Gazetecilik ve Medya Özgürlüğü Üzerine Kaygılar

KGK: Gazetecilik Endişelendirici Durumda

Son dönemde ülkemizdeki siyasal ve sosyal süreçlerde yaşanan tartışmalar ve verilen yargısal kararlar, medyanın ve gazetecilerin oldukça zor bir durumda kalmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeler, medya ve gazeteciliğin siyasallaşmasının bir sonucu gibi görünse de, haber takibinden başka bir amacı olmayan, sahada görev yapan gazetecilerin yaşadığı mağduriyet göz ardı edilemez. İstanbul Fatih’te, doktorların yasal eylemini takip eden ve başka bir eyleme katıldığı iddiasıyla gözaltına alınan NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun, İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartını taşıyor ve görev başındayken gözaltına alındı. Çıkarıldığı ilk duruşmada serbest bırakıldıktan sonra, Adliye asansöründen tekrar çağrılarak tutuklandı. Aynı şekilde, görev sırasında gözaltına alınan 6 gazeteci daha cezaevine konulmuştur. Ancak, bir gün sonra tutuklanan bu gazetecilerin tahliye edilmesi sevindirici bir gelişme olmuştur. Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’a, bu konuda gösterdiği hassasiyet için teşekkür ederiz.

PROVAKATÖRLERE DİKKAT EDİLMELİ

Toplumsal olaylara ideolojik bir bakış açısıyla yaklaşan, siyasal görüşlerini gazetecilik kimliğiyle harmanlayarak olaylara müdahil olan kişiler, mesleğimizin itibarını zedelemekte ve toplumsal imajımızı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu tür kişiler savunulamaz ve gazetecilik adına olumsuz bir etki yaratmaktadır. Ülkemizde, yasalarla kurulmuş (örneğin Barolar gibi) bir gazetecilik meslek birliği bulunmamaktadır ve bu durum, gazeteciliğin hukuki bir tanımının yapılmasına engel olmaktadır. Sonuç olarak, her elinde mikrofon ya da kamera taşıyan kişi kendini gazeteci olarak tanıtabilmektedir. Bir an önce bir meslek birliği kurulması için yasal adımların atılmasını yüce meclisimizden bekliyoruz.

MEDYAYA YÖNELİK TEHDİTLER VE BOYKOT ÇAĞRILARI

CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in, medyanın kendisini gerektiği gibi yansıtmadığı gerekçesiyle bazı medya kuruluşlarını hedef alması, alenen tehdit etmesi ve partisinin üyelerinden boykot çağrısı yapması doğru bir yaklaşım değildir. Siyasilerin bu tür şikayetlerini, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının üye olduğu meslek örgütleri ya da ilgili resmi kurumlara iletmeleri daha yerinde olacaktır. Siyasi etik ve ahlak ile basın özgürlüğü konusunda duyarlı olduğunu iddia eden bir partinin genel başkanından, medya ve gazetecilere karşı daha dikkatli bir tutum bekliyoruz. Bununla birlikte, medyanın objektif yayıncılık yapması elbette herkesin ortak dileğidir.

ÜLKE İMAJI ÖNEMLİ

Konseyimiz, 80 ülkedeki dış temsilcilere ülkemizdeki gelişmeler hakkında bilgi akışı sağlamaktadır. Dış dünyada ülke imajımızın zedelenmemesi için çaba harcamaktayız. Basın özgürlüğü, demokrasinin ve bir ülkenin gelişmişliğinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, dış dünyada ülkemizin doğru bir şekilde temsil edilmesi ve imajının korunması büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz adına, bu hassasiyetin dikkate alınmasını talep ediyoruz. Sonuç olarak, her zaman devletimizin, ulusal güvenliğimizin ve vatanımızın bölünmez bütünlüğünün savunucusu ve destekçisiyiz.