—Alın bu şerefsizi atın infaz odasına! Oradan da gece gömersiniz… Eşeğini de yanına gömersiniz arkadan delil istemiyorum tamamı posta efendi… Buraları da temizleyin…
posta korkak ve rengi bezi solmuş bir hailiyle…
Posta. —E… E…. emredersin ko….. ko komutanım…
İsmail komutan, kabzasına yerleştirdikten sonra içinde konuşarak…
—Vay be bedir ağa sen ne yapmışın öyle bu vatana resmen ihanettir… Yazık çok yazık!
Gönül işimidir şimdi gerçekse eğer, seni astırmak boynumun borcu olsun, Hainliktir bu.
İsmail komutan eline bulaşan kanı bir mendille silerken gayet soğukkanlı olmasına rağmen bayağı sinirlidir hiddetle karakol bahçesine çıkarak seçkin bir manga posta başını toplamak için posta başına bağırarak.
İsmail komutan.
—Toplanın çabuk toplanın, posta başı Gel çabuk gel
posta başı.
—Emret komutanım.
Komutan İsmail.
—Sağlam miskin olmayan bir manga asker… hazırla sağlam tüfek alsınlar baskın var çabuk! Çabuk…
posta başı.
—Emredersin komutan.
İsmail komutan.
—Hazırlanın çabuk ve işin bitimi hemen yanıma gel ha de ha de.
posta başı.
—Derhal komutanım.
posta başı komutları dinlerken İsmail komutanı hiç böyle görmemişti…İsmail komutanın adeta ağzı köpürmüştü talimatları beş peşe sıralarken neydi mesele kime baskına gideceklerdi hiç bir fikri yoktu postanın bu bilnmezlik içeresinde on taneye kadar seçkin askeri… mühimmatlarıyla hazırlamış halde komutan İsmail kapısını ürkek ama bir o kadarda…. adapla kapıyı iki kez üst üste tıkladı.
Komutan İsmail. Sinirli bir ses tonuyla gürlercesine…
—Gir, gir ulan.
posta başı içeriye usulca girerken nizami dürüşünü bozmadan.
—Komutanım hazırız.
İsmail komutan.
—Benim atımda hazır mı?
posta başı,
—Hazır komutanım lakin!
İsmail komutan.
—Lakin ne!
posta başı, Ürkek bir ses tonuyla.
—hadimi aşmayacaksak biz nereye gideceğiz komutanım
İsmail komutan.
—kapat şu kapıyı
(Devam Edecek)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bilal BEBE
Nefretin Çocukları 1915 (44)
İsmail komutan.
— Eee ziro efendi bırak sallamayı, başka ne biliyorsun, ne gördün anlat. Bedir ağa nerdedir şimdi
Kambur ziro.
—Köydedir.
İsmail komutan.
—Hangi köy.
Kambur ziro.
—Salunca.
İsmail komutan.
—Ala
Kambur ziro.
—Ben başka şeyde biliyorum Bağ bağ komuitan bağeğer berj duysa kıyamet kopar.
İsmail komutan.
—Kimden duyacak.
Biri gider söyler mükâfat meraklıları yaaa komitan aç adamlar çok valla!
İsmail komutan.
—Bak sen haklısın etrafımızda o kadar çakkal var ki ayrıt edemiyoruz.
Kambur ziro.
—Ya komitan… Çakkal çok valla!
İsmail komutan.
— Posta, posta efendi.
İçeriye hızla bir Zabit girer ve…
posta --—Emret komutanım.
İsmail komutan.
—İhbarcı pezevenk, i alın gözüm görmesin. İşte çakkal alın bunu
Kambur ziro.
—Komitan sucum ne yapmayın etmeyin. Merhamet, merhamet
İsmail komutan.
—Sen bu milletin içinde amansız bir hastalıksın zira tedavin Na, mümkündür.
Kambur ziro.
—İsa, Muhammed aşkına ben size yardım ederim ne derseniz yaparım.
İsmail komutan. Yavaş, yavaş yerinden kalkarak belindeki silah kabzasından çıkararak
postaya sıkı tut işareti vererek. Karşıda duran kanepeden yastığı alarak…
Kambur zironun yanına yaklaşarak.
İsmail komutan.
—Hastalığına çare bulunmayın namussuzların katli vaciptir, bu millete sen gibileri mikrop bulaştırır verem eder, verem de çaresizisin… Ölüsün
Yastığı kambur Zironun başına dayayarak bir el ateş eder ve Ziro bağırmaya fırsatı olmadan
Cansız yıkılır postanın suratı kambur zironun kanıyla edata yıkanır…
İsmail komutan soğukkanlı duruşuyla…
İsmail komutan.
—Alın bu şerefsizi atın infaz odasına! Oradan da gece gömersiniz… Eşeğini de yanına gömersiniz arkadan delil istemiyorum tamamı posta efendi… Buraları da temizleyin…
posta korkak ve rengi bezi solmuş bir hailiyle…
Posta. —E… E…. emredersin ko….. ko komutanım…
İsmail komutan, kabzasına yerleştirdikten sonra içinde konuşarak…
—Vay be bedir ağa sen ne yapmışın öyle bu vatana resmen ihanettir… Yazık çok yazık!
Gönül işimidir şimdi gerçekseeğer , seni astırmak boynumun borcu olsun, Hainliktir bu.
İsmail komutan eline bulaşan kanı bir mendille silerken gayet soğukkanlı olmasına rağmen bayağı sinirlidir hiddetle karakol bahçesine çıkarak seçkin bir manga posta başını toplamak için posta başına bağırarak.
İsmail komutan.
—Toplanın çabuk toplanın, posta başı Gel çabuk gel
posta başı.
—Emret komutanım.
Komutan İsmail.
—Sağlam miskin olmayan bir manga asker… hazırla sağlam tüfek alsınlar baskın var çabuk! Çabuk…
posta başı.
—Emredersin komutan.
İsmail komutan.
—Hazırlanın çabuk ve işin bitimi hemen yanıma gel ha de ha de.
posta başı.
—Derhal komutanım.
posta başı komutları dinlerken İsmail komutanı hiç böyle görmemişti…İsmail komutanın adeta ağzı köpürmüştü talimatları beş peşe sıralarken neydi mesele kime baskına gideceklerdi hiç bir fikri yoktu postanın bu bilnmezlik içeresinde on taneye kadar seçkin askeri… mühimmatlarıyla hazırlamış halde komutan İsmail kapısını ürkek ama bir o kadarda…. adapla kapıyı iki kez üst üste tıkladı.
Komutan İsmail. Sinirli bir ses tonuyla gürlercesine…
—Gir, gir ulan.
posta başı içeriye usulca girerken nizami dürüşünü bozmadan.
—Komutanım hazırız.
İsmail komutan.
—Benim atımda hazır mı?
posta başı,
—Hazır komutanım lakin!
İsmail komutan.
—Lakin ne!
posta başı, Ürkek bir ses tonuyla.
—hadimi aşmayacaksak biz nereye gideceğiz komutanım
İsmail komutan.
—kapat şu kapıyı
(Devam Edecek)