Cuma namazında, hutbeden Ve iki farz’dan sonra camiden kaçan kaçana…
Allah’ın evinden kaçılırım… Eeeee kaçılır hale getirdiniz ya efendiler!
Çünkü..
Camii imamları hutbelerinizi verirken talimatla hutbe veriyorlar…
1400 yıl önce yaşananları, anlatacağınıza güncel konuları anlatsanıza!
Sakın; öyle hemen bizi kâfir ilan etmeyin, asıl ahım sizi çarpar!
Takvim yapraklarından araklama, kimi de yavan hadiselerle, heyecansız…
Minberlerde aldığınız, talimatlarla, yapay sıradan hutbeleriniz işe yaramıyor!
Tatbiki âlemlerin sulatanını anlatılacaksınız lakin günümüze de dem vursanıza!
Kimden korkuyorsunuz!
Niye sureye kültürü Urfa’ya uymadı diye anlatmıyorsunuz.
Niye işsiz Urfa, iş imkânlarını icat etmeyen vekillerin maşı haram demiyorsunuz
Niye DEDAŞ çiftçileri kimi iskânları esir aldığını izah etmiyorsunuz.
Niye bankaların tefeci gibi davrandığını anlatmıyorsunuz…
Niye yemende katliam var, haç ne ise umreye gitmeyin demiyorsunuz!
Niye camilerde siyaseti konuşmuyorsunuz. Açık açık niye!
Alışmışsınız camiye yardım ha yardım! Müslüman akılı olur!
Anlayana dedik her demden azıcık, yanık yüreğimizle…
Getirdik izan sofranıza, kalemce, kalpçe, en safça….
İsteyen gül atar isteyen diken saplar gül de bizim diken de hoş kalın..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilal BEBE
Taziye Yemekleri Belediye Karşılasın
Selam dost..
Neden taziye yemeği, önce onu anlatalım…
Bu kültür ulaşım olmadığı zamanlardan kalma bir kültürdür!
Mevtanın sahipleri, köylerden uzak diyarlardan gelenlerin…
Aç kalmaması için yapılan, bir nezaket hayrı hasenatıdır…
Uzaktan yakından gelenlerde eli boş gelmezlerdi…
Kimi koyun getiridir. kimi tenekeyle yağ, çuvalla şeker getrilerdi
Şimdi kim neyi getiriyorlar, var mı öyle bir dayanışma!
Zenginse mevta sahibi, yemek yapma sırasına giriyorlar… Yalakalar!
Fakir ise mevta sahibi, gider bankalardan kredi çeker!
Mevta da öldüğüne pişman olur, sahibi de hayrına basar küfrü!
Yokluk bu, insanı dinden imandan çıkarır ki vebalı hepimize!
Şimdi…
Mesele halksa eğer! Gerisi teferruattır şükür üç merkez ilçemiz var!
Üç yiğit bir kahraman belediye başkanımız var…
Akıl desen gani, ranta çevirmeden. Bu taziye yemeklerini yapsalar olmaz mı?
MAHALLEYİ KİM KURTARACAK!
Kral çıplak deme zamanı gelmiştir. Dar neremize girerse girsin!
Kral çıplak bu memlekette ne kadar kral varsa size diyorum size!
Beyiniz çıplak yüreğiniz çıplak aklınız çıplak, hem de sansürsüz çıplak!
Çığlık var, açlık var, yokluk var, işsiz genç var her evde duyun artık!
Urfa babanızın çiftliği değil ha… Yan geleyim maaşımı alayım…
Muhtarlar; siz ne iş yaparsınız yaratan aşkına işiniz ne…
Sosyal anlamda, Kamu denetmenliği değil mi?
Muhtar bir mahallenin sorunu ile ilgilenmek zorunda.
Günümüzde ise, muhtar beline tabancayı takar kahve köşelerinde iş yapar!
Yetemedi en iyi muhtar, en iyi emlakçılık yapar…
Oysa…
Urfa varoşlarında uyuşturucu baronlarının meskeni halinde
Kalan kesimlerde torbacılardan geçilmiyor,
Cırt yasanının fırt bendine göre dayamışlar sırtlarını oraya, orayı siz bilirsiniz!
Urfa’mın sokaklarında korku imparatorluğu hakkim ne oldu bize!
Mahalle kol lazım bize mahalle kol artık, niye anlamıyorsunuz…
Demir kapı, demir pencereleri çalınan evlerimiz var!
Peki, muhtarlar ne iş yapar bu başlıklar halinde yazdığımız dertlere!
İki tambur bir bağlama çalar… Hesabı kim soracak ki bağla poplusuna bezi!
Ey ilahi kudret, niye anlamıyorsunuz, şehirde muhtarlık iflas etmiştir. Nokta ha!
Belediye başkanları camii yapmayın artık!
Yahu cemaat uyuşmuş, işsiz yorgun, anlamıyor, nerden biliyorum BAKIN NERDEN!
Cuma namazında, hutbeden Ve iki farz’dan sonra camiden kaçan kaçana…
Allah’ın evinden kaçılırım… Eeeee kaçılır hale getirdiniz ya efendiler!
Çünkü..
Camii imamları hutbelerinizi verirken talimatla hutbe veriyorlar…
1400 yıl önce yaşananları, anlatacağınıza güncel konuları anlatsanıza!
Sakın; öyle hemen bizi kâfir ilan etmeyin, asıl ahım sizi çarpar!
Takvim yapraklarından araklama, kimi de yavan hadiselerle, heyecansız…
Minberlerde aldığınız, talimatlarla, yapay sıradan hutbeleriniz işe yaramıyor!
Tatbiki âlemlerin sulatanını anlatılacaksınız lakin günümüze de dem vursanıza!
Kimden korkuyorsunuz!
Niye sureye kültürü Urfa’ya uymadı diye anlatmıyorsunuz.
Niye işsiz Urfa, iş imkânlarını icat etmeyen vekillerin maşı haram demiyorsunuz
Niye DEDAŞ çiftçileri kimi iskânları esir aldığını izah etmiyorsunuz.
Niye bankaların tefeci gibi davrandığını anlatmıyorsunuz…
Niye yemende katliam var, haç ne ise umreye gitmeyin demiyorsunuz!
Niye camilerde siyaseti konuşmuyorsunuz. Açık açık niye!
Alışmışsınız camiye yardım ha yardım! Müslüman akılı olur!
Anlayana dedik her demden azıcık, yanık yüreğimizle…
Getirdik izan sofranıza, kalemce, kalpçe, en safça….
İsteyen gül atar isteyen diken saplar gül de bizim diken de hoş kalın..