Hatırladığım kadarıyla 2015 yılında Urfa’ya teşrif etmiştiniz. Ana muhalefet liderinin Urfa’ya gelmesi bizi hayli onurlandırdı ve sevinmiştik. Çünkü : Bazı dilek ve temennilerimizi bizzat size iletmiş olacaktık.
Çok kıymetli kardeşim şuanda Urfa da ayın yapan Duru Tv nin yayın genel müdürü Mehmet Canbeyl beni de davet etmişti ,Yirmi kişi kadar vardık , bazı gazeteci arkadaşlar ve sivil toplum temsilcileri davet edilmiş son derece samimi bir hava ardı.
Zatıaliniz o toplantıda çok önemli şeyler buyurdunuz. Diğer arkadaşlar gibi sorumlarım olmuştu. Sad-i Nurs’inin kitapları bin defadan ziyade mahkemeye verilmiş ve delillerle size arz etmiştim. Böyle bir hukuksuzluk dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır.
Ancak o zülüm geçmişte kalmış yalnız 1960 yılında nebbaşlar tarafından Said_i Nursinin mezarı açılarak naaşı götürülmüştür. Bu büyük allamenin naaşının nerede ise bulunarak eski yerine nakledilmesi hem islâm’i hem insani hem siyasi bir görevdir. Yirmi sekiz yıl gibi bir ömür boyu hapiste, zindanda sürgünde olduğu yetmemiş gibi mezarına da el uzatılmıştır.
İkinci husus Kenan Evren döneminde bir kararname ile özellikle Kürt bölgesinde köy ve coğrafi isimlerin değiştirilmesi müthiş bir hafıza kaybını meydana getirmiştir. Kendi köyünün yanındaki köyün ismini bilmeyen bir çok insanımız bu durumdan muztariptir. Halk arasında bu köylerin ismi resmi olarak hüsnü kabul görmemiş ve eski isimleriyle telaffuz edilmektedir.
. Zat-ı aliniz bunları çok makul olarak kabul ettiniz. Hatta Hz. Peygamberin (a.s.m.) Dünyanın en büyük devrimini yaptığını açıkça belirttiniz .Bu ifadeniz gönlümüze su serpmiş işte gerçek bir muhalefet ortaya çıktı diye ümitlenmiştik.
Çünkü İslam malı umumidir ve hiç kimsenin tekelinde olamaz. İslami hassasiyeti ortaya koymak Müslüman bir siyasetçi olarak sizden bunları talep etmek vaz geçilmez hakkımızdır.
Mademki inancınız budur ki elbette bunu açıkça beyan buyurdunuz. O zaman Hz. Peygamberin (a.s.m.) yaptığı inkılabı hayata geçirmek için çalışma yapmak ve eksikleri tamamlamak gerekmez mi?
Bediüzzaman Said Nursi der ki : Siyasilerin yaptıklarına bakınız. İfade ile eylem birleşmedikçe hakikat tecelli etmez.
Cevabınızı merakla bekliyorum
Saygılarımla
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na
Hatırladığım kadarıyla 2015 yılında Urfa’ya teşrif etmiştiniz. Ana muhalefet liderinin Urfa’ya gelmesi bizi hayli onurlandırdı ve sevinmiştik. Çünkü : Bazı dilek ve temennilerimizi bizzat size iletmiş olacaktık.
Çok kıymetli kardeşim şuanda Urfa da ayın yapan Duru Tv nin yayın genel müdürü Mehmet Canbeyl beni de davet etmişti ,Yirmi kişi kadar vardık , bazı gazeteci arkadaşlar ve sivil toplum temsilcileri davet edilmiş son derece samimi bir hava ardı.
Zatıaliniz o toplantıda çok önemli şeyler buyurdunuz. Diğer arkadaşlar gibi sorumlarım olmuştu. Sad-i Nurs’inin kitapları bin defadan ziyade mahkemeye verilmiş ve delillerle size arz etmiştim. Böyle bir hukuksuzluk dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır.
Ancak o zülüm geçmişte kalmış yalnız 1960 yılında nebbaşlar tarafından Said_i Nursinin mezarı açılarak naaşı götürülmüştür. Bu büyük allamenin naaşının nerede ise bulunarak eski yerine nakledilmesi hem islâm’i hem insani hem siyasi bir görevdir. Yirmi sekiz yıl gibi bir ömür boyu hapiste, zindanda sürgünde olduğu yetmemiş gibi mezarına da el uzatılmıştır.
İkinci husus Kenan Evren döneminde bir kararname ile özellikle Kürt bölgesinde köy ve coğrafi isimlerin değiştirilmesi müthiş bir hafıza kaybını meydana getirmiştir. Kendi köyünün yanındaki köyün ismini bilmeyen bir çok insanımız bu durumdan muztariptir. Halk arasında bu köylerin ismi resmi olarak hüsnü kabul görmemiş ve eski isimleriyle telaffuz edilmektedir.
. Zat-ı aliniz bunları çok makul olarak kabul ettiniz. Hatta Hz. Peygamberin (a.s.m.) Dünyanın en büyük devrimini yaptığını açıkça belirttiniz .Bu ifadeniz gönlümüze su serpmiş işte gerçek bir muhalefet ortaya çıktı diye ümitlenmiştik.
Çünkü İslam malı umumidir ve hiç kimsenin tekelinde olamaz. İslami hassasiyeti ortaya koymak Müslüman bir siyasetçi olarak sizden bunları talep etmek vaz geçilmez hakkımızdır.
Mademki inancınız budur ki elbette bunu açıkça beyan buyurdunuz. O zaman Hz. Peygamberin (a.s.m.) yaptığı inkılabı hayata geçirmek için çalışma yapmak ve eksikleri tamamlamak gerekmez mi?
Bediüzzaman Said Nursi der ki : Siyasilerin yaptıklarına bakınız. İfade ile eylem birleşmedikçe hakikat tecelli etmez.
Cevabınızı merakla bekliyorum
Saygılarımla