Bazen gece yarılarında uykudan delice uyanıyoruz. Anarşinin kol gezdiği ülkemizde acaba silahlı bir çatışmamı var diye endişeleniyoruz. Sonra gözlerimizi açıp, kulaklarımızı kabartıyoruz bir de ne görelim, gökyüzüne doğru peş peşe patlatılan havai fişeklerin gürültüsü gecenin geç saatlerinde sessizliği yırtarcasına etrafa korku ve dehşet saçtığını anlıyoruz.

          Bu da yetmezmiş gibi gelin arabasının peşine takılan arabaların korna sesleri ilgisiz ve alakasız birçok insanı rahatsız ediyor. Düğünlerde sıkılan silahların bazen ölüm ve yaralamalara ve facialara sebep olduğunu adliyeye intikal eden vakalar sebebiyle anlatmaya gerek var mı?

         Düğün yapanlar havai fişek gösterisi de yaparak güya eğleniyorlarmış.

          Patlatılan havai fişeklerin yakın çevresinde oturan insanların bir kısmı çocuk bir kısmı hasta, bir kısmı yorgun, bir kısmı ihtiyar bir kısmı belki de uykusuzdur.

         Özellikle küçük çocukların öyle bir gürültü ortamında adeta cinnet geçirircesine uykudan uyanıp,  bağırarak ağlamaları o korkunç gürültülerin onların üzerinde yaptığı tahribatı açıkça gösteriyor. 

          Ya hastalar;  belki günlerce uykuya hasret kalmış olanlar o gürültüden sonra ne hale geldiklerini ancak Allah bilir.

           İhtiyarların uykusu bölününce bir daha uyuyamayacak belki sabaha kadar sağa sola kıvranıp duracaktır.

           Sabahın erken saatlerinde ağır işlerde çalışan insanların erken uyanmaları gerekirken sabahleyin uyandıklarında nasıl perişan bir hale geldiklerini anlatmaya gerek var mı?

           Bütün bunları yan yana getirdiğimizde haksız bir eğlencenin çevreye nasıl bir huzursuzluk verdiği gün gibi aşikâr.

          Başkasının hürriyetine tecavüz etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Hürriyet odur ki ne kendisine nede başkasına zarar vermesin ve İlahi emirlere göre hareket etsin. Kural tanımayan ve başkalarını rahatsız eden hürriyet nasıl bir hürriyettir?

           Elbette insanlar düğün dernek yapacaklar. Düğün yapmaları ve müspet eğlence onların da en tabii hakkı.  Ancak bunu yaparken başkalarını rahatsız edecek bir davranışta bulunmalarının izahı yoktur.

           Malum olduğu üzere geceleyin inşaat yapılamaz ve gürültü yapacak iş makineleri çalıştırılamaz. Amma bazı düğünlerde bütün bunları geride bırakan gürültüler pervasızca yapılabiliyorsa, yetkililerin bu konuya ciddiyetle önem vermedikleri ve tedbir almadıklarının açık bir göstergesidir.

          Buradan sayın yetkililere diyorum ki: düğün yapanlar şehrin içersinde havai fişek gösterisinde bulunmasınlar. Gelin arabasının peşine takılan akrabaların gece yarılarında istirahata çekilmiş insanlarımızı rahatsız eden kornaların çalınması yasaklansın. Şayet mevcut mevzuat bunları yapmaya yeterli değilse o zaman milletvekilleri devreye girerek TBMM’ye huzur ortamını sağlamak üzere bu hususta bir kanun teklifi verilsin.

         Yoksa bu gürültülerle birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Böyle bir hukuksuzluğu giderecek hukuk anlayışının hayata geçirilmesi mutlaka gereklidir.