Kadiri Tarikatının kurucusu Şeyh Abdülkadir Geylani büyük bir alim olmakla beraber zamanın manevi kutbu azamıdır. Onun manevi hizmeti günümüze kadar uzanmış ve bir çok ülkelerde milyonlarca müntesibi vardır. Bu müntesipler Kur’an ve Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünneti üzerine hareket ederler. İlim ve ahlakı ön plana çıkarırlar.
Bu büyük İslam rehberinin gösterdiği istikamet te hareket edenler inşallah Allahın rahmetine nail olurlar.
Geçen günler Urfa Arena stadında değerli kardeşlerimiz den Kadiri dergahının tertip ettiği etkinliğe Fatih Çıtlakın güzel ve anlamlı konuşmasından faydalandık ve inşallah hizmetlere vesile olmuştur,
Zikrullah Kadiri tarikatında aleni olarak yapılır. Sesli olarak yapılan zikir adeta tabiat âlemine atılan bombalar gibidir.
Kadiriler bu zikri hem namazdan, hem de Allahın yarattığı âlemden örnek almışlardır. Malum olduğu üzere camilerde imamlar sabah, akşam ve yatsı namazını sesli okur. O namazlarda cehri yani sesli ibadet vardır. Diğer farz rekatlarını sessiz okurlar zaten Nakşilerde sessiz alemden örnek alarak iç alemde hizmete vesile olmuşlardır.
Evet Allahın yarattığı bu muhteşem âleme baktığımızda kuşların bazen tek tek bazen birlikte bir orkestranın elemanları gibi küçücük ağızlarıyla çeşitli sesler çıkararak cıvıl cıvıl ötüşleri, denizlerin sanki bir huşu içinde karaya vurarak Ya Celil Ya Celil der gibi andıran muhteşem bir zikri İlahiyi bizlere ihtar etmeleri, Rüzgarın esmesiyle sonsuz ağaç yapraklarında meydana gelen hışırtılı sesler, gökyüzünün kulaklarımıza çınlatırcasına bulutların çarpışarak şimşekleri bizlere gösterip gürültü çıkarması bu kainat mescidinde sesli bir zikrullahın cereyan ettiğini açıkça duymakta, görmekte ve anlamaktayız.
Urfa da Dergah camiinde cumhuriyet döneminde dahi susturulamayan her sabah ve ikindi namazından sonra belki dünyada çok az benzeri bulunan sesli bir zikir vardır. Bu zikir ferdi olarak yapılmaz. O Zikri ezberleyenler birlikte okuyarak bu zikri yaparlar. Ülkemizin çeşitli yerlerinden bu zikri dinlemek için bazı insanlar Urfa’ya gelirler ve bu zikri dinledikten sonra hayran kalırlar.
Meşhur yazarlardan Faik Bulut bir gün bana telefon ederek Urfa Dergah camiinde yapılan sabah zikrini dinlemek üzere yardımcı olmamı istedi , Sabahleyin birlikte Dergah camiine gittik ve zikri dinledi, çok etkilendi. Yaşadığı bu olayı Atlas dergisinde Urfa İstanbul tasavvuf yolu diye bir yazı ile de kaleme almıştı.
Yıllarca birlikte hizmet ettiğimiz emekli öğretmen Akif Bay bostancı nın oğlu Hayati Bay bostancı ve arkadaşlarının Arapça, Türkçe ve Kürtçe olarak okudukları İlahiler dinleyenlere büyük bir manevi haz verdi.
Kadiri kardeşlerimizin birlikte zikretmeleri görülmeye değerdi. Kiyafetleri duruşları oturuşları İslami edebin bir yansıması idi.
Malum olduğu üzere bu gün Müslümanların en büyük ihtiyacı İttihadı İslam dır. Bediüzzaman Said-i Nurs i bu asırda ittihadı İslamın en büyük bir farz olduğunu vurguluyor. “mesleğim haktır daha güzeldir diyebilirsin, amma hak yalnız benim mesleğimdir diyemezsin.” Diyor ve elbette bütün İslam alimleri de aynı hedefi gösteriyor,
Her kes kendi meslek ve meşrebini yaşamalı ve yaşatmalıdır. İslam ittihat dinidir ihtilaf dini değildir. Allah ve Resulü birleşin diyor. Eğer ayrılık içinde olursak bu emirleri yerine getirmemiş oluruz. Birbirimizi ne kadar sever ve anlarsak Allahın rahmeti tecelli eder. Şahı Geylani, rehberimiz ve büyüğümüzdür. Allah ondan ve onun çizdiği hizmeti rehber edinenlerden ebeden razı olsun.
Bu organizeyi yapanlar inşallah tekrarını yaparlar ve bu muhteşem hizmeti devam ettirtirler..
. Ayrı çalışmak asla ayrılık değil, yapılmayan bir hizmeti yapmaktır. Çünkü ben onlardanım, onlarda bendendir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Kadirilerin muhteşem ibadeti
Kadiri Tarikatının kurucusu Şeyh Abdülkadir Geylani büyük bir alim olmakla beraber zamanın manevi kutbu azamıdır. Onun manevi hizmeti günümüze kadar uzanmış ve bir çok ülkelerde milyonlarca müntesibi vardır. Bu müntesipler Kur’an ve Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünneti üzerine hareket ederler. İlim ve ahlakı ön plana çıkarırlar.
Bu büyük İslam rehberinin gösterdiği istikamet te hareket edenler inşallah Allahın rahmetine nail olurlar.
Geçen günler Urfa Arena stadında değerli kardeşlerimiz den Kadiri dergahının tertip ettiği etkinliğe Fatih Çıtlakın güzel ve anlamlı konuşmasından faydalandık ve inşallah hizmetlere vesile olmuştur,
Zikrullah Kadiri tarikatında aleni olarak yapılır. Sesli olarak yapılan zikir adeta tabiat âlemine atılan bombalar gibidir.
Kadiriler bu zikri hem namazdan, hem de Allahın yarattığı âlemden örnek almışlardır. Malum olduğu üzere camilerde imamlar sabah, akşam ve yatsı namazını sesli okur. O namazlarda cehri yani sesli ibadet vardır. Diğer farz rekatlarını sessiz okurlar zaten Nakşilerde sessiz alemden örnek alarak iç alemde hizmete vesile olmuşlardır.
Evet Allahın yarattığı bu muhteşem âleme baktığımızda kuşların bazen tek tek bazen birlikte bir orkestranın elemanları gibi küçücük ağızlarıyla çeşitli sesler çıkararak cıvıl cıvıl ötüşleri, denizlerin sanki bir huşu içinde karaya vurarak Ya Celil Ya Celil der gibi andıran muhteşem bir zikri İlahiyi bizlere ihtar etmeleri, Rüzgarın esmesiyle sonsuz ağaç yapraklarında meydana gelen hışırtılı sesler, gökyüzünün kulaklarımıza çınlatırcasına bulutların çarpışarak şimşekleri bizlere gösterip gürültü çıkarması bu kainat mescidinde sesli bir zikrullahın cereyan ettiğini açıkça duymakta, görmekte ve anlamaktayız.
Urfa da Dergah camiinde cumhuriyet döneminde dahi susturulamayan her sabah ve ikindi namazından sonra belki dünyada çok az benzeri bulunan sesli bir zikir vardır. Bu zikir ferdi olarak yapılmaz. O Zikri ezberleyenler birlikte okuyarak bu zikri yaparlar. Ülkemizin çeşitli yerlerinden bu zikri dinlemek için bazı insanlar Urfa’ya gelirler ve bu zikri dinledikten sonra hayran kalırlar.
Meşhur yazarlardan Faik Bulut bir gün bana telefon ederek Urfa Dergah camiinde yapılan sabah zikrini dinlemek üzere yardımcı olmamı istedi , Sabahleyin birlikte Dergah camiine gittik ve zikri dinledi, çok etkilendi. Yaşadığı bu olayı Atlas dergisinde Urfa İstanbul tasavvuf yolu diye bir yazı ile de kaleme almıştı.
Yıllarca birlikte hizmet ettiğimiz emekli öğretmen Akif Bay bostancı nın oğlu Hayati Bay bostancı ve arkadaşlarının Arapça, Türkçe ve Kürtçe olarak okudukları İlahiler dinleyenlere büyük bir manevi haz verdi.
Kadiri kardeşlerimizin birlikte zikretmeleri görülmeye değerdi. Kiyafetleri duruşları oturuşları İslami edebin bir yansıması idi.
Malum olduğu üzere bu gün Müslümanların en büyük ihtiyacı İttihadı İslam dır. Bediüzzaman Said-i Nurs i bu asırda ittihadı İslamın en büyük bir farz olduğunu vurguluyor. “mesleğim haktır daha güzeldir diyebilirsin, amma hak yalnız benim mesleğimdir diyemezsin.” Diyor ve elbette bütün İslam alimleri de aynı hedefi gösteriyor,
Her kes kendi meslek ve meşrebini yaşamalı ve yaşatmalıdır. İslam ittihat dinidir ihtilaf dini değildir. Allah ve Resulü birleşin diyor. Eğer ayrılık içinde olursak bu emirleri yerine getirmemiş oluruz. Birbirimizi ne kadar sever ve anlarsak Allahın rahmeti tecelli eder. Şahı Geylani, rehberimiz ve büyüğümüzdür. Allah ondan ve onun çizdiği hizmeti rehber edinenlerden ebeden razı olsun.
Bu organizeyi yapanlar inşallah tekrarını yaparlar ve bu muhteşem hizmeti devam ettirtirler..
. Ayrı çalışmak asla ayrılık değil, yapılmayan bir hizmeti yapmaktır. Çünkü ben onlardanım, onlarda bendendir.