2016 Ocakta 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü Şubat ayı rakamı da aynı ve; Mart ayı içinde öldürülen kadın sayısı 31 oldu.
Kadın cinayetleri ülkemizde hızlı bir artıyor, bu durum ülkemizde toplum vicdanında infia yaratmaktadır. Ancak bu doğrultuda toplumsal bir tepki söz konusu değildir. Bu sorunu çözmek için ülkemizde aşamalı olarak ortalama bir insan ömrü kadar zamana ihtiyaç vardır, çok az olsa da, toplumda bir şiddet öngörüsü hakimdir, bu kültür bağlamından hareketle; aileler olarak şu an yetiştirdiğimiz neslin eğitimine merhamet eğitimi ile destek vermek gerekiyor, yetiştirdiğimiz bu nesil gelecek kendi nesline de bu eğitimi ve merhameti öğretecektir.
Bu süreçte silahın mertlikle bağdaşmadığını, "avrat" kelimesinin delikanlılıkla ilişkilendirilmemesini ayrıca "at" kelimesinin değil, yeni "teknoloji" kavramının kullanılarak, "At,Avrat,Silah" yerine; yeni bir söylemin peşinde gitmek ve savunuculuğunu yapmak lazım . Bu yeni söylem " Teknoloji, Eş(hayat arkadaşı), Bilim( kalem-kitap) olarak acil değişmesi ihtiyacı vardır. Bu sosyolojik yönüdür. Bir de yasal yönü var, ancak bu yasal yön pek caydırıcı değil, kadın cinayetlerinde ömür boyu verilen ceza artık etkili değil.
Buna çözüm olarak kadın cinayetlerine her sebep ne olursa olsun, İDAM cezasının verilmesi tek caydırıcı bir yasal sonuçtur.Örnek; siz hiç İran'da Suudi Arabistan'da her ay 30 dolayında vahşice katledilen kadın gördünüz mü? Verdiğim İran ve Suudi Arabistan örneğini hemen birileri "Şeriat "diye eleştirecektir, hissediyorum. Eleştirenlerin eğer varsa çözümleri ile eleştirmesi lazım. Ben bundan yanayım, bu nasıl zihniyet; bir kadını eşiniz olarak kabul ediyorsunuz, sonra size çocuklar veriyor,çocuklarınızı bir hizmetçi edasında tek başına hayatını adayarak yetiştiriyor, sonra yemek içmek bakımınızı yapıyor, sonra beğenmedim arkadaş diyor ve kadını öldürüyorsunuz...
Bu insanlığı öldürmektir..Bu tüm canlıları öldürmektir...İslam dini ile yakından ve uzaktan hiç ilgisi olmayan "kadını öldürme" sözde kahramanlığının, Hristiyanlık ve Yahudilik dininde de olması söz konusu değildir. Bu nedenle yukarıda beyan ettiğim gibi, kadın cinayetlerinin çözümü için ülkemizde toplamda bir insan ömrü kadar bir zamana ihtiyaç var; ilk okul sıralarında okuyan çocuklara "canlılara merhamet etme" dersi ile beraber diğer beşeri ilimleri de zamanında ve kusursuz öğretmek lazım...Ayrıca, güvenlik görevlileri haricinde toplumsal bir sorun haline gelen silahları taşımamak için ciddi yasalar ve kampanyalar yürütmek gerekiyor. İnsan Haklarını yaşatarak öğretmek zorundayız...
Kısa süreli bir zaman sürecinde önerdiğim çözümler bunlardan ibarettir, tabii ki daha geniş çözüm önerileri de üretilebilir. Her çözüm önerisinin mutlaka kolay uygulanamayacağı toplumlar vardır, bunlardan biri de bizim yaşadığımız toplumdur. Bir daha bir kadın cinayeti olmaması dileklerimle...Saygı ile..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Aziz Ilgazi
Kadın cinayetlerinin durdurun...
2016 Ocakta 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü
Şubat ayı rakamı da aynı ve;
Mart ayı içinde öldürülen kadın sayısı 31 oldu.
Kadın cinayetleri ülkemizde hızlı bir artıyor, bu durum ülkemizde toplum vicdanında infia yaratmaktadır. Ancak bu doğrultuda toplumsal bir tepki söz konusu değildir. Bu sorunu çözmek için ülkemizde aşamalı olarak ortalama bir insan ömrü kadar zamana ihtiyaç vardır, çok az olsa da, toplumda bir şiddet öngörüsü hakimdir, bu kültür bağlamından hareketle; aileler olarak şu an yetiştirdiğimiz neslin eğitimine merhamet eğitimi ile destek vermek gerekiyor, yetiştirdiğimiz bu nesil gelecek kendi nesline de bu eğitimi ve merhameti öğretecektir.
Bu süreçte silahın mertlikle bağdaşmadığını, "avrat" kelimesinin delikanlılıkla ilişkilendirilmemesini ayrıca "at" kelimesinin değil, yeni "teknoloji" kavramının kullanılarak, "At,Avrat,Silah" yerine; yeni bir söylemin peşinde gitmek ve savunuculuğunu yapmak lazım . Bu yeni söylem " Teknoloji, Eş(hayat arkadaşı), Bilim( kalem-kitap) olarak acil değişmesi ihtiyacı vardır. Bu sosyolojik yönüdür. Bir de yasal yönü var, ancak bu yasal yön pek caydırıcı değil, kadın cinayetlerinde ömür boyu verilen ceza artık etkili değil.
Buna çözüm olarak kadın cinayetlerine her sebep ne olursa olsun, İDAM cezasının verilmesi tek caydırıcı bir yasal sonuçtur.Örnek; siz hiç İran'da Suudi Arabistan'da her ay 30 dolayında vahşice katledilen kadın gördünüz mü? Verdiğim İran ve Suudi Arabistan örneğini hemen birileri "Şeriat "diye eleştirecektir, hissediyorum. Eleştirenlerin eğer varsa çözümleri ile eleştirmesi lazım. Ben bundan yanayım, bu nasıl zihniyet; bir kadını eşiniz olarak kabul ediyorsunuz, sonra size çocuklar veriyor,çocuklarınızı bir hizmetçi edasında tek başına hayatını adayarak yetiştiriyor, sonra yemek içmek bakımınızı yapıyor, sonra beğenmedim arkadaş diyor ve kadını öldürüyorsunuz...
Bu insanlığı öldürmektir..Bu tüm canlıları öldürmektir...İslam dini ile yakından ve uzaktan hiç ilgisi olmayan "kadını öldürme" sözde kahramanlığının, Hristiyanlık ve Yahudilik dininde de olması söz konusu değildir. Bu nedenle yukarıda beyan ettiğim gibi, kadın cinayetlerinin çözümü için ülkemizde toplamda bir insan ömrü kadar bir zamana ihtiyaç var; ilk okul sıralarında okuyan çocuklara "canlılara merhamet etme" dersi ile beraber diğer beşeri ilimleri de zamanında ve kusursuz öğretmek lazım...Ayrıca, güvenlik görevlileri haricinde toplumsal bir sorun haline gelen silahları taşımamak için ciddi yasalar ve kampanyalar yürütmek gerekiyor. İnsan Haklarını yaşatarak öğretmek zorundayız...
Kısa süreli bir zaman sürecinde önerdiğim çözümler bunlardan ibarettir, tabii ki daha geniş çözüm önerileri de üretilebilir. Her çözüm önerisinin mutlaka kolay uygulanamayacağı toplumlar vardır, bunlardan biri de bizim yaşadığımız toplumdur. Bir daha bir kadın cinayeti olmaması dileklerimle...Saygı ile..