Selam dostlar.

Bu memlekete, yani Urfa’mıza yazık ediyorsunuz.

Eline fotoğraf makinesi ve kalem alan ‘’Ben gazeteciyim’’ diye geziyor.

Patron, neyi emrediyorsa onu yapıyor, onu yazıyor onu çekiyor

Tamamen satılık kalem, tamamen uşak objektif… Mesele duygusal

Tamam, hukuki bir sorun yok, ama vicdani sorumluluk var.

Bir kere gazetecilik tanımını tanımlayalım

Gazeteci demek?

Yeterli belgeleri toplayarak, dürüst tarafsız ve etik kurala dayalı

Halkın takdirine cesaretle sunmaktır gazetecilik. Ama doğru ve namuslu!

Gazetecilik soytarılık değildir.

Kaç gündür Urfa’nın tipik dijital kahramanları şöyle bir haber yayınlıyorlar

Falan yerde isot taşıyan resmi araç görüntüledik. Yok yaaaaa

Habere bak. Etik mi bu şimdi

Eeee ne haber be… Burhan felek ödülünü alırsınız artık!

Utanın be bir kere sizin kaleminiz satılık olduğu gibi vicdanınız da yok!

Kamu nedir, kanun nedir, içtihat nedir, bilseniz zaten o haberi yapmasınız.

Urfa da her şey doğru da bir personel, resmi araçla isot taşıdı diye mi?

Haber yapıyorsunuz ve biz gazeteciyiz diye hava atıyorsunuz.

Çünkü o adama gücünüz yetti.

Biliyor musunuz haber yaptığınız o konudan dolayı…

Dört kişinin işine son verildi. 

Tanımam bilmem bu işçi kardeşleri, bu dört işçinin her birinin üç çocuğu varsa...

 İşlerine son verdiler, Okul vakti sayenizde açlar ve açıktalar.  

Namuslu gazeteciler.

Sıkıysa onlarca makam arabaları yazın

Sıkıysa çalınan vergileri yazın.

Sıkıysa töre cinayetlerini… Silahlanmayı yazsana.

Sıkıysa işe gelmeyen, ama çatır çatır maaş alanları yazın

Sıkıysa belediyeleri yazın.

Sıkıysa ağaları beyleri yazın.

Sıkıysa elektriği yazın sıkıysa doğal gazı yazın

Sıkıysa işçinin yok olan maşını yazın. Satılık sendikaları yazın.

Sıkıysa Urfa’yı talan edeni yazın.

Sıkıysa tefecileri, mafya babalarını yazın.

Sıkıysa Şıh, ermiş derviş, üfürükçüyü yazın.

Sıkıysa Urfa’yı parselleyen feodal yapıları yazın.

Yazamazsınız. Yemez…

Kasım başkan su fiyatını aşağı çekecekti yazsana…

Kasım başkan ak partiye geçecek yazsana…

Kasım başkan niye istifa etti yazsana.

Hastaneler leş gibi çalan çalana yazsana

Yalan dolan ihaleleri yazsana 

Doktor yok, yol yok, su yok, yazsana

Belediyeler borç batağında yazsana

Şanlıurfa mülteci cennetti olmuş yazsana.

Bahçelievler randevu merkezi olmuş yazsana 

Her yer yasaklı madde dolmuş yazsana her evde bir bağımlı var yazsana.

Yıkım bekleyen ölüm saçan binaları yazsana

Kentsel dönüşümde unutulan Şanlıurfa’yı yazsana.

Şanlıurfa hızlı tren beklerken köye dönüşüyor yazsana…

Tırşık kalem yazamazsın… Patronun da şeyi yemez!

Ya bir mıymıntı idareciyi sıkıştırırsın yalan dolanla ya da

Aptal bir işçinin isot taşımasını görüntüler halkın ekmeği ile oynarsın.

Sonra sen ve sahibin çıkar ben gazeteciyim diye hava atarsın…

Ha de oradan… Gazeteciliğin cılkını çıkardınız.

Urfa’yı zaten siz bu hale soktunuz.