BİR YAZARIN SERÜVENİ (M.Kemal Uğuzlu başını aldı gidiyor)
Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2024 06:35
Son zamanlarda Urfa’mızın çok kıymetli yazarlarından M. Kemal Uğuzlu (Kemalettin Hoc a) büyük bir gayret sarf ederek kendini iyice yazarlığa verdi. Bir yıl içersinde Siverek destanı, Bir Başka Dürbün ile Kürt Sorununa Bakış ve bin yıllık kardeşlik tehlikede başlıklı kitapları merakla okunmaya başladı.
Kürt sorunu ile ilgili olarak kitabın baş taraflarında kendini tanıtırken belki farkında olmadan teknik hatalar yapmış ise de İslam’dan mülhem olarak ortaya koyduğu birleştirici ifadeler dikkate şayan. Günümüzde birçok insanlar şu veya bu sebepten dolayı ayrılıktan bahsederken Kemaleddin Hoc a ayrılık içinde birliği yakalamak için büyük bir çaba gösteriyor. Osmanlının yıkılışı ve hilafetin kaldırılmasıyla İslam birliğinin dağılması ve Cumhuriyet döneminde ırkçılığın öne çıkarılması, ümmet anlayışından vaz geçilmesinin sonuçları ve bu sonuçların doğurduğu felaketleri sıralarken sosyolojik tahlilleri de ön plana çıkarıyor.
İslam’dan vazgeçmenin sonucu olarak ümmetin parçalanması ve bilhassa ülkemizde mağdur ve mazlum durumuna düşürülen Kürtlerinde perişan halini dile getiriyor.
Müslümanların dinini Kürtlerin ise dillerini ve inançlarını kaybettirme çabası içinde olan Cumhuriyetçilerin yaptığı tahribatın onarılması gerektiğine işaret ediyor, Hastalığı teşhis ettikten sonra tedavinin çarelerini arıyor.
Şüphesiz ki her Müslüman’ın bütün bu oluşumlar karşısında endişe içinde olması kaçınılmazdır. Hastalığın kaynağı bulunduğu zaman tedavi biraz daha kolaylaşır. Nasıl ki maddi hastalıklar için doktora ve onun verdiği reçeteyi kullanmak için eczaneye gider ilaç alır ve tedaviye başlarız aynen onun gibi gerek devlet ve gerekse toplumsal hastalıkların tedavisine ilaç ve merhem olacak birinci derecede Kur’an ve sünnettir. İşte Kemaleddin Hoca bazı yazarların yaptığı gibi pusulayı batıya çevirmiyor. Aslında bu hastalıkların batıdan ithal edilmesinden dolayı meydana geldiğinin farkında... Onun içindir ki O Kur’an ve sünneti esas alıyor.
Bilhassa asrımızda Bediüzzaman Saidi Kürdi namı diğeri Nursi olan o büyük Üstadı rehber ittihaz ediyor. Eğitimin devlet eliyle yapılması halinde daha etkili ve seviyeli olacağını bilen Bediüzzaman gerek Osmanlıya ve gerekse Cumhuriyet dönemindeki baştakilerin akıllarını başlarına getirmek için kapılarına dayanıyor.
Zaman ihtiyarlandıkça Kur’an gençleşir. Çünkü onun mesajları çağlar üstüdür anlayışı hakimdir.”yeniden kelam-i ve tekvin-i Kur’an ve kainat ayetlerine atfedilirse bir çok nazariye tarihin çöplüklerine gömülecektir” yorumu tam yerine oturmaktadır.
Ne Zalim be ne Mazlum düsturunu işleyerek “Fıtrata yatkın her kavmin kurtuluşu; kendi coğrafyasında yaşaması ve ana dili ve bağlı oldukları inancı ile özgün eğitim görerek evrensel hukukun normlarını uygulayan adalet sisteminden geç er tespiti de işin bir başka güzelliğidir.
İslamı, insanlığı ve adaleti ön plana çıkarmak için gayret sarf edilmiştir. Hak hukuk ve adalet içersinde yaşamanın saadet getireceği vurgulanmıştır.
Asrımızın allamesi Said Nursi hazretlerinin Bütün alemi İslam’ın kurtuluşu iç in hutbe-i Şamiyye
Kürtlerinde ayağa kalkması için eğitimin ve birliğin ön plana çıkarılması için Münazarat kitabından alıntılar yapılarak bir nakış gibi işlenen bu gerçekler ve kendi yorumlarını da katarak önümüze bir fikir sofrası sermiş bulunmaktadır.
Bilhassa Türkleri uyarmak bakımından verilen mesajlar tam yerine oturmaktadır. Ey Türk kardeş bilhassa sen dikkat derken, bu gün içine düştüğümüz bir çok sıkıntının bazılarının Türkçülük yapmasından doğan felaketlerin sonucu olması ayrıca anlatılmak istenmiştir. “Bir Türk dünyaya bedeldir” felsefesinin içi ne kadar boş olduğu yaşadığımız hadiselerle ortaya çıkmıştır.
Elhasıl İslam Cumhuriyetler birliği kurulduğunda ümmetinde birliği sağlanacaktır görüşü bu kitapta taçlandırılmıştır.
Kitaplar hakkında yazmaya fazla kabiliyetli değilim. Bu kitabı okumak gerekir.
Kemaleddin Hoca yaptığı bu ç alışmalardan dolayı her türlü tebrik ve takdire şayandır Daha güzel hizmetlere vesile olması dileğiyle.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir İKBAL
BİR YAZARIN SERÜVENİ (M.Kemal Uğuzlu başını aldı gidiyor)
Son zamanlarda Urfa’mızın çok kıymetli yazarlarından M. Kemal Uğuzlu (Kemalettin Hoc a) büyük bir gayret sarf ederek kendini iyice yazarlığa verdi. Bir yıl içersinde Siverek destanı, Bir Başka Dürbün ile Kürt Sorununa Bakış ve bin yıllık kardeşlik tehlikede başlıklı kitapları merakla okunmaya başladı.
Kürt sorunu ile ilgili olarak kitabın baş taraflarında kendini tanıtırken belki farkında olmadan teknik hatalar yapmış ise de İslam’dan mülhem olarak ortaya koyduğu birleştirici ifadeler dikkate şayan. Günümüzde birçok insanlar şu veya bu sebepten dolayı ayrılıktan bahsederken Kemaleddin Hoc a ayrılık içinde birliği yakalamak için büyük bir çaba gösteriyor. Osmanlının yıkılışı ve hilafetin kaldırılmasıyla İslam birliğinin dağılması ve Cumhuriyet döneminde ırkçılığın öne çıkarılması, ümmet anlayışından vaz geçilmesinin sonuçları ve bu sonuçların doğurduğu felaketleri sıralarken sosyolojik tahlilleri de ön plana çıkarıyor.
İslam’dan vazgeçmenin sonucu olarak ümmetin parçalanması ve bilhassa ülkemizde mağdur ve mazlum durumuna düşürülen Kürtlerinde perişan halini dile getiriyor.
Müslümanların dinini Kürtlerin ise dillerini ve inançlarını kaybettirme çabası içinde olan Cumhuriyetçilerin yaptığı tahribatın onarılması gerektiğine işaret ediyor, Hastalığı teşhis ettikten sonra tedavinin çarelerini arıyor.
Şüphesiz ki her Müslüman’ın bütün bu oluşumlar karşısında endişe içinde olması kaçınılmazdır. Hastalığın kaynağı bulunduğu zaman tedavi biraz daha kolaylaşır. Nasıl ki maddi hastalıklar için doktora ve onun verdiği reçeteyi kullanmak için eczaneye gider ilaç alır ve tedaviye başlarız aynen onun gibi gerek devlet ve gerekse toplumsal hastalıkların tedavisine ilaç ve merhem olacak birinci derecede Kur’an ve sünnettir. İşte Kemaleddin Hoca bazı yazarların yaptığı gibi pusulayı batıya çevirmiyor. Aslında bu hastalıkların batıdan ithal edilmesinden dolayı meydana geldiğinin farkında... Onun içindir ki O Kur’an ve sünneti esas alıyor.
Bilhassa asrımızda Bediüzzaman Saidi Kürdi namı diğeri Nursi olan o büyük Üstadı rehber ittihaz ediyor. Eğitimin devlet eliyle yapılması halinde daha etkili ve seviyeli olacağını bilen Bediüzzaman gerek Osmanlıya ve gerekse Cumhuriyet dönemindeki baştakilerin akıllarını başlarına getirmek için kapılarına dayanıyor.
Zaman ihtiyarlandıkça Kur’an gençleşir. Çünkü onun mesajları çağlar üstüdür anlayışı hakimdir.”yeniden kelam-i ve tekvin-i Kur’an ve kainat ayetlerine atfedilirse bir çok nazariye tarihin çöplüklerine gömülecektir” yorumu tam yerine oturmaktadır.
Ne Zalim be ne Mazlum düsturunu işleyerek “Fıtrata yatkın her kavmin kurtuluşu; kendi coğrafyasında yaşaması ve ana dili ve bağlı oldukları inancı ile özgün eğitim görerek evrensel hukukun normlarını uygulayan adalet sisteminden geç er tespiti de işin bir başka güzelliğidir.
İslamı, insanlığı ve adaleti ön plana çıkarmak için gayret sarf edilmiştir. Hak hukuk ve adalet içersinde yaşamanın saadet getireceği vurgulanmıştır.
Asrımızın allamesi Said Nursi hazretlerinin Bütün alemi İslam’ın kurtuluşu iç in hutbe-i Şamiyye
Kürtlerinde ayağa kalkması için eğitimin ve birliğin ön plana çıkarılması için Münazarat kitabından alıntılar yapılarak bir nakış gibi işlenen bu gerçekler ve kendi yorumlarını da katarak önümüze bir fikir sofrası sermiş bulunmaktadır.
Bilhassa Türkleri uyarmak bakımından verilen mesajlar tam yerine oturmaktadır. Ey Türk kardeş bilhassa sen dikkat derken, bu gün içine düştüğümüz bir çok sıkıntının bazılarının Türkçülük yapmasından doğan felaketlerin sonucu olması ayrıca anlatılmak istenmiştir. “Bir Türk dünyaya bedeldir” felsefesinin içi ne kadar boş olduğu yaşadığımız hadiselerle ortaya çıkmıştır.
Elhasıl İslam Cumhuriyetler birliği kurulduğunda ümmetinde birliği sağlanacaktır görüşü bu kitapta taçlandırılmıştır.
Kitaplar hakkında yazmaya fazla kabiliyetli değilim. Bu kitabı okumak gerekir.
Kemaleddin Hoca yaptığı bu ç alışmalardan dolayı her türlü tebrik ve takdire şayandır Daha güzel hizmetlere vesile olması dileğiyle.