TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

NİKÂH VE BELEDİYELER

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 04:09

İmkânı olanlar evlenecekleri zaman resmi işlemlerini yapmak üzere belediyelere veya mahalle haline gelen köy muhtarlıklarına müracaat etmek mecburiyetindedirler. Belediyeler tarafından görevlendirilen nikâh memurları veya muhtarlar bu hususla ilgili işlemleri yaparak evlenmenin resmi olmasını gerçekleştiriyorlar.

Günümüzde belediye memurları nikâhla ilgili olarak şöyle bir ifade kullanmak zorundadır. “Belediye Başkanın ve kanunların bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum “diyerek şahitlerin huzurunda deftere atılan imza ve tanzim edilen işlemlerle resmi nikâh gerçekleşiyor.

İslam’a göre nikâh İlahi bir emir olduğundan ne belediye başkanlarının verdiği yetki  ve nede devletin çıkarmış olduğu kanunlara göre yapılan nikâhın dinen  geçerli olmadığını çoğumuz bilmekteyiz. Çünkü nikâhın geçerli olması için temel şartlardan biri Allah namına nikah akdinin yapılması gerekmektedir. Herhangi bir imam tarafından nikâhın kıyılmasıyla ilgili zaruri bir şart mevcut değildir.

İki şahidin huzurunda evlenecek çiftlerin biz evleniyoruz sizlerde şahit olun derlerse nikâh tamam olur. Ancak evliliğin aleniyet kazanması için ebeveynlerin rızası daha ağırlıklı ve bazı zanlardan kurtulmak için birçok insanın bu evlenmeden haberdar edilmesi nikâhın şartı olmasa da, daha doğru olacağı hususunda emirler vardır. Evlendikten sonra ilerde doğacak sıkıntılar göz ardı edilmemelidir. Mesela bir insan sütkardeşiyle bilmeyerek evlense onların geleceği kararabilir. Evlilikte ebeveynin rızası ve aleniyet bu tür tehlikeleri önlemektedir. İslam hukuku tüm ihtimalleri nazara almaktadır.

Son zamanlar da pasaport işlemlerinin polisten alınarak, nüfus idarelerine devredilmesi doğru bir karar olmakla birlikte evlilik hususunda bürokrasi işlemlerinin değiştirilmemiş olması, geçmişte yapılan yanlışların devamını sağlamaktadır.

Nikâh işlemlerinin belediyelerden ve köy muhtarlıklarından alınması gerekiyor. Çünkü halen yapılmakta olan resmi işlemlerin İslam açısından geçerliliği hususunda ciddi şüphe ve hatalar vardır. Onun içindir ki Müslümanlar hem resmi hem de dini nikâh diye iki nikâhı çoğunlukla kıymaktadırlar. Müslümanlar için iki nikâh kıymak hem zahmet ve hem de büyük bir külfete dönüşmektedir. Halbuki nikah bir kez kıyılır.

Müslüman olmayanlar ise ister belediyede ve hatta isterse nüfus dairesin de resmi evliliği gerçekleştirmek için işlem yapmalarına imkân sağlanmalıdır.

Bundan doksan yıl kadar evvel batının batıl dünyasına yüzlerini dönenler oradan el yordamı ile ne bulurlarsa inancımıza uymayan ve hatta zıddı olan lüzumsuz, dengesiz ve hakkaniyetten uzak kanunları bu milletin başına zorla geçirip perişan olmasına sebebiyet verdiler. Batı dünyası kendi inancına uygun olarak nikâhın yapılmasına dair yetkiyi papaz ve keşişlere devretmiş ve kendince doğru olanı yapmıştır.

Nikâh kıyma işine doğru bir neşter atmanın zamanı çoktan gelmiştir.

Müslümanlar için müftülüğe bağlı imamlara, Yahudiler için hahamlara, Hıristiyan olanlar içinde papazlara resmi nikâh için yetki verilmesi hakkaniyet açısından bir mecburiyettir.

Her inanç sahibi kendi inancına göre nikâh kıyabilmelidir.  Belediyeler ve muhtarlıklar tarafından nikâhın kıyılması bir dayatmadır. Hatta haklarında bilgi sahibi olmadığımız bazı belediye memurları veya muhtarların illa da Müslüman olacak diye bir hüküm de mevcut değildir. Bir dinsiz dindarların nikâhını kıyabilmektedir.  Nikâha oturan çiftler Müslüman olsalar belediye memurunun Müslüman olup olmadığı veya böyle bir soruyu sormaları halinde konuyu daha da tartışmalı hale getirmektedir.  Bu durum inançları yok sayan bir uygulamadır.

Evlilik için nasıl insanlar kendi hür iradesiyle karar veriyorsa, nikâh veya evlilik hususunda da inanca göre uygulamaya tabi tutulmaları vazgeçilmez bir haktır.   

Fransa’dan ithal edilen laiklik dertlere deva değil, dertleri daha da çoğaltıyor. İnsanların inancına ters bir uygulama yapmak hakkaniyet değildir. Evlenen Müslümanlara nikâh kıyanın Müslüman olması şartıyla Allah’ın emrine ve Peygamberin sünnetine göre sizleri karı koca ilan ediyorum dese, bu nikâh sahih ve Müslümanlar için de bu sıkıntı ortadan kalkmış olur

İslam dini her kesin kendi inancına göre yaşama hakkının var olduğunu vurgulamıştır.  Ayeti kerime “sizin dininiz size, bizim dinimiz bize “ demiyor mu? Hiç kimsenin inancımıza dolaylı ve çetrefilli yollardan müdahale hakkı olamaz ve kabul edemeyiz.

 

Kanunlar halkın daha rahat ve hakkaniyet içinde hareket etmesini sağlamalıdır. İnsanların inancına kanunlarla dayatma yapılmasını artık geride bırakmalıyız. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.