Virüs nedeniyle AB zirvesi 1 Ekim’e ertelendi ama Rum kesiminin Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması yönündeki çabaları zirve öncesinde tansiyonu yükseltmişti.
Rum kesimini Fransa ve Yunanistan’la birlikte okumak gerekiyor. Bakmayın Türkiye’nin yalnız kaldığı yönündeki yorumlara... Demirel’in dediği gibi, “Türkiye büyük bir ülkenin adı demek.” Zirve öncesinde bir dizi diplomatik girişim başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya Başbakanı Merkel ve AB Konseyi Başkanı Michel ile yaptığı üçlü zirve önemli bir adımdı. Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan Merkel, diyaloğa geçilmesini savunuyor.
Üçlü zirvenin iki ayağı vardı:
1- Türkiye-Yunanistan gerilimi.
2- Doğu Akdeniz’de gerginliğin giderilmesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan ile diyaloğa hazır olduğumuz mesajını verdi. Merkel ve Michel’in duymak istediği de buydu. Hatta Erdoğan, iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayabileceğini ifade etti. Eğer Merkel’in çabalarıyla Oruç Reis Antalya’ya çekilip Mevlüt Çavuşoğlu ile Borrell 6 Ağustos’ta Malta’da görüştüğü sırada Yunanistan Mısır’la anlaşma yapmasa, 7 Ağustos’ta istikşafi görüşmelerin başlayacağı ilan edilecekti.
MERKEL’İN TEKLİFİNE ERDOĞAN’IN YANITI
Çabaları sonucunda Oruç Reis’in limana çekilmesini sağlayan Merkel’in, Yunanistan’ın Mısır’la anlaşma yapması üzerine “Şok oldum” dediği ifade ediliyor. Oysa Merkel, o gün iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayacağının ilan edilmesini bekliyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Miçotakis’le telefonla görüşür müsünüz?” diye teklifte bulunmuştu. Erdoğan da�“Önkoşulsuz olursa niye olmasın, ben konuşurum” diyerek diyalog kapısını aralamıştı. O gün gerçekleşmeyen Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin yapılması, iki liderin videokonferans yoluyla görüşmesi bekleniyor.
Doğu Akdeniz’deki gerilim konusunda ise Erdoğan, üçlü zirvede yaptığı öneriyi BM Genel Kurulu’na seslenişi sırasında dile getirdi. Doğu Akdeniz’le ilgili bir konferansın düzenlenmesini önerdi.
MACRON’UN TALEBİ DÜN SABAH İLETİLDİ
Dünün sürprizi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un görüşmesiydi. Görüşme talebi Macron’dan gelmiş. Fransa Cumhurbaşkanı’nın görüşme isteği üçlü zirveden önce dün sabah Türkiye’ye iletilmiş.
Türkiye aleyhinde yapılacak tüm girişimleri gerçekleştiren Macron’un, AB zirvesi öncesinde Erdoğan’la görüşmek istemesi önemliydi. Sağa sola kulak kabarttım, iki noktaya işaret ettiler.
2- Yalnız kaldı. Türkiye karşıtı tutumunda Yunanistan ve Rum kesimi dışında AB içinden güçlü bir destek bulamayan Macron, giderek yalnız kaldığını gördü. Macron, yalnızlığı ilk olarak MED7 olarak adlandırılan toplantıda yaşadı. Yunanistan ve Rum kesimi ile baş başa kalırken İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta’dan destek bulamadı.
Macron’un, AB zirvesinde Merkel’le bilek güreşine tutuşup yenilmek yerine Erdoğan’la görüşme talebinde bulunduğu ortaya çıktı.
BİR BAKANIN GÖZÜNDEN
Daha önce gerçekleşen Erdoğan-Macron görüşmesinde yer alan bir bakan anlatmıştı. “Cumhurbaşkanımız Macron’a öyle şeyler söylüyor ki... ‘Macron senin yaşın genç bilmezsin ama Afrika’daki sömürgeci geçmişinizi unutma. Cezayir’de, Ruanda’da yaptığınız katliamları öğren, öyle konuş’ diyor” demişti. Erdoğan da “Macron’a siyasette daha yenisin, tarihini öğren” dediğini açıklamıştı.
YAPTIRIM BEKLENİYOR MU?
Rum kesimi yaptırım talebinden vazgeçmediği sürece Türkiye’ye yaptırım konusu masada duruyor. Zirve ertelendi. 1 Ekim’de uluslararası konjonktür nasıl olur, şimdiden kestirmek mümkün değil. Ama dünden itibaren güçlenen sinyaller, AB zirvesinden bir yaptırım kararının çıkmayacağı yönündeydi. “Yunanistan yeni bir kriz çıkarmazsa” şerhini düşmek kaydıyla.
ANAYASA Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından Engin Altay, Muharrem Erkek ve Bülent Tezcan’dan oluşan CHP heyeti Meclis Başkanı Mustafa Şentop’u ziyaret ederek, Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğine iade edilmesini istediler.
Görüşmeden sonra bir açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis Başkanı’nın tavrını olumlu olarak nitelendirdi. Görüşmede Şentop, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının beklenmesi ile ilk derece mahkemesi ve Yargıtay’ın vereceği hükmün görülmesi gerektiğini belirtmiş.
CHP heyeti iki öneriyle gitti.
1- Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Enis Berberoğlu’nu bizzat davet edebilir.
2- Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı Meclis’te okunduğu takdirde milletvekilliği iade edilmiş olur.
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının 10 gün içinde çıkması bekleniyor. Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin iadesi konusunun ne olacağını ise zaman gösterecek. Asıl önemli olan Berberoğlu’nun yeniden yargılanıp aklanması olacak.
KORAY AYDIN’IN LİSTE DARBESİ
İYİ Parti kurultayına Meral Akşener’in Kürt ve Zaza açılımı ile Koray Aydın’ın liste operasyonu damgasını vurdu.
Koray Aydın’ın kurultayda 10 kişiden oluşan ve üstü çizilecekler diye bir anahtar liste yayınladığı söyleniyor. İsmi çizilecekler arasında Ümit Özdağ, Aytun Çıray,Demirel’in doktoru olarak bilinen Aylin Cesur, İsmet Sezgin’in yeğeni Aydın Adnan Sezgin ve İsmail Koncuk vardı. Ne oldu? Bir kısmı Akşener’in önerdiği çarşaf listede yer almalarına rağmen genel idare kuruluna giremediler. Aytun Çıray bu duruma tepki gösterdi.
CHP kurultayında da Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almasına rağmen Tuncay Özkan ile Ünal Çeviköz parti meclisine girememişlerdi. Canan Kaftancıoğlu, Tuncay Özkan ile Yıldırım Kaya’nın çizilmesi için çalıştığını itiraf etmişti. Kılıçdaroğlu, Tuncay Özkan ile Ünal Çeviköz’ü genel başkan başdanışmanı atamak suretiyle yakınında tuttu. Bakalım Akşener aynı yöntemi mi izleyecek yoksa Koray Aydın darbesi ile saf dışı olan Aytun Çıray ve Aydın Adnan Sezgin yeni bir kurultaya kadar dışarıda mı kalacaklar?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Görüşme talebi Macron’dan geldi
Virüs nedeniyle AB zirvesi 1 Ekim’e ertelendi ama Rum kesiminin Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması yönündeki çabaları zirve öncesinde tansiyonu yükseltmişti.
Rum kesimini Fransa ve Yunanistan’la birlikte okumak gerekiyor. Bakmayın Türkiye’nin yalnız kaldığı yönündeki yorumlara... Demirel’in dediği gibi, “Türkiye büyük bir ülkenin adı demek.” Zirve öncesinde bir dizi diplomatik girişim başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya Başbakanı Merkel ve AB Konseyi Başkanı Michel ile yaptığı üçlü zirve önemli bir adımdı. Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan Merkel, diyaloğa geçilmesini savunuyor.
Üçlü zirvenin iki ayağı vardı:
1- Türkiye-Yunanistan gerilimi.
2- Doğu Akdeniz’de gerginliğin giderilmesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan ile diyaloğa hazır olduğumuz mesajını verdi. Merkel ve Michel’in duymak istediği de buydu. Hatta Erdoğan, iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayabileceğini ifade etti. Eğer Merkel’in çabalarıyla Oruç Reis Antalya’ya çekilip Mevlüt Çavuşoğlu ile Borrell 6 Ağustos’ta Malta’da görüştüğü sırada Yunanistan Mısır’la anlaşma yapmasa, 7 Ağustos’ta istikşafi görüşmelerin başlayacağı ilan edilecekti.
MERKEL’İN TEKLİFİNE ERDOĞAN’IN YANITI
Çabaları sonucunda Oruç Reis’in limana çekilmesini sağlayan Merkel’in, Yunanistan’ın Mısır’la anlaşma yapması üzerine “Şok oldum” dediği ifade ediliyor. Oysa Merkel, o gün iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayacağının ilan edilmesini bekliyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Miçotakis’le telefonla görüşür müsünüz?” diye teklifte bulunmuştu. Erdoğan da�“Önkoşulsuz olursa niye olmasın, ben konuşurum” diyerek diyalog kapısını aralamıştı. O gün gerçekleşmeyen Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin yapılması, iki liderin videokonferans yoluyla görüşmesi bekleniyor.
Doğu Akdeniz’deki gerilim konusunda ise Erdoğan, üçlü zirvede yaptığı öneriyi BM Genel Kurulu’na seslenişi sırasında dile getirdi. Doğu Akdeniz’le ilgili bir konferansın düzenlenmesini önerdi.
MACRON’UN TALEBİ DÜN SABAH İLETİLDİ
Dünün sürprizi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un görüşmesiydi. Görüşme talebi Macron’dan gelmiş. Fransa Cumhurbaşkanı’nın görüşme isteği üçlü zirveden önce dün sabah Türkiye’ye iletilmiş.
Türkiye aleyhinde yapılacak tüm girişimleri gerçekleştiren Macron’un, AB zirvesi öncesinde Erdoğan’la görüşmek istemesi önemliydi. Sağa sola kulak kabarttım, iki noktaya işaret ettiler.
1- Merkel’in Türkiye’ye yaptırımlar konusundaki kararlı tutumu Macron’u geriletti.
2- Yalnız kaldı. Türkiye karşıtı tutumunda Yunanistan ve Rum kesimi dışında AB içinden güçlü bir destek bulamayan Macron, giderek yalnız kaldığını gördü. Macron, yalnızlığı ilk olarak MED7 olarak adlandırılan toplantıda yaşadı. Yunanistan ve Rum kesimi ile baş başa kalırken İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta’dan destek bulamadı.
Macron’un, AB zirvesinde Merkel’le bilek güreşine tutuşup yenilmek yerine Erdoğan’la görüşme talebinde bulunduğu ortaya çıktı.
BİR BAKANIN GÖZÜNDEN
Daha önce gerçekleşen Erdoğan-Macron görüşmesinde yer alan bir bakan anlatmıştı. “Cumhurbaşkanımız Macron’a öyle şeyler söylüyor ki... ‘Macron senin yaşın genç bilmezsin ama Afrika’daki sömürgeci geçmişinizi unutma. Cezayir’de, Ruanda’da yaptığınız katliamları öğren, öyle konuş’ diyor” demişti. Erdoğan da “Macron’a siyasette daha yenisin, tarihini öğren” dediğini açıklamıştı.
YAPTIRIM BEKLENİYOR MU?
Rum kesimi yaptırım talebinden vazgeçmediği sürece Türkiye’ye yaptırım konusu masada duruyor. Zirve ertelendi. 1 Ekim’de uluslararası konjonktür nasıl olur, şimdiden kestirmek mümkün değil. Ama dünden itibaren güçlenen sinyaller, AB zirvesinden bir yaptırım kararının çıkmayacağı yönündeydi. “Yunanistan yeni bir kriz çıkarmazsa” şerhini düşmek kaydıyla.
ENİS BERBEROĞLU’NUN MİLLETVEKİLLİĞİ İADE EDİLECEK Mİ?
ANAYASA Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından Engin Altay, Muharrem Erkek ve Bülent Tezcan’dan oluşan CHP heyeti Meclis Başkanı Mustafa Şentop’u ziyaret ederek, Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğine iade edilmesini istediler.
Görüşmeden sonra bir açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis Başkanı’nın tavrını olumlu olarak nitelendirdi. Görüşmede Şentop, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının beklenmesi ile ilk derece mahkemesi ve Yargıtay’ın vereceği hükmün görülmesi gerektiğini belirtmiş.
CHP heyeti iki öneriyle gitti.
1- Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Enis Berberoğlu’nu bizzat davet edebilir.
2- Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı Meclis’te okunduğu takdirde milletvekilliği iade edilmiş olur.
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının 10 gün içinde çıkması bekleniyor. Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin iadesi konusunun ne olacağını ise zaman gösterecek. Asıl önemli olan Berberoğlu’nun yeniden yargılanıp aklanması olacak.
KORAY AYDIN’IN LİSTE DARBESİ
İYİ Parti kurultayına Meral Akşener’in Kürt ve Zaza açılımı ile Koray Aydın’ın liste operasyonu damgasını vurdu.
Koray Aydın’ın kurultayda 10 kişiden oluşan ve üstü çizilecekler diye bir anahtar liste yayınladığı söyleniyor. İsmi çizilecekler arasında Ümit Özdağ, Aytun Çıray, Demirel’in doktoru olarak bilinen Aylin Cesur, İsmet Sezgin’in yeğeni Aydın Adnan Sezgin ve İsmail Koncuk vardı. Ne oldu? Bir kısmı Akşener’in önerdiği çarşaf listede yer almalarına rağmen genel idare kuruluna giremediler. Aytun Çıray bu duruma tepki gösterdi.
CHP kurultayında da Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almasına rağmen Tuncay Özkan ile Ünal Çeviköz parti meclisine girememişlerdi. Canan Kaftancıoğlu, Tuncay Özkan ile Yıldırım Kaya’nın çizilmesi için çalıştığını itiraf etmişti. Kılıçdaroğlu, Tuncay Özkan ile Ünal Çeviköz’ü genel başkan başdanışmanı atamak suretiyle yakınında tuttu. Bakalım Akşener aynı yöntemi mi izleyecek yoksa Koray Aydın darbesi ile saf dışı olan Aytun Çıray ve Aydın Adnan Sezgin yeni bir kurultaya kadar dışarıda mı kalacaklar?