Yine şehitler, yine gözyaşı. 20 gün arayla şehitlerimizi vatan toprağına emanet ettik.
Ateş düştüğü yeri yaktı. Briket evlerden, deprem çadırından çıkan genç fidanlar 20 gün arayla şehit düştü.
YENİ TERÖR DALGASI
20 gün arayla Kuzey Irak’taki üslerimize yapılan saldırı yeni bir tür terör dalgasıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. PKK, 90’lı yıllarda kalabalık gruplar halinde karakollarımıza saldırırdı. Sınırlarımızın içinde bunu yapamıyor. Üs bölgelerimize yönelik saldırılar benzerlikler gösterse de farklı özellikler gösteriyor. Bu konjonktürel bir terör dalgası.
GAZZE-MOSSAD OPERASYONU
ABD, uzun yıllardır Suriye’deki PKK-YPG terör örgütünü eğitiyor, donatıyor. Bütçesinden her yıl 200 milyon dolar ayırıyor. Binlerce TIR silah veriyor. ABD, son 1 yıldır Kuzey Irak’ta, PKK’nın kapasitesini yükseltmeye çalışıyor. KYB’nin kontrolündeki Süleymaniye’de PKK etkinliğini artırdı. Bu işin taşeronluğunu da ABD’nin yetiştirdiği Bafıl Talabani ile PKK adına Mazlum Kobani adlı terör şefi yürütüyor. Çünkü ikisi de Amerikan ajanı.
Bir süre önce Süleymaniye Havaalanı’nda bir dron üretim üssü ortadan kaldırılmıştı. Orası PKK’ya aitti. Hatırladınız mı içinde PKK’nın yöneticilerinin bulunduğu helikopter düşürülmüştü. ABD’nin terör örgütüne 6 helikopter verdiği söyleniyor. Bir tek savaş uçağı vermedikleri kaldı. ABD’nin desteğine rağmen o helikopter düşürüldü.
GAZZE-MOSSAD MESAJI
Türkiye, Gazze’de İsrail’in katliamına karşı dik durdukça, dünyayı İsrail’in karşısında harekete geçirmeye zorladıkça, ABD’li yetkililer üzerinde baskı kurmaya çalıştıkça PKK terörü yeniden canlandırıldı. Yoksa PKK kış şartlarında üs bölgelerimize yönelik bir eyleme girişmezdi.
Türkiye, Mossad ajanlarına yönelik operasyonlar yapıp, Mossad’ın içimize sokmak istediği köstebekler enselenince PKK üslerimize saldırtılıyor.
Son iki saldırının konjonktürel olduğunu söylememin nedeni bu.
ABD ve İsrail; Gazze mesajını, Mossad’a yönelik operasyonların cevabını PKK üzerinden veriyorlar.
TERÖRİSTAN MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan güvenlik zirvesinden sonra yayınlanan açıklamada, “Türkiye, hangi sebeple olursa olsun güney sınırları boyunca ‘Teröristan’ kurulmasına izin vermeyecektir” mesajının adresi belli.
Kim bizim güney sınırlarımız boyunca ‘teröristan’ kurmak istiyorsa bu mesaj ona. Bu mesajın adresi çok net; ABD ve İsrail’den başkası değil. ABD ve İsrail’e “Başaramayacaksınız” deniliyor.
15 Temmuz başarılı olsaydı bu plan devreye sokulacaktı. Sınırlarımızda yeni bir İsrail’in kurulması için ilk adım atılmış olacaktı. Irak’tan başlayıp Suriye’den geçerek Akdeniz’e uzanan bir terör koridoru kurulacaktı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla Suriye sınırlarında kurulmak istenen terör koridoru paramparça edildi.
Gazze’den sonra, ABD ve İsrail’in bu planı güncelleyip yeniden devreye soktuğu anlaşılıyor.
AYNI PLAN
22-23 Aralık tarihlerinde görüş mesafesinin sıfır olduğu, karlı, tipili, karanlık gecede Metina ve Hakurk bölgesindeki geçici üs bölgemize sızmaya çalışmışlardı. Üs bölgesinin emniyetini sağlamak üzere oluşturulan emniyet üs kollarına el bombaları ile yaptıkları saldırılar karşısında şehitler vermiş ama teröristleri etkisiz hale getirmiştik. 12 Ocak’ta bu kez Metina bölgesinde, 1740 rakımlı geçici üs bölgesine yine sisten, kar yağışından ve gecenin karanlığından yararlanarak sızmaya çalıştılar. Üs bölgesine yakın bir köyün içinde kendilerini gizleyip, karanlık bastığı bir zaman saldırdıkları tespit edildi. Atılan el bombaları nedeniyle şehit verdik ama teröristlerin tamamı etkisiz hale getirildi.
ÜS BÖLGELERİ TERK EDİLECEK Mİ
Belli ki terör örgütü görüş mesafesinin sıfıra yaklaştığı sisli, puslu, fırtınalı, karanlık gecelerde yine üs bölgelerimize saldırmak isteyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında bu konular masaya yatırıldı.
1- PKK ve DEAŞ’a yönelik olarak uygulanan ve başarılı sonuçları alınan terörü kaynağından yok etme planı güncellenerek uygulanmaya devam edilecek.
2- PKK ve DEAŞ terörünü sınırlarımızın ötesinde yok etme stratejisi güçlendirilerek devam ettirilecek.
3- Geçici üs bölgelerimizi terk etme diye bir durum söz konusu değil. PKK, Türkiye’nin bu üs bölgelerini terk etmesini istiyor. Üs bölgelerinin terk edilmesinin PKK’nın ekmeğine yağ süreceği düşünülüyor.
4- Orada ne işimiz var diyenler bilerek ya da bilmeyerek PKK’nın amacına hizmet ediyor.
5- Geçici üs bölgelerimizi terk ettiğimizde oralar terör örgütü tarafından doldurulur diye düşünülüyor.
6- Askeri planda bir değişiklik yok. Üs bölgelerimiz takviye edilecek. O bölgeler terörden temizlenecek.
7- 90’lı yıllarda bölgeye yönelik gir-çık şeklinde operasyon yapıldı. Bölge terörden temizlendi. Ancak kısa süre sonra o bölgeler yeniden terör örgütünün kontrolüne girdi. Bu sırada çok sayıda şehit verdik. 2017 yılından itibaren ise terörü kaynağında yok etme ve alan hâkimiyetine dayalı strateji devreye girdi. Bu plan takviye edilerek sürdürülecek.
İNSAN İSTİHBARATI
ABD ve İsrail’in saldırttığı terör örgütünün son dönemlerde telsiz dinlemelerine yakalanmamak ve elektronik takipten kurtulmak için telsiz haberleşmesi yapmadığı, telefon kullanmadığı tespit edildi. Bu duruma göre planlar güncellendi.
Buna göre, insan istihbaratına ağırlık verilecek. Çünkü terör örgütünün üs bölgelerimizin yakınındaki köylerden destek aldığı tespit edildi.
DİPLOMATİK GİRİŞİMLER
PKK’nın harekete geçirilmesi karşısında diplomatik girişimler hızlandırılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan diplomasi atağı başlatacaklar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Teröristan mesajı kime verildi
Yine şehitler, yine gözyaşı. 20 gün arayla şehitlerimizi vatan toprağına emanet ettik.
Ateş düştüğü yeri yaktı. Briket evlerden, deprem çadırından çıkan genç fidanlar 20 gün arayla şehit düştü.
YENİ TERÖR DALGASI
20 gün arayla Kuzey Irak’taki üslerimize yapılan saldırı yeni bir tür terör dalgasıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. PKK, 90’lı yıllarda kalabalık gruplar halinde karakollarımıza saldırırdı. Sınırlarımızın içinde bunu yapamıyor. Üs bölgelerimize yönelik saldırılar benzerlikler gösterse de farklı özellikler gösteriyor. Bu konjonktürel bir terör dalgası.
GAZZE-MOSSAD OPERASYONU
ABD, uzun yıllardır Suriye’deki PKK-YPG terör örgütünü eğitiyor, donatıyor. Bütçesinden her yıl 200 milyon dolar ayırıyor. Binlerce TIR silah veriyor. ABD, son 1 yıldır Kuzey Irak’ta, PKK’nın kapasitesini yükseltmeye çalışıyor. KYB’nin kontrolündeki Süleymaniye’de PKK etkinliğini artırdı. Bu işin taşeronluğunu da ABD’nin yetiştirdiği Bafıl Talabani ile PKK adına Mazlum Kobani adlı terör şefi yürütüyor. Çünkü ikisi de Amerikan ajanı.
Bir süre önce Süleymaniye Havaalanı’nda bir dron üretim üssü ortadan kaldırılmıştı. Orası PKK’ya aitti. Hatırladınız mı içinde PKK’nın yöneticilerinin bulunduğu helikopter düşürülmüştü. ABD’nin terör örgütüne 6 helikopter verdiği söyleniyor. Bir tek savaş uçağı vermedikleri kaldı. ABD’nin desteğine rağmen o helikopter düşürüldü.
GAZZE-MOSSAD MESAJI
Türkiye, Gazze’de İsrail’in katliamına karşı dik durdukça, dünyayı İsrail’in karşısında harekete geçirmeye zorladıkça, ABD’li yetkililer üzerinde baskı kurmaya çalıştıkça PKK terörü yeniden canlandırıldı. Yoksa PKK kış şartlarında üs bölgelerimize yönelik bir eyleme girişmezdi.
Türkiye, Mossad ajanlarına yönelik operasyonlar yapıp, Mossad’ın içimize sokmak istediği köstebekler enselenince PKK üslerimize saldırtılıyor.
Son iki saldırının konjonktürel olduğunu söylememin nedeni bu.
ABD ve İsrail; Gazze mesajını, Mossad’a yönelik operasyonların cevabını PKK üzerinden veriyorlar.
TERÖRİSTAN MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan güvenlik zirvesinden sonra yayınlanan açıklamada, “Türkiye, hangi sebeple olursa olsun güney sınırları boyunca ‘Teröristan’ kurulmasına izin vermeyecektir” mesajının adresi belli.
Kim bizim güney sınırlarımız boyunca ‘teröristan’ kurmak istiyorsa bu mesaj ona. Bu mesajın adresi çok net; ABD ve İsrail’den başkası değil. ABD ve İsrail’e “Başaramayacaksınız” deniliyor.
15 Temmuz başarılı olsaydı bu plan devreye sokulacaktı. Sınırlarımızda yeni bir İsrail’in kurulması için ilk adım atılmış olacaktı. Irak’tan başlayıp Suriye’den geçerek Akdeniz’e uzanan bir terör koridoru kurulacaktı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla Suriye sınırlarında kurulmak istenen terör koridoru paramparça edildi.
Gazze’den sonra, ABD ve İsrail’in bu planı güncelleyip yeniden devreye soktuğu anlaşılıyor.
AYNI PLAN
22-23 Aralık tarihlerinde görüş mesafesinin sıfır olduğu, karlı, tipili, karanlık gecede Metina ve Hakurk bölgesindeki geçici üs bölgemize sızmaya çalışmışlardı. Üs bölgesinin emniyetini sağlamak üzere oluşturulan emniyet üs kollarına el bombaları ile yaptıkları saldırılar karşısında şehitler vermiş ama teröristleri etkisiz hale getirmiştik. 12 Ocak’ta bu kez Metina bölgesinde, 1740 rakımlı geçici üs bölgesine yine sisten, kar yağışından ve gecenin karanlığından yararlanarak sızmaya çalıştılar. Üs bölgesine yakın bir köyün içinde kendilerini gizleyip, karanlık bastığı bir zaman saldırdıkları tespit edildi. Atılan el bombaları nedeniyle şehit verdik ama teröristlerin tamamı etkisiz hale getirildi.
ÜS BÖLGELERİ TERK EDİLECEK Mİ
Belli ki terör örgütü görüş mesafesinin sıfıra yaklaştığı sisli, puslu, fırtınalı, karanlık gecelerde yine üs bölgelerimize saldırmak isteyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında bu konular masaya yatırıldı.
1- PKK ve DEAŞ’a yönelik olarak uygulanan ve başarılı sonuçları alınan terörü kaynağından yok etme planı güncellenerek uygulanmaya devam edilecek.
2- PKK ve DEAŞ terörünü sınırlarımızın ötesinde yok etme stratejisi güçlendirilerek devam ettirilecek.
3- Geçici üs bölgelerimizi terk etme diye bir durum söz konusu değil. PKK, Türkiye’nin bu üs bölgelerini terk etmesini istiyor. Üs bölgelerinin terk edilmesinin PKK’nın ekmeğine yağ süreceği düşünülüyor.
4- Orada ne işimiz var diyenler bilerek ya da bilmeyerek PKK’nın amacına hizmet ediyor.
5- Geçici üs bölgelerimizi terk ettiğimizde oralar terör örgütü tarafından doldurulur diye düşünülüyor.
6- Askeri planda bir değişiklik yok. Üs bölgelerimiz takviye edilecek. O bölgeler terörden temizlenecek.
7- 90’lı yıllarda bölgeye yönelik gir-çık şeklinde operasyon yapıldı. Bölge terörden temizlendi. Ancak kısa süre sonra o bölgeler yeniden terör örgütünün kontrolüne girdi. Bu sırada çok sayıda şehit verdik. 2017 yılından itibaren ise terörü kaynağında yok etme ve alan hâkimiyetine dayalı strateji devreye girdi. Bu plan takviye edilerek sürdürülecek.
İNSAN İSTİHBARATI
ABD ve İsrail’in saldırttığı terör örgütünün son dönemlerde telsiz dinlemelerine yakalanmamak ve elektronik takipten kurtulmak için telsiz haberleşmesi yapmadığı, telefon kullanmadığı tespit edildi. Bu duruma göre planlar güncellendi.
Buna göre, insan istihbaratına ağırlık verilecek. Çünkü terör örgütünün üs bölgelerimizin yakınındaki köylerden destek aldığı tespit edildi.
DİPLOMATİK GİRİŞİMLER
PKK’nın harekete geçirilmesi karşısında diplomatik girişimler hızlandırılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan diplomasi atağı başlatacaklar.