Geçenlerde solcu bir arkadaşım olan bir avukatla karşılaştım O insanın her zaman doğruluktan yana olduğunu onun karakterini  zaten biliyordum. Hoş beşten sonra sıra depreme geldi. Bir gün de bir haftada kaç deprem oldu.  Bu bölgede üst üste belki yedi deprem, 15.000 civarında artçı depremler olmuştu. 500 Km.belki  bir sahada 17 şehir bilmem kaç tane ilçe ve yüzlerce köy  yerle yeksan, bazıları da büyük hasar görmüştü. Gerçekten kıyamete yakın bir felaket yaşandı.

Her devletin bir gücü vardır , bu gün en gelişmiş ülkelerde bile bazı afetlere karşı o devletler aciz kalıyor. Sanki haşa devlet  Allah mış gibi neden her şey çok kısa zamanda onarılmadı gibi insanlık ve ahlak dışı yorum yapanlar var.

Hatta okumuş birisine devlet haşa Allah'mıdır dediğimde; öyle bir cevap verdi ki hayretler içinde  kaldım Evet  Devlet Allah 'tır, dedi. Böyle bir inanca sahip bir kimseye  neyi anlatabilirsiniz. Aklı yok olmuş kalbi bozulmuş,  yürüyen bir mevta gibi .Evet  kendisini belki elli yıldan beri tanıdığım o avukat  ise şöyle demişti. İNSANLARDA İNSAF KALMAMIŞ, Bizimkilere diyorum ki;  vicdanınızı atmayın.  Vicdan bütün siyasetin üstündedir. Bu depremi reisin üzerine  neden  yıkıyorsunuz. Hukuk ilmi farklı bir şeydir,  doğru ile yanlışı birbirinden ayırır. Vicdandan yoksun bir  hukuk anlayışı  hiç bir işe yaramaz. Halbuki bu arkadaş  zaman zaman Resi eleştirmekten de geri kalmıyordu. Evet avukat kardeşim akıl ve vicdan devreden çıkarsa, his devreye girer ve aklı peşinden sürükler.