli olmaması gerekir.
Ne yapalım “Sen sinirlisin bak hem günaha giriyor, hem de insanı günaha sokuyorsun” deyip bu bahaneyi gerekçe sunarak, kişiyi oruç tutmaktan men mi etmek gerekir, yoksa o kişi oruç tutarken orucun maneviyatını ve sevabını kazanmak ve gerçek hakiki oruç tutmak istiyorsa ki tutan için durum öyledir. O zaman orucun şartlarına uyması mı gerekir. Sözü size bırakıyorum.
Gözden kaçırmamız gereken önemli bir detay varsa da sözde değil, özde oruç tutmalıyız. Olması gereken de budur.(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.)[Hakim]
Velhasıl bu tür oruç tutanlar, demek ki sadece yemeyi ve içmeyi terk etmişlerdir. Peki, bu orucun oruç olması için yeterlimidir. Maalesef değil çünkü burada kastedilen gerçek oruçtur. Gerçek oruç olması içinde boş saçma, hayâsız, küfür ve fuhuş sözleri terk etmekle Oruç, oruç olur.
Yani bu ne demektir biliyor musunuz? Oruç tutan kişi bir kaşık suda insanı boğmaz, pire için yorgan yakmaz. Sağa-sola sataşmaz. Gönül incitmez ve de kırmaz. Boş ve fuzuli konuşmaz. Ufak-tefek, saçma sapan şeyler için kıyamet koparmaz. Yok, bunun aksi davranırsa nerde kaldı orucu.
”Oruç sabrın yarısı(dır) değil miydi?
“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]
Oruç tutan kişinin karakterine Resullullah (s.a.v) ışık tutmuş ve uyarmıştır. Evet!
“Sen oruçlusun kötü söz söyleme, yapma, etme. Bu hayâsız sözler senin gibi oruç tutana ve senin oruçlu ağzına yakışmaz. Bilhassa oruçlu olan bu hareketleri yapmaz. Sen yapma. Ola ki biri sana sataşırsa, ağzını bozarsa, üstüne yürürse onun yaptığı gibi ona karşılık verme. O kişiye “Ben oruçluyum”de. Sen bana sataş sanda ben sana cevap vermem, çünkü tuttuğum oruç beni sağa sola saldırmaktan ve hayâsız sözler kullanmaktan men eder. Benden uzak dur. Ben de senden uzağım. Der çekilirsin.
O zaman ne olur biliyor musun?
(Oruç tutan müminin susması tespih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]
Susman "Allah", Tefekkürün” La ilahe İllallah Muhammedun Resulullah", sessizliğin zikir, Uykuya dalsan dinlenme halin Allaha ibadet olur. El açıp Rabbine sığınsan ettiğin dualar kabul olur. Tuttuğun oruç Rabbin katında gerçek oruç olup sevimli olur ve amelinin sevabı ve mükâfatı da bol olur.
“Cennet’te Reyyan denilen bir kapı vardır. Bu kapıdan kıyamet gününde yalnız oruçlular girer. O günde oruçlular nerede diye nida edildiğinde, oruçlular kalkıp oradan girerler. Oruçluların sonuncusu girdiğinde kapı kapatılır ve oradan içeriye artık hiç kimse giremez.” (Müslim)
Rabbim cümlemizi gerçek oruç tutanlardan ve yine cümlemizi Reyyan kapısından cennete girenlerden eylesin (âmin)
Selam ve dua ile…