23 Mart 1960 tarihinden iki gün evvel Urfa'ya gelen büyük İslam alimi merhum Said Nursi bu tarihte vefat etmiş ve naaşı Urfa Dergah camisinde defnedilmiştir.

Vefatından tam 111 gün sonra Nebbaşlar (mezar hırsızları) tarafından kabri parçalanmış ve naaşı o kabirden çıkarılıp başka bir yere nakledilmiştir.

İhtilal 27 mayıs 1960 da olmuş, Menderes ve arkadaşları Yassıadaya gönderilmiş, bu ihtilalden tam 54 gün sonra İhtilalcilerin başka işleri yokmuş gibi , 12 Temmuz 1960 tarihinde mezarı kırılarak naaşı dergahtaki mezarından çıkarılmıştır.

Çünkü Bediüzaman benim ölümüm sizin başınızda bomba gibi patlayacak derken bunu boşuna söylememiş alem_i İslamın bir çok yerlerinden Bediüzzamanın Urfa da ki kabri şerifini ziyarete gelmişlerdir.

Bu durum Kemalistleri ürkütmüştür.

:erdiüzzaman sağlığında 28 yıl hapis ve sürgün hayatı yaşadı. mezarından ne istediniz behey zalimler!

64 yıldır devam eden bu zulmün bitmesi için gerek şahsım ve gerekse Urfa barosu tarafından bazı resmi girişimler yapılmıştır.

Kemalistler bu zulmü yaparken alt yapıyı da hazırlamış ve nur cemaatının itiraz etmemesi için gereken önlemleri de maalesef almış, hüşyar olmayanlar Kemalistlerin bu tuzağına düşmüştür. Hani derler ya minareyi çalan kılıf da hazırlar.

Bediüzzamanın vefatı olan 23 mart 1960 günü İmamı şafiye göre Beraat gecesidir ve malum olduğu üzere Üstat da şafiül mezhebdir.

Ayrıca 23 Mart aynı zamanda baharın dirilişi ve rahmeti İlahiye nin tecellisi açısından da Newroz günüdür .Newroza ve pirozbe.

Arkadaşlarla beraber bir karar aldık. Bediüzzamanın kabri başında bir eylem yapacağım ve yetkililere sesimizi duyurmak için böyle bir yola baş vuracağım.

Sıhhatim elverirse, havalar soğuk olmazsa, her cumartesi ve pazar günleri merhumun kabri başında olacağım. Daha evvelde bu konuyu arz etmiştim.

Bediüzzaman'ın hukukuna Urfalılar sahip çıkmalıdır, çünkü o ;vefatı anında beni memleketime , yahut babamın veya annemin yanına defnedin dememiş, atam Hz. İbrahim'in bir menzili oaln Urfa ya' beni götürün demiştir. Onun için Said Nursi'nin hukukuna sahip çıkmak, sadece cemaatlerin değil, bütün Urfalıların da vaz geçilmez görevi olmalıdır.

Bazı arızalar olsa bile hak bildiğim yolda devam edeceğim. Zaman zaman merhumun kabri başında bazı rahatsızlar yaşıyorum. Hiç umurum da değil. Buda böyle biline.

Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun.