TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

URFA’NIN PROBLEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2022 12:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 22:42

Şehrimiz adına kültürel anlamda yapılan projeler gerçekten takdire şayan. Özellikle Haliliye Belediyesi’nin  İbrahim Tatlıses temalı projeleri kültürel anlamda bu şehrin bir sakini olarak beni heyecandan heyecana gark ediyor.

Daha kültür merkezine verilen İbrahim Tatlıses isminin müjdesini sindirememişken şimdi bir de İbrahim Tatlıses’in doğduğu evin restore edilerek turizme kazandırılacağı müjdesi geldi.

Tam bir hamaset örneğidir bu. Hamaset, popülizm sadece Urfa’nın değil ülkemizin kanayan yarasıdır. “Halkımız bunu istiyor!” söyleminin en somut örneğidir bu. Müzik ile ilgili bir yapıya verilse bir nebze anlaşılır ama kültür merkezine İbrahim Tatlıses isminin verilmesi tam bir popülizmdir. Bu yetmezmiş gibi bir de müze olayı var. Bacasız sanayiye bir katkı olarak düşünülmüş. Açık söyleyelim sırf İbrahim Tatlıses’in doğduğu evi görmek için gelecek turistten Urfa’ya bir katkı gelmez. Gelmemesi gelmesinden hayırlıdır.

Mesele İbrahim Tatlıses değildir. Sadece Urfa’nın değil Türkiye’nin şarkıcısıdır o. Kendi adına çok zor şartlar altında Allah vergisi yeteneğini kullanarak büyük bir başarı hikâyesi yakaladığı doğrudur. Urfalı kimliğini her ortamda söyleyerek kulaklara Urfa ismini ezberletmesi ile şehrimize bir katkı yaptığı da düşünülebilir ( ki ben öyle düşünmüyorum, Urfa’yı yıllarca insanların zihninde mağaralarda yaşayan, garip gureba, sürekli muhtaç bir topluluk olarak algılanmasına da sebep olmuştur bence.)

Oysaki kültür merkezine Türkiye’nin en önemli felsefecilerinden ( tefekkür mü demeliydim) biri olan Ahmet Arslan’ın ismi verilebilirdi. Ciltlerce kitabı olan ve felsefeyi bu ülkede ilgi çekici bir hale getirdiği için akademik dünyada önemli bir yere sahip olan Ahmet Arslan, Urfa’da anılmayı çoktan hak ediyor.  

Asıl mesele Urfa’da kurumların insanlara hizmet etmek yerine, hoş görünmeye çalışmalarıdır. Kocaman billboardlara bakın, yapılan hizmetten çok hizmeti yapan belediyenin yöneticisine ait görsel daha ön planda. Önemli olan hizmet değil halkın küstürülmemesidir. Temiz hava almak için mesire alanına gidiyorsunuz mangal kokusundan dumanından kirlenmiş olarak dönüyorsunuz evinize. Belediye bu saygısızlığı yapanlara en küçük bir tepki vermiyor. Niye? Çünkü mangalını saygısızca orda yakan halk küsmemeli. Çöpünü bırakıp gidene ses çıkarılmamalı çünkü küsebilir.  Çocuk bezini dahi senin dinlenmek için oturduğun yere atacak görgüsüze tepki verilmemeli, çünkü alınabilir. Bir keresinde bir belediye başkanına kirli apartman bahçeleri için herhangi bir yasal yol izleyip izlemediklerini sorduğumda halkla karşı karşıya gelmemek adına böyle bir şey tercih etmediklerini söylemişti. 

 “Anadolu irfanına sahip necip milletimiz her şeyin en güzeline layıktır,” hamasetiyle memleketi çöplüğe çevirenlerin gönlü kırılmasın.

Gönül belediyeciliği bu olsa gerek.

Bu sadece belediyeler için geçerli değildir. Diğer kurumlarda da durum aynıdır. Örneğin yıllardır devlet hastanesinin önünde yastığıyla, minderiyle gelip oturan, yemek yiyen, uyuyan insanlar oldukça çirkin bir görüntü verir. Yetkililer müdahale etmez, halk küstürülmesindir bunun savunması. Oysaki hastanenin zaten misafirler için tesisi var. Kaldı ki o avluda kapalı alanlar da mevcut fakat necip halkımız hastasını uzanarak, misafirini ağırlayarak beklemek istediği için ortaya pespaye, çirkin görüntüler çıkar.  Eğitimde de durum farklı değildir. Öğrencilere yönelik hiçbir disiplin uygulaması yoktur. Okul ve öğretmenle ilgili hiçbir şikâyetin üst kurumlara gitmemesi eğitimin en önemli ilkesi haline gelmiştir. Ortaya çıkan çöküşü ise öğretmenlerin yazacakları raporlarla düzeltmeleri beklenmektedir.

Hak etmiyoruz. Bu vıcık vıcık hamaseti, popülizmi hak etmiyoruz. Ayakları yere basan, sistemini oturtmuş, kurumsallaşmasını tamamlamış bir şehir yönetimi Urfa’nın hakkı, ülkenin hakkı.  

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.