Yıllarca evvel Erkenekon davasının sanıkları Silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üyelik yarım ve yataklık suçlarından dolayı dava açılmış O dönemin Genelkurmay başkanı bir çok general ve subayla birlikte bası siyasilerde bu ithamlar la haklarında dava açılmıştı Belki de dünyada emsali olmayan bir dava idi Ergenekon.
Davanın açılmasından sonra yıllarca hapiste yatan bir çokları tahliye edildi ve en son İstanbul 4 ncü ağır ceza mahkemesinin verdiği kararla Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan dışındaki tüm sanıklar beraat etti..
Yetkilerine verilmiş , uçaklar tanklar, toplar, bomba ve silahların her çeşidini görevleri icabı gerektiğinde kullanabilen bu yetkilileri silahlı örgüt kurmaktan yargılamak dünyanın hiçbir ülkesinde rastlana bilir bir hukuk felaketi asla olamaz.
Ayrıca liyakatsiz hakim ve savcıların durumu adaletin masasına yatırılması gerekir. Böyle hukuki bir facianın yıllarca mahkemelerde sürünmesi açıkça gösteriyor ki yerde sürünen hukuk ve ülkenin ta kendisidir.
Şimdi bu olay karşısında her kes külahını önüne koyup düşünmelidir TÜRKKİYEDE YARGI TARAFSIZMIDIR ? Bu sualin cevabı adaliye d e yaşanan bu tür faciaların dosyalarında mevcuttur, Bu dosyalar ne olursa olsun bu devlete aittir VE yetkililerden hiç kimse kendini bu dosyaların dışına atamaz. Hukukun yüz karası haline gelmiş adaletin felaketidir bu.
Hukuksuz ve adaletsiz ülkeler de asla ve asla huzur ve güven olamaz.
Son yıllarda bir çok liyakatsiz hâkim ve savcılara bu ülkenin hukuku teslim edildi. İnsanların feryadı arşı alaya çıkıyor. Hatta bunların arasında öyleleri var ki kendi hissiyat ve düşüncesini hukukun yerine ikame edebilir ve şahsi menfaat temin etmek için rüşvetin zirvesine tırmanabilir. Çünkü en yakın insanlarımızdan bunları açıkça duyuyoruz.
O Halde acilen yapılması gereken bir tedbir var. Şartlar ne olursa olsun denetimi çok iyi çalıştırmak gerek. Davalar hangi safhada olursa olsun Her yere ulaşabilecek müfettişlik sistemini n devreye konulması bir çok haksızlığın önlenmesine vesile olabilir. Yoksa uzun süren davalar ve yine uzun süren temyiz safhası vatandaşın mağduriyetini asla önleyemez. Çünkü yanlış verilen kararlar insan hayatıyla ilgilidir ve telafisi imkânsızdır.
Adalet hususunda iki vaz geçilmez ilkeyi hayata geçirmeliyiz
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR
GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR.
Evet bir ülkede işlenen suçlar şahsi ise şahıs sorumludur
İşlenen suçlar umumi hale gelmişse DEVLET SORUMLUDUR.
Daha evvelde bu hususta bir yazı yazmıştım Lüzumsuz hale gelen MUHTARLIKLARI KAPATIN, acilen HAKİM VE SAVCILARI ÇOĞALTIN.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Liyakatsizlere adalet teslim edilemez
Yıllarca evvel Erkenekon davasının sanıkları Silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üyelik yarım ve yataklık suçlarından dolayı dava açılmış O dönemin Genelkurmay başkanı bir çok general ve subayla birlikte bası siyasilerde bu ithamlar la haklarında dava açılmıştı Belki de dünyada emsali olmayan bir dava idi Ergenekon.
Davanın açılmasından sonra yıllarca hapiste yatan bir çokları tahliye edildi ve en son İstanbul 4 ncü ağır ceza mahkemesinin verdiği kararla Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan dışındaki tüm sanıklar beraat etti..
Yetkilerine verilmiş , uçaklar tanklar, toplar, bomba ve silahların her çeşidini görevleri icabı gerektiğinde kullanabilen bu yetkilileri silahlı örgüt kurmaktan yargılamak dünyanın hiçbir ülkesinde rastlana bilir bir hukuk felaketi asla olamaz.
Ayrıca liyakatsiz hakim ve savcıların durumu adaletin masasına yatırılması gerekir. Böyle hukuki bir facianın yıllarca mahkemelerde sürünmesi açıkça gösteriyor ki yerde sürünen hukuk ve ülkenin ta kendisidir.
Şimdi bu olay karşısında her kes külahını önüne koyup düşünmelidir TÜRKKİYEDE YARGI TARAFSIZMIDIR ? Bu sualin cevabı adaliye d e yaşanan bu tür faciaların dosyalarında mevcuttur, Bu dosyalar ne olursa olsun bu devlete aittir VE yetkililerden hiç kimse kendini bu dosyaların dışına atamaz. Hukukun yüz karası haline gelmiş adaletin felaketidir bu.
Hukuksuz ve adaletsiz ülkeler de asla ve asla huzur ve güven olamaz.
Son yıllarda bir çok liyakatsiz hâkim ve savcılara bu ülkenin hukuku teslim edildi. İnsanların feryadı arşı alaya çıkıyor. Hatta bunların arasında öyleleri var ki kendi hissiyat ve düşüncesini hukukun yerine ikame edebilir ve şahsi menfaat temin etmek için rüşvetin zirvesine tırmanabilir. Çünkü en yakın insanlarımızdan bunları açıkça duyuyoruz.
O Halde acilen yapılması gereken bir tedbir var. Şartlar ne olursa olsun denetimi çok iyi çalıştırmak gerek. Davalar hangi safhada olursa olsun Her yere ulaşabilecek müfettişlik sistemini n devreye konulması bir çok haksızlığın önlenmesine vesile olabilir. Yoksa uzun süren davalar ve yine uzun süren temyiz safhası vatandaşın mağduriyetini asla önleyemez. Çünkü yanlış verilen kararlar insan hayatıyla ilgilidir ve telafisi imkânsızdır.
Adalet hususunda iki vaz geçilmez ilkeyi hayata geçirmeliyiz
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR
GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR.
Evet bir ülkede işlenen suçlar şahsi ise şahıs sorumludur
İşlenen suçlar umumi hale gelmişse DEVLET SORUMLUDUR.
Daha evvelde bu hususta bir yazı yazmıştım Lüzumsuz hale gelen MUHTARLIKLARI KAPATIN, acilen HAKİM VE SAVCILARI ÇOĞALTIN.