AK Parti’nin bir siyasi geleneği vardı. Büyük kongrede parti yönetimi yenilenir, kongreden sonra ise parti yönetiminden ve Meclis grubundan bazı isimler kabineye alınır, böylece Bakanlar Kurulu değişirdi. Parlamenter sistemde bakan olan milletvekillerinin istifa zorunluluğu olmadığı için bir sorun yaşanmazdı.

Başkanlık sisteminde ise ne olacağı tam belli değil. Ama siyasi kulislerde kabinenin 24 Mart’taki büyük kongreden önce değişeceği yönünde bir beklenti var.

Önce kabine, sonra parti yönetiminde değişiklik yapılacak deniliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi 2023 seçimlerine göre yeniden yapılandırıyor.

YENİ ANLAYIŞ

AK Parti teşkilatlarında yüzde 70 oranında bir değişikliğe gidildi. Gençlik kolları ve kadın kolları genel başkanları değişti. Erdoğan, bu değişimi “Yeni bir anlayış getiriyoruz” diye tarif ediyor. Peki o yeni anlayış ne?

Erdoğan, kadın kolları kongresinde bunu şöyle anlattı: “O da şu: MKYK’da 50 artı 25. Asıl ve yedek. Yani 75 kişilik kadroda artık çalışmayan kimse kalmayacak. Yedek dediğimiz zaman öyle yedekler yok. 75 kişinin çalışacağı bir kadro. Görev taksimatını da buna göre yapacağız. Mümkün olduğunca parlamentodan listeye almadık. Parlamenterler Meclis’te olmalı. Ama kadın kolları da, gençlik kolları da Türkiye’yi dolaşmalı. Biz Türkiye’yi dolaşacak bir kadro kurmak istedik.”

2023 SEÇİMLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerini seçimlerden bir seçim olarak görmüyor. “2023 seçimleri Türkiye için tam bir kader seçimine dönüşmüştür” diyor. O nedenle partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak kadroları kuruyor.

Kadın kollarını, gençlik kollarını ve genel merkez yönetimini birbirini tamamlayan üçlü olarak görüyor. “Bu üçlü ayakla Türkiye’yi ayağa kaldıracağız. Partimizi 2023’e taşıyacak kadroları ortaya çıkaracağız” diyor. Ama burada önemli iki halka var. Yerel yönetimler ve milletvekilleri. Aslında buna üçlü değil, beşli demek lazım.

FAL AÇMA

Erdoğan’ın kabinede ve parti yönetiminde yapacağı değişiklikle ilgili olarak kimsenin bir bilgiye sahip olduğunu zannetmiyorum. Kulislerde bazı değişiklikler konuşuluyor. Ama Erdoğan’a yakın kaynaklardan bir bilgi almadan yapılan değerlendirmelerin hepsi fal açmak olur.

PARTİ YÖNETİMİNDE YENİ ANLAYIŞ

Sadece şunu söyleyebilirim. Erdoğan’ın “Yeni bir anlayış getiriyoruz” sözü bir şifre. Çünkü yeni dönemde AK Parti MKYK’sında aktif siyasette olmayan ama toplumda karşılığı olan isimleri görürsek şaşırmayalım. Erdoğan, MYK üyelerinden toplumda karşılığı olan isimlerin parti yönetiminde yer alması için öneri getirmelerini istemiş.

Erdoğan, hem kabineyi hem de partiyi 2023 seçimlerine göre yapılandırıyor. Kadrolarla birlikte söylem ve politikaların yenilenmesi gerekiyor.

MUHARREM İNCE: ‘KILIÇDAROĞLU TATLI SU KURNAZI’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li kadın milletvekillerinin alkışları arasında “Bu teklife birinci imzayı atmaktan son derece mutluyum” diyerek imzasını attı. Teklif, seçimlerde yüzde 50 kadın kotasının getirilmesini öngörüyor. Fermuar sistemine göre bir erkek, bir kadın aday gösterilecek. Ama bunun önce Meclis’te kabul edilip yasalaşması gerekiyor.

İNCE’NİN TEPKİSİ

Kılıçdaroğlu’na tepki beklemediği yerden geldi. Kendi partisini kurmak üzere CHP’den ayrılan Muharrem İnce, “Benim partimin tüzüğünde yüzde 50 kadın kotası yazıyor. Müracaat olması halinde seçimlerde adaylar yüzde 50 kotasına uygun olarak, fermuar yöntemi benim tüzüğümde var” dedi.

Muharrem İnce’ye, “Siz daha partiyi kurmadan fermuar yönteminin sizin tüzüğünüzde yer aldığı nereden bilinecek” diye itirazım oldu. Ama parti kuracağını ilan ettiği basın toplantısı başta olmak üzere çıktığı her yayında, “Kadın-erkek konusunda fermuar yöntemi uygulayacağız” dediğini aktardı. Araştırdım, Muharrem İnce haklı çıktı.

Ama kadınların siyasi yaşamda daha etkin bir şekilde yer alması açısından yararlı bir öneri.

CHP’NİN TÜZÜĞÜNDEKİNİ UYGULAMIYOR

Bu kez itiraz Muharrem İnce’den geldi.

“Kılıçdaroğlu tatlı su kurnazlığı yapıyor. Bunu yasa olarak Meclis’ten çıkarma imkânı yok. ‘Ben önerdim, AKP kabul etmedi’ diyecek. Sen samimiysen tüzüğünde değişiklik yap. Uygula. Ona bir engel yok. Hem bizim tüzüğümüzdeki fermuar yöntemiyle olursa kadınlar kotayı doldurmak için seçilmeyecek yerlere yazılmaz. Bir erkek, bir kadın aday yazılır” diye konuştu.

Muharrem İnce, kadın kotası üzerinden Kılıçdaroğlu’na bir de taş attı. “CHP’nin tüzüğünde yüzde 33 kadın kotası var. Ama seçimlerde uygulanmadı. Yüzde 14.3’te kaldı. Sen önce tüzüğündeki kotayı uygula” dedi.

HDP’NİN YEDEK PARTİSİ HAZIR

HDP’nin kapatılması konusunda yapılan tartışmalarda bir noktanın gözden kaçırıldığını düşünüyorum.

HDP kapatılsa ne olacak ki? Zaten HDP’nin yedek partisi hazır. Hem de Meclis’te 1 milletvekili ile temsil ediliyor. Demokratik Bölgeler Partisi’ni kastediyorum. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Diyarbakır’dan HDP milletvekili seçilen Salihe Aydeniz, seçimlerden sonra istifa ederek DBP’ye geçti. Salihe Aydeniz aynı zamanda DBP’nin Eş Genel Başkanlığı’nı yürütüyor.

SEKİZİNCİ PARTİ

Şimdiye kadar HDP siyasetini temsil eden 7 parti kapatıldı. Ama aynı doğrultudaki partiler kimi zaman isim, kimi zaman da sadece bir harf değişikliği yaparak yollarına devam ettiler.

Paris’teki Kürt konferansına katıldıkları için SHP’den ihraç edilen Ahmet Türk ve arkadaşları HEP’i kurdular. O dönemde Ahmet Türk’ün, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal’a, “Bize birtakım cezalar vereceğiniz belli. Ama bizi ihraç etmeyin. Koparsak iş başka yerlere gider” dediği ifade edilmişti. Ama ihraç edildiler.

MİLLETVEKİLLERİ DBP’YE GEÇER Mİ?

HEP’le başladılar. HEP kapatıldı. DEP oldu. Bu arada bir de ÖZDEP denemesi yapıldı. DEP kapatıldı HADEP oldu. HADEP kapatıldı, DEHAP oldu. Sonra DTP geldi. Şimdi HDP’nin kapatılmasını tartışıyoruz. Ama her kapatma ile mağduriyet algısı oluştu. Her kapatmadan sonra daha güçlü bir şekilde geri döndü.

Şimdi de HDP’nin kapatılma ihtimaline karşı DBP yedek tutuluyor.

HDP kapatılsa ne olacak? Oy veren kitlenin oy kullanması da yasaklanacak mı? HDP’nin 56 milletvekili var. Kapatmaya neden olan birkaç milletvekilinin milletvekilliği düşse dahi kalanlar aynı gün DBP’ye geçmeyecek mi?

Türkiye için kader seçimi olan 2023 seçimlerine girmeyecekler mi?