Uzun zamandır gündemi meşgul eden ve tartışılan Şanlıurfaspor kongresi yapıldı. Kulübün başkanlığına iş adamı İsmail Bağıban geldi. Yeni başkana ve listesindeki yeni yönetime başarılar diliyorum.

Seçimle yeni başkan seçildi ancak yönetime giren kişilerin çoğunun eski isimler olduğunu görmekteyiz. Yani kısaca Urfaspor’da başkan değişti ama yönetimde eski tas eski hamam durumu var. Yönetime baktığımızda ciddi anlamda futboldan anlayan isimlerin olmadığını görmekteyiz. Sadece şampiyon kadronun yönetiminde yer alan Reşit Akıl ismi bulunuyor. Bunun dışında listeye şöyle bir baktığımda geçmişte Urfaspor’a futbolcu olarak, yönetici olarak hizmet etmiş isimlerin bulunmaması beni ciddi anlamda üzdü gerçekten. Liste yapılırken dengeler korunmalı, bir mozaik oluşturulmalıydı. Listede  bürokrat, iş adamı, eski sporcu, siyasetçi, belediye yönetiminden isimler gibi farklı meslek ve özelliklerden kişiler bulunması gerekirdi.

Sportif başarı elbette önemlidir ancak bu başarının gelmesi için de yönetsel başarının şart olduğu aşikardır. Yönetsel başarı için de her alandan başarılı, Şanlıurfaspor için fedakarlık yapacak  kişilerin olması elzemdir. Keşke yönetimde eski sevilen yöneticilerden Hüseyin Leblebici ve taraftarın da çok sevdiği isimlerden Tahir Gülebak da olsaydı. Bu isimler Urfa’nın tanıdığı ve takım için hizmet edecek isimlerdir.

Yeni yönetimin her şeyden önce şeffaf olması gerekmektedir. Hesapların düzenli olarak ortaya dökülmesi, transfer ücretlerinin ve diğer giderlerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Mutlaka fethi Şimşek’in de hayali olan kalıcı gelir için çalışma yapılması şarttır. Dedikodudan uzak, sadece işini yapan, hedefi Urfaspor’un başarısı olan bir çalışma içinde olmalıdır.

“Başarı için öze dönülmeli”

Yönetimin çalışmalarının tek amacı tabi ki sportif başarı elde etmek, Urfaspor’u en iyi yerlere taşımaktır. Bunun için harcama yapılması, yerinde hoca ve futbolcu transferi yapılması gerekir ancak altyapı olmadan kalıcı başarı elde etmek zordur. Şanlıurfaspor’un kalıcı başarı elde etmesi için altyapıyı güçlendirip öz kaynağından gençler yetiştirmesi, oynatması ve büyük kulüplere satması gerekir. Diğer kulüplerle yarışır hale gelebilmek için günümüz futbolunda bu şarttır. Bunu çok güzel örneklerini Şanlıurfaspor’un mücadele ettiği PTT 1. Lig’de görmekteyiz. Altınordu kulübüne baktığımızda neredeyse sadece öz kaynağından beslenen, futbolcu yetiştiren ve büyük paralar kazanan bir kulüp haline geldi. Bununla birlikte Şanlıurfaspor’a göre gayet iyi bir sportif başarıya sahip bir kulüp görünümündedir. Son olarak altyapılarından çıkan futbolcularından Çağlar Söyüncü, gösterdiği başarılı performans sonucu Alman ekibi Freiburg’a yüklü bir miktar karşılığı transfer oldu. Yaklaşık 15 bin lisanslı futbolcunun olduğu Şanlıurfa’da bu tür futbolcuların çıkması çok mu zordur? Yeni yönetimin en çok öncelik vermesi gereken durum bu olmalıdır.

Kalıcı sportif başarı için belki de ilk 5 yıl şampiyonluk beklenmemesi gerekir. Önce sağlam bir temel atılıp kalıcı gelir, sağlam altyapı oluşturulmalı ki sportif başarının temelleri de sağlam olsun. Yoksa 60 milyon liradan fazla para harcanıp son anda ligde kaldığı için sahada sevinç turu atan bir yönetim başarısızlığı ve utancı tekrarlanır.

Yeni başkan İsmail Bağıban ve ekibini tekrar kutluyorum. İnşallah daha önce yapılan hatalardan dersler çıkarıp başarı için adım adım doğru yol izlenir. Yönetime tavsiyem çok fazla siyasetin, medyanın ve çevrede nemalanmak isteyenlerin etkisinde kalmadan, severek işlerini yapmalarıdır.