Polislerimizin dikkati ve kahramanlığı sayesinde DHKP-C’li teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirmek istediği kanlı eylem önlenmiş oldu. Böylece bir felaketin eşiğinden dönüldü.

Eğer polislerimiz iki teröristi etkisiz hale getirmese, eğer teröristler Çağlayan Adliyesi’ne girmeyi başarsaydı bugün başka şeyleri konuşuyor olurduk.

Çünkü teröristlerin çantasından çıkanlar bize yapmak istedikleri eylemin şeklini gösteriyor.

TERÖRİSTİN ÇANTASI

Çağlayan Adliyesi’nin önündeki çatışma anının görüntülerini gözünüzün önüne getirirseniz erkek teröristin vurulduğu sırada kadın terörist sırtındaki çantayı yere fırlatıp ateş ediyor.

İşte o çantanın içindekiler bize DHKP-C eyleminin şeklini gösteriyor. Çantanın içinden örgüte ait flamalar çıkıyor. Bunların eylemden sonra örgüt propagandası yapmak için açılacağı tahmin ediliyor. Çünkü DHKP-C eylem yaptıktan sonra mutlaka örgüt paçavralarını açıyor.

ÇANTADAN ÇIKANLAR

Çantanın içinden bomba çıkmıyor ama kablo düzeneği çıkıyor. Bomba düzeneğine benzer bir kablo düzeneği. Çantada bomba yok ama kablo düzeneği var. Bombayı başka birisi mi getirecekti, adliye binasına girmeyi başarırlarsa o bombayı mı kullanacaklardı o belli değil. Ama ayrı bir bomba olduğuna dair bir ipucuna rastlanmadı. O nedenle bombaya ihtimal verilmiyor. Peki eylem sırasında bomba düzeneği görüntüsü mü vereceklerdi? Bu ihtimalin üzerinde duruluyor. Çünkü az sonra anlatacağım hedefledikleri eylemin şekline uygun bir düzenek.

PLASTİK KELEPÇELERİN SIRRI

Teröristin çantasından bir de plastik kelepçeler çıkıyor. Plastik kelepçeleri yanlarına fantezi için almadıkları net. Eğer adliye binasına girmeyi başarsalar bu kelepçeleri kullanacakları kesin. Peki nasıl bir eylem planlıyorlar?

REHİNE EYLEMİ Mİ

DHKP-C’li teröristlerin amacının adliye önündeki polisle çatışmaya girmek olmadığı kesin. Polisin dikkati sayesinde yakalanmasalar hedefleri, adliye binasına girmek. Edindiğim izlenim şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz gibi bir rehine eylemi gerçekleştirmeyi planlamışlar.

ŞEHİT SAVCI KİRAZ

Mehmet Selim Kiraz DHKP-C davasına bakan bir savcımızdı. DHKP-C’li iki terörist tarafından rehin alınarak şehit edildi. Çağlayan Adliyesi’ne girmeyi başarsalar, Emrah Yayla ve Pınar Birkoç isimli iki teröristin hedefinin de bir yargı mensubu rehin almak olduğunu düşünülüyor. Tabii hangi mahkemeyi, hangi yargı mensubunu hedef aldıkları bilinmiyor. Soruşturma ilerledikçe bu tespit edilebilir.

ABLASININ MAHKEMESİ Mİ

Terörist Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç’un  eylemden yarım saat sonra Çağlayan Adliyesi’nde mahkemesi olduğu ortaya çıktı. Bunlar aile boyu teröristler. Acaba hedef ablasının yargılandığı mahkeme miydi?

POLİSLERİN DİKKATİ

Şimdi Çağlayan Adliyesi’nin önüne gidip, eylem anına dönmek istiyorum.

İki terörist duruşma günü olması nedeniyle Çağlayan Adliyesi’nin en yoğun gününü seçiyorlar. İki terörist de cezaevine girip çıkmış, ama cezalarını çektikleri için polis takibine yakalanmalarını gerektirecek bir kayıtları yok. En kalabalık olan C ve D kapısını kullanıyorlar. Önce D Kapısı’ndan girmeye çalışıyorlar. Sonra C Kapısı’na yöneliyorlar. Polislerin şüphelenip GBT yapmak istemesi üzerine panikliyorlar. Kadın terörist biber gazı sıkıyor. Farklı yönlere doğru kaçıyorlar. Bu sırada erkek terörist ateş açıyor. Ondan sonrasını siz zaten görüntülerde izlediniz.

KAHRAMAN POLİSLER

Teröristler polislere ateş açıyor. İlk olarak erkek terörist etkisiz hale getiriliyor. İki polis yaralanmasına rağmen çatışmaya devam ediyor. Kısa bir süre sonra kadın terörist vuruluyor. Böylece teröristlerin Çağlayan Adliyesi’ne girip büyük bir katliam yapmaları önlenmiş oluyor.

POLİSLERİMİZİN DURUMU

Çağlayan Adliyesi’nde görev yapan polislerin hepsini kutluyorum. Büyük bir felaketin önüne geçtiler. Ama özellikle iki polisimiz yaralanmalarına rağmen bir an bile tereddüt etmeden, geri çekilmeden, takibi bırakmadan, ilk andan itibaren teröristlerle çatışmaya girip onları etkisiz hale getiriyor. 

YARALI HALDE ÇATIŞTILAR

Polislerimizden birinin bacağına kurşun giriyor. Kemiğe saplanmadan çıkıyor. O polisimiz yaralanmasına rağmen iki teröristle çatışmaya devam ediyor. Teröristleri kafasından vurarak etkisiz hale getiren diğer polisimizin bacağına giren kurşun kemiğini parçalıyor. Ama o da bu acıya rağmen o iki teröristi etkisiz hale getirene kadar gözünü kırpmadan çatışmaya devam ediyor. Bir an çatışmayı bıraksa belki terörist kaçmayı başaracak. Her iki polisimiz de teröristler etkisiz hale getirildikten sonra sağlık yardımı istiyorlar.

ALINLARINDAN ÖPTÜ

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, olay sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la depremle ilgili programlara katılmak üzere Kahramanmaraş’taydı. Gece yarısı İstanbul’a geldi. Çağlayan Adliyesi’nden sonra doğrudan yaralı iki polisimizi ziyaret etmek üzere hastaneye geçiyor. Ali Yerlikaya hastanede kahraman polisleri alnından öpüyor. Onları tebrik ediyor. Aileleri de o sırada hastanede. Onlara da geçmiş olsun dileklerini iletiyor. Polislerimizin kararlılığı herkesi etkiliyor. Polislerimizden biri taburcu edildi. Diğeri küçük bir operasyon geçirecek.

ÖDÜLLENDİRİLECEKLER

Çağlayan Adliyesi’ne girmeye çalışan iki teröristi etkisiz hale getirerek büyük bir felaketin önüne geçen polislerimiz ödüllendirilecek. Zaten onlar isimlerini Fethi Sekin’lerin Ömer Halisdemir’lerin yanlarına yazdırdılar. Bu milletin gönlünde en büyük yeri edindiler. Milletin kahramanı olmak gibi büyük bir ödülü hak ettiler. Ama maddi olarak da ödüllendirilecekler.

ERDOĞAN’IN MESAJI

Polisimiz, Jandarmamız, Mehmetçiğimiz ve MİT çetelere, organize suç örgütlerine ve DEAŞ’ından PKK’ya, DHKP-C’sinden FETÖ’ye kadar dünyanın sayılı terör örgütlerine, Mossad gibi istihbarat servislerine karşı mücadele ediyor. Bu mücadelede arkalarında devletin desteğini görmek çok önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan her defasında, “Sonu nereye kadar giderse gitsin. Ucu kime dokunursa dokunsun sonuna kadar gidin” diyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Nereye giderse gitsin. Nereye ulaşırsa ulaşsın. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sizin arkanızdayım” diye güç ve destek veriyor.

DÜĞMEYE BASILDI

Son 2 ayda adeta bir el tüm terör örgütlerinin düğmesine bastı. Demek ki patronları aynı. Ama başaramıyorlar. Başaramayacaklar...