Asrın felaketi olan birçok depremi üst üste yaşadık. Depremler o kadar şiddetli idi ki kıyamet kopuyor zannettik. Bazı büyük şehirlerimizin bir kısmı adeta haritadan silindi. On binlerce insanımızı kaybettik.
Ardından üst üste seller geldi. Urfa da on sekiz insanımız bu sellerde boğuldu, Birçok arabalar kullanılmaz hale geldi. Bazı Ev ve iş yerlerine su bastı.
Yetmedi, cevizden daha büyük birçok yerde gökyüzünden taş yağar gibi dolu da üstümüze yağdı.
Yetmedi bu yıl yaşanan sıcaklığı, bütün ömrüm boyunca yaşadığımı hatırlamıyorum. Kevni ikazlar üst üste geldi.
On altı milyon nüfusa sahip İstanbul'un içme suyu çok azaldı, eğer iki ay içinde yağmur yağmasa, İstanbul halkı susuzluktan kırılacak, İstanbul’dan ülkenin birçok yerine göç eden insanlarımız olacak.
Bütün bunlarla beraber dayanılmaz hayat pahalılığı, yalan, dolan hıyle, hırsızlık arsızlık başını almış gidiyor. Bazı kadınlar yatak kıyafeti ile çarşıda pazarda dolaşıyor.
Allah bütün aleme hakimdir, atomdan galaksilere kadar her şeyi idare eden ve yaratan odur. Onun emirleri vardır. Bu emirler boşuna gönderilmemiştir.
Bütün yaşadığımız bunca felakete rağmen hala aklımızı başımıza almadık. Allah'ın yasaklarına karşı tavrımız sanki hiç değişmedi.
Ey zalim ve cahil insan! Allah bize muhtaç değil. Biz O’nun nimetlerine ve her şeye muhtacız.
Öyle görünüyor ki, bu kadar dehşetli hadiselere rağmen, kendine ve başkasına zulüm yapanlara karşı "Yaşasın cehennem" demekten başka daha söylenecek hiç bir şey kalmadı.
Bütün bunlarla beraber asla ümitsiz değilim. Allah'ın gönderdiği Kur’an’ın hükümleri mutlaka hakim olacak.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Hala Aklımızı Başımıza Almadık
Asrın felaketi olan birçok depremi üst üste yaşadık. Depremler o kadar şiddetli idi ki kıyamet kopuyor zannettik. Bazı büyük şehirlerimizin bir kısmı adeta haritadan silindi. On binlerce insanımızı kaybettik.
Ardından üst üste seller geldi. Urfa da on sekiz insanımız bu sellerde boğuldu, Birçok arabalar kullanılmaz hale geldi. Bazı Ev ve iş yerlerine su bastı.
Yetmedi, cevizden daha büyük birçok yerde gökyüzünden taş yağar gibi dolu da üstümüze yağdı.
Yetmedi bu yıl yaşanan sıcaklığı, bütün ömrüm boyunca yaşadığımı hatırlamıyorum. Kevni ikazlar üst üste geldi.
On altı milyon nüfusa sahip İstanbul'un içme suyu çok azaldı, eğer iki ay içinde yağmur yağmasa, İstanbul halkı susuzluktan kırılacak, İstanbul’dan ülkenin birçok yerine göç eden insanlarımız olacak.
Bütün bunlarla beraber dayanılmaz hayat pahalılığı, yalan, dolan hıyle, hırsızlık arsızlık başını almış gidiyor. Bazı kadınlar yatak kıyafeti ile çarşıda pazarda dolaşıyor.
Allah bütün aleme hakimdir, atomdan galaksilere kadar her şeyi idare eden ve yaratan odur. Onun emirleri vardır. Bu emirler boşuna gönderilmemiştir.
Bütün yaşadığımız bunca felakete rağmen hala aklımızı başımıza almadık. Allah'ın yasaklarına karşı tavrımız sanki hiç değişmedi.
Ey zalim ve cahil insan! Allah bize muhtaç değil. Biz O’nun nimetlerine ve her şeye muhtacız.
Öyle görünüyor ki, bu kadar dehşetli hadiselere rağmen, kendine ve başkasına zulüm yapanlara karşı "Yaşasın cehennem" demekten başka daha söylenecek hiç bir şey kalmadı.
Bütün bunlarla beraber asla ümitsiz değilim. Allah'ın gönderdiği Kur’an’ın hükümleri mutlaka hakim olacak.