Allah aşkına siyasetsiz bir dünya mı var. Elbette ülkenin ve toplumun yararına yapılacak her çalışmayı desteklemek Müslüman olmanın ve insanlığın gereğidir. Zararlı olan siyaseti defetmek her kes için vaz geçilmez bir görevdir.

Bunu söyleyenlerin büyük çoğunluğu hususi sohbetlerinde siyasetin de alasını yaparlar.

Allah buyurur elbette , hayırlı işler yapın, günahlardan uzak durun. Bir şer gördüğünüzde evvela elinizle, sonra dilinizle, bunları yapamazsanız, kalbinizle buğz ediniz diye emir verir.

Hele günümüzde şer hükmüne geçen siyasetin ölçüsü ise, kendi partisinden olan şeytan gibi insanlara sahip çıkmak, karşı partide bulunan temiz insanlara buğz etmektir.

Bediüzzaman Said Nurs'i hazretleri bakın nasıl harika bir örnek verir.

Fena ve fani bir adamın baki ve güzel bir sözü vardır..

"Ne mümkün zülm ile bidad ile imhayı hürriyet.

Muktedirsen çalış idraki kaldır ademiyetten."

Bu söz Tevfik Fikret'e aittir.

Nasıl ki ilim Müslümanın yitik malıdır onu Çin de bile alınız diye emir var. Doğrulukta Müslümanın yitik malıdır kimin elinde bir doğru varsa ona sahip çıkmak gerekir.

Günümüzde toptan ret veya toptan kabul hastalığı son derece yaygındır.

Gerek iktidarın ve gerekse muhalefetin topluma karşı büyük mes'uliyetleri vardır. Ben iktidarım her şeyi yaparım veya ben muhalefetim her türlü rezilliğe taraftar olurum diye bir kaide yoktur

Ayrıca İslamın bize emrettiği bir husus daha var. "Zulme rıza zulümdür,. küfre rıza küfürdür."

Bizim ölçümüz doğru ile yanlış olmalıdır. Gerek iktidarın veya gerekse muhalefetin yapmış olduğu icraatlar da bunu esas alsak hakka taraftar oluruz.

İnsanları memnun etmekle mükellef değiliz.. Evvela Allah'ın rızası varsa, esas olan budur.. Halkında rızası olsa buda güzeldir.

Yalan büyük bir şirktir. Allah'a iftira etmektir. Hiç bir yalana ve hileye Müslüman taraftar olamaz. Hiç bir yanlış, diğer bir yanlışın gerekçesi de olamaz.

Kalın sağlıcakla.