Şanlıurfa, var olduğu günden bu yana her zaman algılarla yönetilmeye çalışılmıştır ve çoğu zamanda bu algılar başarıya ulaşmıştır.
Çok uzağa gitmeyelim; Şanlıurfa için çalışan ve Şanlıurfa için bir şeyler yapmak isteyen, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç için “Maraşlıları Şanlıurfa’ya doldurdu” denilerek algı yapıldı.
Çok geçmeden yerine oturan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye de sayısız algı yapıldı. Şimdi de algı lobisinin ve bazı Urfalıların sıradaki kurbanı Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik oldu.
Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik, koltuğa oturur oturmaz bilim yuvası olan üniversitedeki tarikatların dallarını kesti. Eski Rektör Ramazan Taşaltın döneminde üniversiteye yerleşen Hayratçılar pasifize edildi. Rektör koltuğa otururken haklı olarak kendi ekibini kurabilir ve çalışma arkadaşlarını seçebilir.
Rektör çalışma ekibine dışarıdan iki arkadaş getirmiş doğal olarak. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Oymak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Esra Siverekli, Danışman Hatice Parmaksız, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Kaya. Öğrenci İşleri Daire Başkanı Müslüm Yıldız ise çalışma kültürlerinin farklı olduğunu söyleyerek ayrılmak istemiş ve istifalarını sunmuşlar. Ancak rektör ısrarla kalmalarını istemişse de bu kişiler görevlerine devam etmek istememişlerdir.
Şimdi Şanlıurfa kamuoyuna bir sorum var?
Bir insanın kendi çalışma arkadaşlarını seçmek istemesi kadar doğal ne var?
Elbette yok, aynı fikirdeyiz. E, o zaman her zaman avını bekleyen aslan misali köşesine sinen Urfa algı lobisinin “Rektör Urfalıları pasifize ediyor” algısına niye düşüyoruz.
Bir taraf çalışma ekibine birilerini dahil etmiş, diğer taraf da bunun kendilerine uygun olmadığını söyleyerek istifa etmiş. Eğer rektör ve getirdiği adamlarda bir sıkıntı varsa, elbette ki bunun hesabı gerek adalet ve gerekse de kamuoyu vicdanı önünde sorulur.
Tek dertleri “musluklarının kesilmemesi” olan bu “derin Urfa algı lobisine” lütfen artık kimse kanmasın ve prim vermesin. Zira bu algı lobisi, Şanlıurfa’ya dönülmez zararlar vermeye devam edecektir.
Urfa’yı “algı lobisi” değil bilim kurtaracaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Celal Çiftçi
Şanlıurfa ve algı lobisi üniversite için devrede!
Şanlıurfa, var olduğu günden bu yana her zaman algılarla yönetilmeye çalışılmıştır ve çoğu zamanda bu algılar başarıya ulaşmıştır.
Çok uzağa gitmeyelim; Şanlıurfa için çalışan ve Şanlıurfa için bir şeyler yapmak isteyen, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç için “Maraşlıları Şanlıurfa’ya doldurdu” denilerek algı yapıldı.
Çok geçmeden yerine oturan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye de sayısız algı yapıldı. Şimdi de algı lobisinin ve bazı Urfalıların sıradaki kurbanı Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik oldu.
Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik, koltuğa oturur oturmaz bilim yuvası olan üniversitedeki tarikatların dallarını kesti. Eski Rektör Ramazan Taşaltın döneminde üniversiteye yerleşen Hayratçılar pasifize edildi. Rektör koltuğa otururken haklı olarak kendi ekibini kurabilir ve çalışma arkadaşlarını seçebilir.
Rektör çalışma ekibine dışarıdan iki arkadaş getirmiş doğal olarak. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Oymak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Esra Siverekli, Danışman Hatice Parmaksız, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Kaya. Öğrenci İşleri Daire Başkanı Müslüm Yıldız ise çalışma kültürlerinin farklı olduğunu söyleyerek ayrılmak istemiş ve istifalarını sunmuşlar. Ancak rektör ısrarla kalmalarını istemişse de bu kişiler görevlerine devam etmek istememişlerdir.
Şimdi Şanlıurfa kamuoyuna bir sorum var?
Bir insanın kendi çalışma arkadaşlarını seçmek istemesi kadar doğal ne var?
Elbette yok, aynı fikirdeyiz. E, o zaman her zaman avını bekleyen aslan misali köşesine sinen Urfa algı lobisinin “Rektör Urfalıları pasifize ediyor” algısına niye düşüyoruz.
Bir taraf çalışma ekibine birilerini dahil etmiş, diğer taraf da bunun kendilerine uygun olmadığını söyleyerek istifa etmiş. Eğer rektör ve getirdiği adamlarda bir sıkıntı varsa, elbette ki bunun hesabı gerek adalet ve gerekse de kamuoyu vicdanı önünde sorulur.
Tek dertleri “musluklarının kesilmemesi” olan bu “derin Urfa algı lobisine” lütfen artık kimse kanmasın ve prim vermesin. Zira bu algı lobisi, Şanlıurfa’ya dönülmez zararlar vermeye devam edecektir.
Urfa’yı “algı lobisi” değil bilim kurtaracaktır.