Selam dostlar…

Bir gün bir adamın, kara merkebi varmış, ama çok inatçıymış Merkep!

Bahar zamanında bu inadının bir değeri anlamı ve zararı da yokmuş…

Merkebin İnadı kendine zarar verirmiş…

Kış gelince merkebin sahibi… Merkebi ahıra sokmaya çalışmış olmamış…

Günlerce denemiş olmamış… Bir akşam eline sopayı almış…

Demokratik ısrarına rağmen, bu inatçı merkep bir turlu ahıra girmemiş…

Eeee… Kar kış kıyamet merkep donma pahasına olsa bile…

Ahıra girmemiş kara ve inatçı merkep…

Merkebin sinirli sahibi bir hışımla… Merkebe inat…

Ahırı yakmış…

İnek oradan haykırmış…

--yahu sahip bu eşeğe kızdın ahırı niye yakıyorsun! Biz ne yapacağız!

Muhtar.

--mübarek adam, eşeğin ayaklarını keseydin öyle soksaydın ahıra!

Ayak diretmezdi merkep oğlu merkep… Akıllı olun biraz yaaa demiş!

Biz demedik hikâye öyle diyor!

Sözümüzü niye meclisinize alıyorsunuz ki alabildiğine dışardadır sözümüz!

Şimdi günümüze gelelim…

Yahu üst akıl kardeşlerim, ağam… Yakışıklı idarecim…

Etme; pire için yorgan yakmanın âlemi yok!

Osm. Ortadoğu hasta hanesi savunucusu falan değiliz…

Lakin memleketimizin sağlık alanında sırtlayan özel bir Hasta hanedir!

Varsa kişilerin suçu, valla adaletin önünde herkes eğilmek zorundadır!

Siz böyle davranmakla, Urfa halkını cezalandırıyorsunuz…

Orada çalışan binlerce personeli cezalandırıyorsunuz…

200 gr doğan bebeği cezalandırıyorsunuz… Etme ağam!

Parası olmayanın sığındığı kapı idi Osm. Ortadoğu hasta hanesi, sayenizde!

Kim çok temiz ki ama hizmet eden bir kurumu da kişi nedeniyle, cezalandıramazsınız!

Urfa anlamaz paralelden, şundan budan …

Biz ülkemizi bayrağımızı liderimiz, dünyaya değişmeyiz…

Sandıkta belli olmuyor mu ama bura Urfa elde yok avuçta yok!

Urfa da olmayan cihaz Osm. de var bizi Antep yolarına sevk etmeyin!

Bu gün git yarın gel durumlarına sokmayın…

Osm. Kimsenin hastanesi değil halkın malıdır eğer faydalanılıyorsa!

Bir yalana kır şahit, dönemindeyiz, aklın yolu birdir…

Bir birey için toplum cezalandırılamaz.

Yani Osm. Ortadoğu Hasta hanesini kapatamazsınız…

Ne siz ahır sahibi olun, ne biz muhtar olalım, var mıdır ki orda da merkep?

Biz dedik hak ve halk için, sözün uçmaması adına…

Firari duyguları topladık hikâye ile gerçek arası…

İster gül atarsınız ister diken saplarsınız, gülde bizim diken de! baaaayy!