Bedir ağa beklide ölmüş olan askerin, dudağına el yordamıyla su değdirirken,
Bir taraftan da askerin ustu başı ıslanmasına rağmen tepki yoktu…
Üzüntüden titriyordu Bedir ağa gözünden yaş gelerek…
Bedir ağa.
—Oğul ölme gençsin ölme, benim için ölme vatan için öl benim için ölmeee kaaaallk.
Silkeliyordu var gücüyle askeri diğer birinci askerde cılız sesi ile avazı çıktığı kadarıyla,
birinci asker.
—Gardıyaaaaaaaaaan kimse yok mu asker ölüyor vicdansızlar Allahsızlar loooooo
yok, yok kimse duymuyordu, Bedir ağa sıtılı kavradığı gibi ölmüş sandığımız askerin…
üzerine olanca suyu boca ederek uyanmasını denemişti ama uyanmadı işte asker ölmüştü.
Bedir ağa boş bir çuval gibi zindanın bir köşesine çökerken artık sabah olmuştu.
Ne bedir ağa, nede birinci asker uyamamışlardı… Aç ve susuz olmalarına rağmen birinci asker.
İkinci askerin cesedinin başına gelerek kardeş dediği askerin cansız bedenine sapsarı yüzüne bakarak içten ve derinden ağlayarak içinden dayanılmaz isyanı dışarı ve zindanın taşları dövercesine ağıt yakıyordu. ilk duyulmuştu bu ağıt
Birinci asker.
—vara, vara vardım Siverek elinde bir hana
hancı dedi bu garibandır yatağını serin eyvana
oradan bir zalım çıktı dedi bu urfalıdır atın bunu zindana
Haklıydı ağıtında birinci asker yukarda İsmail komutan odasında kahve yudumluyorken..
Birden kapı heyecanla ve hiddetle iki üç kez çalındı.
İsmail komutan.
—Gir, gir!
posta efendi.
—komutan, şey… Komutan.
İsmail komutan.
—Ne oldu oğlum.
posta efendi.
—Mahkumlardan biri öldü efendim.
Yerinden bir ok gibi fırlayarak…
İsmail komutan.
—Bedir ağamı?
posta efendi.
—Hayır komutan.
İsmail komutan.
--Ya kim oğlum.
posta efendi.
—İkinci asker. İkinci asker öldü. Urfalı
İsmail komutan.
—Ulan bir günde hayırlı bir havadis edin dişimi kırayım yahu…bu mahkum yani asker yaşlı olan mı . urfalıydı değil mi
posta efendi.
—Evet komutan.evet o urfalı
İsmail komutan.
—yazık, çok yazık, böyle mi gerekiyordu, Allah rahmet etsin, garibandı galiba kimi kimsesi yok değil mi
Posta başı.
—yok komutan zaten yılardır burada asker!!! Ne harpler yaşamış iyi bir vatanseverdi… yemene bile gitmiş …. Yazık, yazık
İsmail komutan.
—Evet hakaten yazık, beklide bir hiç uğruna ne ise dallandırmadan bulandırmadan bir mezar hazırlayın. Ve bana Osman hocayı çağırın gelsin. Elinizi çabuk tutun.
Posta başı .
Derhal komutanım derhal.
Posta başı gözündeki yaşı silerek kendi ekseninde hızlı bir u dönüşü yaparak odadan çıktı…
İsmail komutan koltukta otururken alında biriken ter damlalarını cebinde çıkardığı mendille sildikten sonra başını iki eline alarak sesli düşünüyordu …
‘’Vah askerime vah, ama böyle gerekiyordu yazık oldu Mehmet’ime’’ bir taraftan da gizli ibare şifleri telgrafı usulca açtı…İstanbul dan geliyordu….
Siverek iline jandarma komutanlığına…
Memleketin düştüğü duruma istinaden onu fırsat bilerek kuva-yi milliye adı altında örgütleme
Başladığını ihbar almaktayız bu nedenle silahlı çeteler oluşmaktadır bağlılığınızdan…
Şüphe ye düşmediğimizden şimdilik müttefiklerimizle yapılan anlaşma neticesinde derhal önlem alınması bu gibi durumlardaki kişileri derhal anında infaz edilmesi zaruridir …
Arz ederiz
Teşkilat-ı mahsusa Adına
Hüsamettin bey
İsmail komutan aldığı telgrafı hızla masanın üzerine fırlatarak koltuğa yaslandı… şöyle bir derinlere dalmıştı sonra usulca içi altın akçelerle. Dolu çekmeceyi açarken
Çil, çil altınlara elini alırken içinden…
‘’Rabim şükürler bir milletin dirilişi başladı, Bunu nasıl bedir ağaya izah etmeli, kimse sırımıza vukuf olmamalı, Mustafa kemal yola çıktı bir gün bu millet atla it izini ayrıştırma zamanı gelmiştir, İstanbul’dakiler uymaktalar, halen müttefikler der durular Bedir ağayı içeriye atmasaydım Berj Ağa öldürecekti yazık olurdu böylesi bir kahramana bir şehit verdik ama olsun! Şu altınları da Sivas,a bir yollamanın mutlaka bir yolu olmalı! Ne ise bakacağız…
İsmail komutan.aldığı telgrafı yakarken
—Posta efendi posta efendi…Çavuşu çağırın bana.
Posta.
—Derhal efendim
(Devam Edecek)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilal BEBE
Nefretin Çocukları 1915 (48)
Bedir ağa beklide ölmüş olan askerin, dudağına el yordamıyla su değdirirken,
Bir taraftan da askerin ustu başı ıslanmasına rağmen tepki yoktu…
Üzüntüden titriyordu Bedir ağa gözünden yaş gelerek…
Bedir ağa.
—Oğul ölme gençsin ölme, benim için ölme vatan için öl benim için ölmeee kaaaallk.
Silkeliyordu var gücüyle askeri diğer birinci askerde cılız sesi ile avazı çıktığı kadarıyla,
birinci asker.
—Gardıyaaaaaaaaaan kimse yok mu asker ölüyor vicdansızlar Allahsızlar loooooo
yok, yok kimse duymuyordu, Bedir ağa sıtılı kavradığı gibi ölmüş sandığımız askerin…
üzerine olanca suyu boca ederek uyanmasını denemişti ama uyanmadı işte asker ölmüştü.
Bedir ağa boş bir çuval gibi zindanın bir köşesine çökerken artık sabah olmuştu.
Ne bedir ağa, nede birinci asker uyamamışlardı… Aç ve susuz olmalarına rağmen birinci asker.
İkinci askerin cesedinin başına gelerek kardeş dediği askerin cansız bedenine sapsarı yüzüne bakarak içten ve derinden ağlayarak içinden dayanılmaz isyanı dışarı ve zindanın taşları dövercesine ağıt yakıyordu. ilk duyulmuştu bu ağıt
Birinci asker.
—vara, vara vardım Siverek elinde bir hana
hancı dedi bu garibandır yatağını serin eyvana
oradan bir zalım çıktı dedi bu urfalıdır atın bunu zindana
hayeeee hayeeee hayeeeee hayeeee dayeeeee dayeeee.
Ah ölem, ölem, ölemmmmm de kime be diyem
Beyler kahve koymuş, içiyor fincana ….
Allah sizi duşurmesin, sivrek elinde zindanına
hayeeee hayeeee hayeeeee hayeeee dayeeeee dayeeee.
Ah ölem, ölem, ölemmmmm de kime be diyem.
Haklıydı ağıtında birinci asker yukarda İsmail komutan odasında kahve yudumluyorken..
Birden kapı heyecanla ve hiddetle iki üç kez çalındı.
İsmail komutan.
—Gir, gir!
posta efendi.
—komutan, şey… Komutan.
İsmail komutan.
—Ne oldu oğlum.
posta efendi.
—Mahkumlardan biri öldü efendim.
Yerinden bir ok gibi fırlayarak…
İsmail komutan.
—Bedir ağamı?
posta efendi.
—Hayır komutan.
İsmail komutan.
--Ya kim oğlum.
posta efendi.
—İkinci asker. İkinci asker öldü. Urfalı
İsmail komutan.
—Ulan bir günde hayırlı bir havadis edin dişimi kırayım yahu…bu mahkum yani asker yaşlı olan mı . urfalıydı değil mi
posta efendi.
—Evet komutan.evet o urfalı
İsmail komutan.
—yazık, çok yazık, böyle mi gerekiyordu, Allah rahmet etsin, garibandı galiba kimi kimsesi yok değil mi
Posta başı.
—yok komutan zaten yılardır burada asker!!! Ne harpler yaşamış iyi bir vatanseverdi… yemene bile gitmiş …. Yazık, yazık
İsmail komutan.
—Evet hakaten yazık, beklide bir hiç uğruna ne ise dallandırmadan bulandırmadan bir mezar hazırlayın. Ve bana Osman hocayı çağırın gelsin. Elinizi çabuk tutun.
Posta başı .
Derhal komutanım derhal.
Posta başı gözündeki yaşı silerek kendi ekseninde hızlı bir u dönüşü yaparak odadan çıktı…
İsmail komutan koltukta otururken alında biriken ter damlalarını cebinde çıkardığı mendille sildikten sonra başını iki eline alarak sesli düşünüyordu …
‘’Vah askerime vah, ama böyle gerekiyordu yazık oldu Mehmet’ime’’ bir taraftan da gizli ibare şifleri telgrafı usulca açtı…İstanbul dan geliyordu….
Siverek iline jandarma komutanlığına…
Memleketin düştüğü duruma istinaden onu fırsat bilerek kuva-yi milliye adı altında örgütleme
Başladığını ihbar almaktayız bu nedenle silahlı çeteler oluşmaktadır bağlılığınızdan…
Şüphe ye düşmediğimizden şimdilik müttefiklerimizle yapılan anlaşma neticesinde derhal önlem alınması bu gibi durumlardaki kişileri derhal anında infaz edilmesi zaruridir …
Arz ederiz
Teşkilat-ı mahsusa Adına
Hüsamettin bey
İsmail komutan aldığı telgrafı hızla masanın üzerine fırlatarak koltuğa yaslandı… şöyle bir derinlere dalmıştı sonra usulca içi altın akçelerle. Dolu çekmeceyi açarken
Çil, çil altınlara elini alırken içinden…
‘’Rabim şükürler bir milletin dirilişi başladı, Bunu nasıl bedir ağaya izah etmeli, kimse sırımıza vukuf olmamalı, Mustafa kemal yola çıktı bir gün bu millet atla it izini ayrıştırma zamanı gelmiştir, İstanbul’dakiler uymaktalar, halen müttefikler der durular Bedir ağayı içeriye atmasaydım Berj Ağa öldürecekti yazık olurdu böylesi bir kahramana bir şehit verdik ama olsun! Şu altınları da Sivas,a bir yollamanın mutlaka bir yolu olmalı! Ne ise bakacağız…
İsmail komutan.aldığı telgrafı yakarken
—Posta efendi posta efendi…Çavuşu çağırın bana.
Posta.
—Derhal efendim
(Devam Edecek)