Temeli nerede ise yirmi yıla yakın atılmış ve nihayet bu yılın Şubat ayında 600 yataklı Harran Üniversitesinin hastanesi hizmete girmiş bulunuyor.
Bu hastanenin temeli atıldıktan sonra on yedi yıl kadar çok uzun bir zamandan beri inşaatı durdurulmuştu. Yazarımız Kemalettin Uğuzlu ile birlikte adeta kuş yuvası haline gelen bu hastaneye geldik. Kemalettin hem fotoğrafını çekti, hem de bu hususla ilgili olarak bir kaç makale yazınca Sağlık Bakanlığı harekete geçti ve o zaman görevde bulunan sayın Rektör Halil Mutlunun da adeta eli güçlenerek ödenek gelmeye ve böylece inşaat tekrar başlamış oldu.
Her şeyde bir hayır ararsanız sonucu da hayırlı olur. Bu hastanenin o zaman yapılması halinde koğuş sistemi üç, dört kişilik odalar devreye girerek, hastaların böyle bir ortamda rahat etmeleri hayli zor olacaktı.. İnşaatın gecikmesiyle yeni sistem uygulandı. Seksen beş adet tek kişilik, geriye kalanın tümü ise iki kişilik odalar halinde yapılmış ve yüz adet yoğun bakım odası da düzenlenmiş oldu.
Ayrıca bu hastaneye Türkiye de ender bulunan modern cihazlar ısmarlandı. Bu da hastane nin ne kadar ileri bir teknolojiyle hizmet vereceği imkânını meydana getirdi.
Bu gün bir çok yerlerde hizmet veren bazı profesörler bu hastane de görev yapmak için müracaatta bulunuyorlar.
Gerek hastanenin fiziki şartları ve gerekse teknoloji ve gerekse doktor açısından bölgede bir yıldız gibi parlayacağı açıkça görünüyor. Emeği geçen her kese şahsım adına teşekkür ediyorum.
Bu hasta hane de görev yapan bazı doktorların ideolojilerini ön plana çıkardıklarını bazı yetkilerden duyduğumuz da çok üzüldük, Çünkü en uç noktadan misal verirsek bir doktorun babasını öldüren bir katil hastaneye getirilse ve o tedaviyi de maktulun çocuğu yapmak zorunda kalsa yinede o katile bütün tıbbi müdahaleleri yapmak doktorluğun verdiği sorumluluk ve insan olmanın gereğidir.
Cünkü hastalara karşı hiçbir doktor asla ideolojik davranamaz ve hastanenin nizamını bozmak için en ufak bir teşebbüste de bulunamaz.
İnşallah bazı doktorlarla ilgili olumsuz duyumlarımız doğru değildir veya yanlış anlaşılmıştır diye öyle de inanmak
istiyorum.
Bir doktor Allahın emrine göre hareket etse emin olun ki verdiği o muhteşem hizmetiyle Allahın çok sevdiği bir kulu olabilir.
Bir günde bu hasta haneye bin beş yüz kadar hastanın müracaat etmesi ve giderek bu sayının artacağı yetkililer tarafından ifade ediliyor,
Eskiden bazı doktorları Urfa da tutmak imkânı son derece zayıftı. Şimdi ise bu olumsuzlukta ortadan kalkmış olacak.
Hasta hanemizin hayırlı hizmetlere, doktorlarımızın daha da başarılı olmalarını diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Harran Üniversitesinin yeni hastanesi
Temeli nerede ise yirmi yıla yakın atılmış ve nihayet bu yılın Şubat ayında 600 yataklı Harran Üniversitesinin hastanesi hizmete girmiş bulunuyor.
Bu hastanenin temeli atıldıktan sonra on yedi yıl kadar çok uzun bir zamandan beri inşaatı durdurulmuştu. Yazarımız Kemalettin Uğuzlu ile birlikte adeta kuş yuvası haline gelen bu hastaneye geldik. Kemalettin hem fotoğrafını çekti, hem de bu hususla ilgili olarak bir kaç makale yazınca Sağlık Bakanlığı harekete geçti ve o zaman görevde bulunan sayın Rektör Halil Mutlunun da adeta eli güçlenerek ödenek gelmeye ve böylece inşaat tekrar başlamış oldu.
Her şeyde bir hayır ararsanız sonucu da hayırlı olur. Bu hastanenin o zaman yapılması halinde koğuş sistemi üç, dört kişilik odalar devreye girerek, hastaların böyle bir ortamda rahat etmeleri hayli zor olacaktı.. İnşaatın gecikmesiyle yeni sistem uygulandı. Seksen beş adet tek kişilik, geriye kalanın tümü ise iki kişilik odalar halinde yapılmış ve yüz adet yoğun bakım odası da düzenlenmiş oldu.
Ayrıca bu hastaneye Türkiye de ender bulunan modern cihazlar ısmarlandı. Bu da hastane nin ne kadar ileri bir teknolojiyle hizmet vereceği imkânını meydana getirdi.
Bu gün bir çok yerlerde hizmet veren bazı profesörler bu hastane de görev yapmak için müracaatta bulunuyorlar.
Gerek hastanenin fiziki şartları ve gerekse teknoloji ve gerekse doktor açısından bölgede bir yıldız gibi parlayacağı açıkça görünüyor. Emeği geçen her kese şahsım adına teşekkür ediyorum.
Bu hasta hane de görev yapan bazı doktorların ideolojilerini ön plana çıkardıklarını bazı yetkilerden duyduğumuz da çok üzüldük, Çünkü en uç noktadan misal verirsek bir doktorun babasını öldüren bir katil hastaneye getirilse ve o tedaviyi de maktulun çocuğu yapmak zorunda kalsa yinede o katile bütün tıbbi müdahaleleri yapmak doktorluğun verdiği sorumluluk ve insan olmanın gereğidir.
Cünkü hastalara karşı hiçbir doktor asla ideolojik davranamaz ve hastanenin nizamını bozmak için en ufak bir teşebbüste de bulunamaz.
İnşallah bazı doktorlarla ilgili olumsuz duyumlarımız doğru değildir veya yanlış anlaşılmıştır diye öyle de inanmak
istiyorum.
Bir doktor Allahın emrine göre hareket etse emin olun ki verdiği o muhteşem hizmetiyle Allahın çok sevdiği bir kulu olabilir.
Bir günde bu hasta haneye bin beş yüz kadar hastanın müracaat etmesi ve giderek bu sayının artacağı yetkililer tarafından ifade ediliyor,
Eskiden bazı doktorları Urfa da tutmak imkânı son derece zayıftı. Şimdi ise bu olumsuzlukta ortadan kalkmış olacak.
Hasta hanemizin hayırlı hizmetlere, doktorlarımızın daha da başarılı olmalarını diliyorum.