Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Birinci dalga sahile indi” dedi. Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise “Kritik eşiğe takıldık” diye uyardı.
Ben sordum, Afşin Hoca koronavirüs hallerimizi anlattı.
* Sahillerdeki durum endişe verici boyutta mı?
“Görüntüler kesinlikle endişe verici boyutta. Kurban Bayramı kritik bir eşik demiştik. Ne yazık ki bu eşiğe takıldık. Ortaya çıkan manzara, sosyal hayatımızda ne kadar kontrolsüz olduğumuzu gözler önüne serdi.”
EK ÖNLEM GELECEK Mİ?
* Bilim Kurulu olarak ek bir önlem düşünüyor musunuz?
“Kurulumuzun ilk toplantısında tatil sürecinde karşımıza çıkan sosyal mesafe, maske, temizlik ve kalabalıklardan kaçınma konusundaki eksiklikler ve alınması gereken önlemler masaya yatırılacaktır diye düşünüyorum.”
* Koronavirüsün yok sayıldığı manzaralar yaşanıyor. Bunun sonuçları ne olur?
“Üzülerek ifade etmeliyim ki ülke genelinde salgın öncesindeki serbest yaşantımıza dönmüş durumdayız. Toplumumuzda 65 yaş ve üstü bireyler başta olmak üzere kurallara harfiyen riayet eden bir kesim de var. Tedbirsiz davranan kitleler, hastalığa yakalanmama konusunda son derece özen gösteren kişileri de riske atıyor.”
* Bayramla ilgili verileri ne zaman alırız?
“Bayramda ortaya çıkan rehavet tablosunun sayılara ne şekilde yansıyacağını 7-10 gün içerisinde görmek mümkün olacaktır.”
HASTANELERE BAŞVURULAR ÜÇLÜ RAKAMLARDA
Afşin Hoca aynı zamanda Ankara Şehir Hastanesi acil servisinde koronavirüsle mücadele ekibinde yer alıyor. “Hastanelere başvuranların sayısında artış var mı?” diye sordum.
“Ankara Şehir Hastanemizin Acil Tıp Kliniğine başvuran ‘olası vaka’ sayımız haziran ayının başında iki rakamlı sayılara kadar inmişti. Şu anda ‘olası vaka’ tanımına uyan başvuru sayısının üç rakamlı sayılara yükseldiğini söyleyebilirim.”
OKULLARIN AÇILMASI DEĞERLENDİRİLİR
* Peki bu tablo artarak devam ederse, okulların açılması yeniden değerlendirilir mi?
“Değerlendirmeye alınması gerekir. Ağustos ayı içerisinde yeni vaka sayımızı ne kadar düşürürsek, diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da artış göstereceği sonbahar aylarına o kadar hazırlıklı girerdik. Tedbirsizlik, okulların uzaktan eğitimle mi, örgün eğitimle mi, yoksa karma modelle mi açılacağına dair Milli Eğitim Bakanlığımızın alacağı kararları etkileyecektir.”
BU REHAVET SAĞLIKÇILARIMIZI YARALIYOR
* Koronavirüsle canla başla mücadele eden sağlıkçılarımız sahillerden hastanelere taşan manzaralar karşısında ne düşünüyor acaba?
“Sağlık personellerimiz başta acil servisler olmak üzere filyasyonda ve teşhis-tedavi aşamalarında mart ayından bu yana tüm gücüyle çalışmaya devam ediyor. Hâlâ ailesini hasta etmemek adına evi dışındaki yerlerde kalan meslektaşlarımız var. Toplumun genelinde gözlenen rehavet en çok da onları yaralıyor. Tabii sonbahar, kış aylarına dair bulaş kaygılarını da arttırıyor.”
TÜNELİN UCUNDA NE GÖRÜNÜYOR?
Afşin Hoca’ya “Tünelin ucunda ne görüyorsunuz” diye sordum. “Tünelin ucunda ışık göründü” diyemedi.
“Rehavetin tedbirlerin önüne geçtiğini görüyoruz. Virüs gücünü temastan alıyor. Biz de toplum olarak onu güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinin sağlık kapasitesi sınırsız değildir. Rehavetin sonucu, dünya genelinde yatak kapasitelerinde tam doluluk ve acil servislerde tetkik, tedavi ve yatış için bekleyen uzun hasta listeleri şeklinde kendini gösterecektir.”
KAFTANCIOĞLU KONUŞTU
CHP’nin yeni yönetimi bu hafta sonu belirlenecek. O nedenle CHP kulisleri çok hareketli. Bu arada liste savaşlarının yaşandığı parti meclisi seçimleriyle ilgili olarak İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun gazeteci İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamanın ateşi küllense de içten içe tartışma sürüyor. Kaftancıoğlu’na “Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya’nın seçilmemesi için elimden geleni yaptım” sözlerini sordum. Sözlerinin arkasında durdu. Ama “37. olağan kurultayımız tüm vatandaşlarımıza aktarmak sorumluluğunda olduğumuz genel başkanımızın 2. yüzyıl beyannamesi ve kurultay delegelerimizin yine genel başkanımızın 80 kişilik listesinden özgür iradeleri ile tercih yapmaları sonucu tamamlanmıştır. Bizim için kurultay bitmiş olup sahadaki işlerimize odaklanma zamanı. Ben de onu yapıyorum. Basında yer alan haberleri üzülerek takip ediyorum ancak cevap vermek yerine her zaman olduğu gibi çalışmayı tercih ediyorum. Tek sorumluluğumuzun hedef iktidar olduğunu unutmadan” dedi.
SİVAS KAMPINA SÜRÜLENLER DAVA AÇACAK
27 Mayıs kararlarının yok sayılmasıyla ilgili düzenleme, Meclis’ten geçerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla yürürlüğe girdi. Böylece Yassıada mahkemelerinin hukuk cinayeti temizlenmiş oldu. Yassıada mahkemeleriyle ilgili çıkan kanunla mağdurların ailelerine maddi ve manevi tazminat hakkı tanındı. Bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan bir komisyon kuracak. Bu düzenlemeden Demokrat Partililerin ailelerinin yararlanacağını anladık. O doğru. Ama yalnız onlar değil.
27 Mayıs’tan sonra tutuklanarak Sivas kampına götürülen ileri gelen bazı Kürt aileleri de dava açmaya hazırlanıyorlar.
Eski milletvekili Mir Dengir Fırat’ın dedesi Zeynel Turan, Sedat Bucak’ın babası Hakkı Bucak, eski AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun babası Said Ensarioğlu ve eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu’nun babası Abdurrezzak Ensarioğlu, eski AK Parti milletvekili Orhan Miroğlu’nun dayısı Said Ramanlar, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’ın babası Hasan Hüseyin Doğan, Şeyh Said’in çocukları Şeyh Ali Rıza ve Şeyh Selahattin, AP’den uzun dönem milletvekilliği yapan Kinyas Kartal, Mardin’den Zeynel Abidin Erdem’in amcası Bahattin Erdem’in de aralarında yer aldığı Kürtlerin ileri gelenlerinden 55 kişi Sivas Kabakyazı’da tutuklandıktan sonra mal varlıklarına el konularak farklı illere sürülmüşlerdi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Okulların açılması yeniden değerlendirilir
Tatil mevsimindeyiz. Ancak koronavirüs tatil yapmıyor. Tatil beldelerinden maskesiz, mesafesiz görüntüler geliyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Birinci dalga sahile indi” dedi. Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise “Kritik eşiğe takıldık” diye uyardı.
Ben sordum, Afşin Hoca koronavirüs hallerimizi anlattı.
* Sahillerdeki durum endişe verici boyutta mı?
“Görüntüler kesinlikle endişe verici boyutta. Kurban Bayramı kritik bir eşik demiştik. Ne yazık ki bu eşiğe takıldık. Ortaya çıkan manzara, sosyal hayatımızda ne kadar kontrolsüz olduğumuzu gözler önüne serdi.”
EK ÖNLEM GELECEK Mİ?
* Bilim Kurulu olarak ek bir önlem düşünüyor musunuz?
“Kurulumuzun ilk toplantısında tatil sürecinde karşımıza çıkan sosyal mesafe, maske, temizlik ve kalabalıklardan kaçınma konusundaki eksiklikler ve alınması gereken önlemler masaya yatırılacaktır diye düşünüyorum.”
* Koronavirüsün yok sayıldığı manzaralar yaşanıyor. Bunun sonuçları ne olur?
“Üzülerek ifade etmeliyim ki ülke genelinde salgın öncesindeki serbest yaşantımıza dönmüş durumdayız. Toplumumuzda 65 yaş ve üstü bireyler başta olmak üzere kurallara harfiyen riayet eden bir kesim de var. Tedbirsiz davranan kitleler, hastalığa yakalanmama konusunda son derece özen gösteren kişileri de riske atıyor.”
* Bayramla ilgili verileri ne zaman alırız?
“Bayramda ortaya çıkan rehavet tablosunun sayılara ne şekilde yansıyacağını 7-10 gün içerisinde görmek mümkün olacaktır.”
HASTANELERE BAŞVURULAR ÜÇLÜ RAKAMLARDA
Afşin Hoca aynı zamanda Ankara Şehir Hastanesi acil servisinde koronavirüsle mücadele ekibinde yer alıyor. “Hastanelere başvuranların sayısında artış var mı?” diye sordum.
“Ankara Şehir Hastanemizin Acil Tıp Kliniğine başvuran ‘olası vaka’ sayımız haziran ayının başında iki rakamlı sayılara kadar inmişti. Şu anda ‘olası vaka’ tanımına uyan başvuru sayısının üç rakamlı sayılara yükseldiğini söyleyebilirim.”
OKULLARIN AÇILMASI DEĞERLENDİRİLİR
* Peki bu tablo artarak devam ederse, okulların açılması yeniden değerlendirilir mi?
“Değerlendirmeye alınması gerekir. Ağustos ayı içerisinde yeni vaka sayımızı ne kadar düşürürsek, diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da artış göstereceği sonbahar aylarına o kadar hazırlıklı girerdik. Tedbirsizlik, okulların uzaktan eğitimle mi, örgün eğitimle mi, yoksa karma modelle mi açılacağına dair Milli Eğitim Bakanlığımızın alacağı kararları etkileyecektir.”
BU REHAVET SAĞLIKÇILARIMIZI YARALIYOR
* Koronavirüsle canla başla mücadele eden sağlıkçılarımız sahillerden hastanelere taşan manzaralar karşısında ne düşünüyor acaba?
“Sağlık personellerimiz başta acil servisler olmak üzere filyasyonda ve teşhis-tedavi aşamalarında mart ayından bu yana tüm gücüyle çalışmaya devam ediyor. Hâlâ ailesini hasta etmemek adına evi dışındaki yerlerde kalan meslektaşlarımız var. Toplumun genelinde gözlenen rehavet en çok da onları yaralıyor. Tabii sonbahar, kış aylarına dair bulaş kaygılarını da arttırıyor.”
TÜNELİN UCUNDA NE GÖRÜNÜYOR?
Afşin Hoca’ya “Tünelin ucunda ne görüyorsunuz” diye sordum. “Tünelin ucunda ışık göründü” diyemedi.
“Rehavetin tedbirlerin önüne geçtiğini görüyoruz. Virüs gücünü temastan alıyor. Biz de toplum olarak onu güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinin sağlık kapasitesi sınırsız değildir. Rehavetin sonucu, dünya genelinde yatak kapasitelerinde tam doluluk ve acil servislerde tetkik, tedavi ve yatış için bekleyen uzun hasta listeleri şeklinde kendini gösterecektir.”
KAFTANCIOĞLU KONUŞTU
CHP’nin yeni yönetimi bu hafta sonu belirlenecek. O nedenle CHP kulisleri çok hareketli. Bu arada liste savaşlarının yaşandığı parti meclisi seçimleriyle ilgili olarak İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun gazeteci İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamanın ateşi küllense de içten içe tartışma sürüyor. Kaftancıoğlu’na “Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya’nın seçilmemesi için elimden geleni yaptım” sözlerini sordum. Sözlerinin arkasında durdu. Ama “37. olağan kurultayımız tüm vatandaşlarımıza aktarmak sorumluluğunda olduğumuz genel başkanımızın 2. yüzyıl beyannamesi ve kurultay delegelerimizin yine genel başkanımızın 80 kişilik listesinden özgür iradeleri ile tercih yapmaları sonucu tamamlanmıştır. Bizim için kurultay bitmiş olup sahadaki işlerimize odaklanma zamanı. Ben de onu yapıyorum. Basında yer alan haberleri üzülerek takip ediyorum ancak cevap vermek yerine her zaman olduğu gibi çalışmayı tercih ediyorum. Tek sorumluluğumuzun hedef iktidar olduğunu unutmadan” dedi.
SİVAS KAMPINA SÜRÜLENLER DAVA AÇACAK
27 Mayıs kararlarının yok sayılmasıyla ilgili düzenleme, Meclis’ten geçerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla yürürlüğe girdi. Böylece Yassıada mahkemelerinin hukuk cinayeti temizlenmiş oldu. Yassıada mahkemeleriyle ilgili çıkan kanunla mağdurların ailelerine maddi ve manevi tazminat hakkı tanındı. Bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan bir komisyon kuracak. Bu düzenlemeden Demokrat Partililerin ailelerinin yararlanacağını anladık. O doğru. Ama yalnız onlar değil.
27 Mayıs’tan sonra tutuklanarak Sivas kampına götürülen ileri gelen bazı Kürt aileleri de dava açmaya hazırlanıyorlar.
Eski milletvekili Mir Dengir Fırat’ın dedesi Zeynel Turan, Sedat Bucak’ın babası Hakkı Bucak, eski AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun babası Said Ensarioğlu ve eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu’nun babası Abdurrezzak Ensarioğlu, eski AK Parti milletvekili Orhan Miroğlu’nun dayısı Said Ramanlar, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’ın babası Hasan Hüseyin Doğan, Şeyh Said’in çocukları Şeyh Ali Rıza ve Şeyh Selahattin, AP’den uzun dönem milletvekilliği yapan Kinyas Kartal, Mardin’den Zeynel Abidin Erdem’in amcası Bahattin Erdem’in de aralarında yer aldığı Kürtlerin ileri gelenlerinden 55 kişi Sivas Kabakyazı’da tutuklandıktan sonra mal varlıklarına el konularak farklı illere sürülmüşlerdi.