Şehir Üniversitesi üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef aldığı Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu cephesinde hafta sonu başka bir gelişme daha yaşandı. Davutoğlu’nun partisinin ismi ve amblemi belirlendi, kuruluş tarihi tespit edildi.

‘Bizim Parti’ ve ‘Bir Parti’ isimleri tercih edilmemiş. Bir isim üzerinde karar kılınmış ama dün itibarıyla o ismin tesciliyle ilgili yasal prosedür sonuçlanmadığı için açıklamadılar. Daha önce belirlenen çınar yaprağı yerine, yeni parti ismi ve yeni logo tercih edilmiş. Partinin kuruluş tarihi de belirlenmiş. 13 Aralık Cuma günü kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na vermeyi planlıyorlar. Yetişmezse, 16 Aralık Pazartesi günü partilerini kuracaklar. Partinin kuruluş dilekçesini vermek üzere Davutoğlu’nun İçişleri Bakanlığı’na gitmesi düşünülmüyor. 130 kişiden oluşacak kurucular kurulunda 25 genç, 25 kadının yer alması kararlaştırılmış.

Partinin tüzük ve programı ise hazır: Seçim barajının kaldırılmasını, dar bölge ya da daraltılmış bölge seçim sistemine geçilmesini, tercihli sistemi savunuyorlar. Başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar, “pür parlamenter sistemi” öneriyorlar.

Ali Babacan cephesinde ise 300 kişiden oluşan 24 ayrı çalışma grubu kurulmuştu. Hafta sonu itibarıyla çalışmalarını tamamladılar. Yetişebilirse ay sonuna kadar partiyi kurmaya çalışıyorlar. Babacan’ın partisinde bir de “üst kurul” var. Hafta sonu İstanbul’da üst kurul toplantısı vardı. İlk kez parti ismi ve logo orada tartışmaya açıldı. Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Davutoğlu arasında patlak veren “Şehir Üniversitesi” konusunu ele aldılar. Bu kavgaya girmeme ve konuşmama kararı almışlar.

O YİNE GÖREV BAŞINDAYDI

MİLLİYET gazetesi foto muhabiri Mustafa İstemi, Cemal Gürsel’den bu yana tüm cumhurbaşkanlarını izlemiş. Mesleğe İstanbul’da Bâbıâli’de Vatan gazetesinde adımını atmış ama 27 Mayıs’ın kurucu meclisini izlemek üzere geldiği Ankara’da hâlâ Meclis’i izlemeye devam ediyor. Dün Meclis’te bütçe görüşmeleri başladı. Mustafa İstemi yine görevinin başındaydı. Elinde fotoğraf makinası, basın locasının bir o köşesinden bir bu köşesinden en iyi kareyi yakalamaya çalışırken fotoğrafını çektim. 20 gün sonra meslekte 57. yılına girecek olan Mustafa İstemi, ilk günkü heyecanla çalışmasını sürdürüyor. Bu yönüyle yeni kuşak gazetecilere örnek gösterilecek bir gazeteci olan Mustafa İstemi, aynı zamanda çektiği fotoğraflarla yakın siyasi tarihimizin canlı tanıklarından. 1961 yılında ilk sakal bıraktığında İsmet Paşa’nın “Bu ne maskaralık” diye takılmasını gülümseyerek yâd ediyor. Aynı zamanda İsmet Paşa’nın Pembe Köşk’te uzanmış kitap okurken çekilen fotoğraf da yine İstemi’ye ait.

Ama onun unutamadığı en önemli anısı, Meclis’te bir milletvekilinin ölümüyle sonuçlanan kavgayla ilgili. DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu’na vurulan yumruğu o çekmişti. Şıhanlıoğlu o kavgada hayatını kaybetti.

MAL VARLIĞI VE MİLLETVEKİLLERİNİN TRAFİKTEKİ GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ

BÜTÇE görüşmeleri için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli önceden Meclis’e gelmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Meclis’e geldi ama görüşmeleri bir süre makamında izledikten sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşması sırasında CHP milletvekillerinin alkışları arasında salona girdi.

Demirel’in dosyalarla kürsüye çıkıp Özal’a kök söktürdüğü, Erbakan’ın fıkralarla süslü konuşmalar yaptığı, Erdoğan-Kılıçdaroğlu düellolarının yaşandığı bütçe görüşmelerinden eser yoktu. Bakanların locası boştu. Bütçenin tek sürprizi HDP eş genel başkanları Sezai Temelli ile Pervin Buldan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerini iletmeleri oldu. Bu ilk değil, geçmişte de HDP’lilerle Bahçeli arasında sınırlı diyaloglar yaşandı. Ayrıca bu çok insani bir durum. Birbirlerine geçmiş olsun diyemeyecekler mi? Keşke aralarında ülke sorunlarını da konuşabilseler.

Bahçeli kulise çıktığında haliyle bu konu soruldu. MHP Lideri, “Evet, geldiler” dedi. HDP’lilerin ziyaretin nasıl yorumladığı sorulduğunda ise “HDP’yi temsil edenler gelip geçmiş olsun dediler” demekle yetindi.

Meclis’te bütçe görüşülüyordu ama kulislerde iki şey gündemdeydi:

1) Şehir Üniversitesi tartışması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması ve Ahmet Davutoğlu’nun eski cumhurbaşkanı ve başbakanların mal varlığının araştırılması önerisi.

2) Milletvekillerine trafikte imtiyaz sağladığı iddia edilen düzenleme.

İktidar kulisinde Şehir Üniversitesi’yle ilgili tartışmanın sürdürülmesi gerekiyor şeklinde bir değerlendirme kulağıma gelmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla yetinilmesi eğilimi ağır basıyordu. Davutoğlu’nun mal varlıklarının araştırılması önerisi ise Şehir Üniversitesi’yle ilgili gerçeklerin üstünün örtülmesi için siyasi manevra olarak değerlendiriliyordu. “Başbakanların ve cumhurbaşkanlarının zaten mal beyanları var. Sayın Cumhurbaşkanı aday olduğu zaman da mal beyanında bulunmuştu. Mal varlıkları araştırılacaksa bir komisyona gerek yok” deniliyordu. Geçmişte Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz arasında çok sert bir mal varlığı tartışması yaşandı. Meclis’te komisyonlar kuruldu ama bunların iki lidere de yararı olmadı, tam aksine zarar verdi.

Milletvekillerine trafikte geçiş üstünlüğü sağladığı iddia edilen düzenlemeyle ilgili olarak iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında görüş birliği vardı. Milletvekilleri, çıkarılan yasa ile bu konudaki düzenlemenin disiplin altına alındığını savunuyorlar. “Tam aksine, imtiyazları ortadan kaldırıyor. 2 ay önce genelge ile getirilen düzenlemeyi yasa ile disiplin altına alıyoruz. Bu işten imtiyazını kaybedenler vurun abalıya misali milletvekillerini hedef gösteriyor” diyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veto etmemesi gerektiğini savunuyorlardı.