Berj ağa çapraz bağladığı kırmalıyı usulca çıkardıktan sonra belindeki tabancayla birlikte yanındakileri ne teslim etti Zabit Efendi Berj ağayı karakolun misafir odası denen yere götürürken yanındaki ikinci Askere…

Zabit efendi.

-Kapı da bekle çıkmasına izin verme ısrar ederse sık kafasına bu gâvurun.

Zabit efendi ikinci askere  talimatı verdikten sonra, koşar adımlarla İsmail komutanın odasına,

Varır ve kapı çalarak…

İsmail komutan.

-Gel zabit efendi. 

Zabit efendi.

Emrettiğiniz gibi Berj ağa misafir odasına aldım emriniz.

İsmail komutan.

-Berj ağanın adamlarına dikkat edin, etraflarını çevirin, kimsenin taşkınlık etmesine izin vermeyin. Ha de çabuk ol efendi. Ha kahve okkalı olsun

Zabit efendi.

-Emredersin komutan.

Zabit efendi tam çıkarken.

İsmail komutan.

-Gerekli tertibattı aldıktan sonra Berj efendiyi yanıma alın bakalım derdi neymiş.

Zabit efendi.

-Emredersin. Komutanım.

Zabit efendi bir askeri mantıkla strateji düzenlemeyi yaparken ağanın adamlarının dışarıda bir yerde çömel oturmaları için talimat üzerine talimat aldırır Berj'in adamları da çaresiz verilen talimata uyarlar çünkü askerler epeyi bir zamandır bu ermeni komitacıların çete saldırılarından dolayı gerekli önlemi önceden almışlardı Berj ve adamların yanlış bir hareketi onların ölmesi demekti kırmalı denen tüfeklerin namluların yönü hep adamların üzerindeydi... 

Kimsenin bir birine güveni olmadığı gibi kimsenin kimseye tahammülü de yoktu.        

Birilerce Serpilmişti bir kere nefretin tohumları ve bu tohum yavaş, yavaş filizlenmeye başlamıştı bir kere Berj ağanın sadık, a tabya, tavrı bu olayları engelleyebilecek miydi? Bilmiyoruz.

Zabit efendi güvenlik ortamı sağladıktan sonra berj ağayı alarak komutanın kapısını iki kere tıklar …

İsmail komutan.

Girin bakalım…

Zabit efendi.

-Komutanım Berj ağa buyursunlar mı.

İsmail komutan.

Alın içeriye.

Berj ağa.

-Günün aydın olsun komutan bey. Şanlı şerefli olsun

İsmail komutan.

-Sağ ol Berj bey geç otur bakalım.

İsmail komutan. Zabit efendiye, dönerek…

Oğlum iki kahve demiştik ne oldu 

Zabit efendi.

-Derhal efendim kahveler hazır!

Berj ağa.

-Yok komutan biz almayalım yanık tır zaten içimiz kahve ye ne hacet.

İsmail komutan.

İç, iç bakalım zatıalinizi ve bizi rahatlatır…

İsmail komutanın kapısı iki kez usulca tıklanmıştır, içi kahve dolu iki  renkli ve nakışlı fincanlarla zabit efendi, kahveleri servis ederken Komutan İsmail Zabit efendiye.

İsmail komutan

oğlum kapıyı kapat ve ben çağırmayana kadar kimse odaya girmesin.

Zabit efendi.

-Emredersin.

İki usta bir odada baş başa kalmıştır bir güvensizlik içersinde konuşmaya başlayan ilk

İsmail komutan olur.

İsmail komutan.

-Konuş bakalım Berj efendi nedir bu telaşınız…

(Devam Edecek)