Şanlıurfa’da yaşayan herkesin bildiği gibi bu şehirde yaz ve kış mevsimleri yaşanır.Bizler diğer mevsimleri fazla yaşayamayız.Yani baharı görmeden yaz gelir.Sonbaharı yaşamadan kış gelir.Tabi ki bunların yaşanmasında en büyük etken şehrimizin bulunduğu coğrafi konumdur.
Elbette ki tabiat olaylarının dengesini değiştiremeyiz ama yaşadığımız şehrimizi ve çevremizdeki dağlarımızı ağaçlandırabiliriz.Daha çok yeşil alanlar ,parklar yapabiliriz.Çocukluk yıllarımızda da Urfa’mız sıcaktı ama bu kadar değildi.Hepimiz damda yıldızların altında TAHT ların üzerinde yatardık ama geceleri serin olduğundan üstümüzü de örterdik.Urfa’da bir tek klima bile yoktu ama damlarımız toprak,hayatlarımız pir nehitti.Eyvanlarımız beyaz taştandı.Ne oldu?
Önce Bahçelievlerdeki zeytinlikler , bağlar kaldırıldı sonra çok katlı binalar , bu betonlaşma hoşumuza gitti.Apartman dairelerinde yaşamak bize daha cazip hale geldi.Heyatı,çardağı,damı,duvarı yıkamak yok.Ekmek yapmak,ges yıkamak yok.Tuvaletler bile evin içinde.İşte bu rahatlık, bu kolay yaşamak bizden çok şey aldı götürdü.Hepimizin ayakları,dizleri,kolları ağrıyor.Herkeste bir veya birkaç hastalık var.Neden hepimiz kiloluyuz?Sabah yürüyüşleri nereden çıktı?İnsanlar 17 katlı binaya mecburen asansörle çıkıyor.Yürümek yok,iş yok,her yere arabayla gidiyoruz.
Allah aşkına Bahçelievler dediğimiz bu ilk çok katlı yapılaşmanın yapıldığı yerde kaç park,kaç ağaç var?Betonlaşma çoğaldıkça toprak ve ağaçlık alanlar azaldı.Bamyasuyu’ndan Uçaksavar’a kadar Bahçelievler’den Devteşti’ne , oradan Direkli’ye ,Haleplibahçe’den karşı dağlara kadar ne bağ kaldı ne de bahçe ne fıstıklık ne zeytinlik…
Evliya Çelebi Urfa’ya geldiğinde, buranın bağlardan,bahçelerden,havasının güzelliğinden bahseder.Biraz daha zengin olabilmek için her şeyi feda ettik.
Meteoroloji Urfa’da gölgede 46 dereceleri ölçtüğünü söylüyor.Karaköprü’den Halil-ül Rahman’a kadar gölge bir yer mi var.Daha 1900’lü yıllarda Urfa’da 261 bahçe 3414 bağ kaynaklarda yazılı iken şimdi durum ne acaba?Kaç bağ,kaç bahçe kaldı?
28 Temmuz’da kuyruk doğdu.Urfalılar de ki: “Doğdu kuyruk,kalmadı koruk.”valla bu sıcaklarda ne üzüm oldu, ne koruk.Hepsi yandı zenk vurdu.
Eee 1 ağustosta Eyyam-ı Bahur başlıyor.Yani yılın en sıcak günleri.Allah fırında ocağın önünde balcan-isot bişiren şatıra acısın.
Orman Bölge Müdürlüğü gibi bir müdürlüğümüz varken senede Şanlıurfa merkeze kaç ağaç dikiliyor doğrusu çok merak ediyorum.
Bence her boş yere Urfa’nın iklimine müsait ağaçları dikelim.Ağaçsız boş yer kalmasın.Bizden geçti.Yarın torunlarımız bize sövmesin.
Elçiye zeval olmaz.Benden söylemesi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mehmet Fethi Göktepe
Urfa sıcakları
Şanlıurfa’da yaşayan herkesin bildiği gibi bu şehirde yaz ve kış mevsimleri yaşanır.Bizler diğer mevsimleri fazla yaşayamayız.Yani baharı görmeden yaz gelir.Sonbaharı yaşamadan kış gelir.Tabi ki bunların yaşanmasında en büyük etken şehrimizin bulunduğu coğrafi konumdur.
Elbette ki tabiat olaylarının dengesini değiştiremeyiz ama yaşadığımız şehrimizi ve çevremizdeki dağlarımızı ağaçlandırabiliriz.Daha çok yeşil alanlar ,parklar yapabiliriz.Çocukluk yıllarımızda da Urfa’mız sıcaktı ama bu kadar değildi.Hepimiz damda yıldızların altında TAHT ların üzerinde yatardık ama geceleri serin olduğundan üstümüzü de örterdik.Urfa’da bir tek klima bile yoktu ama damlarımız toprak,hayatlarımız pir nehitti.Eyvanlarımız beyaz taştandı.Ne oldu?
Önce Bahçelievlerdeki zeytinlikler , bağlar kaldırıldı sonra çok katlı binalar , bu betonlaşma hoşumuza gitti.Apartman dairelerinde yaşamak bize daha cazip hale geldi.Heyatı,çardağı,damı,duvarı yıkamak yok.Ekmek yapmak,ges yıkamak yok.Tuvaletler bile evin içinde.İşte bu rahatlık, bu kolay yaşamak bizden çok şey aldı götürdü.Hepimizin ayakları,dizleri,kolları ağrıyor.Herkeste bir veya birkaç hastalık var.Neden hepimiz kiloluyuz?Sabah yürüyüşleri nereden çıktı?İnsanlar 17 katlı binaya mecburen asansörle çıkıyor.Yürümek yok,iş yok,her yere arabayla gidiyoruz.
Allah aşkına Bahçelievler dediğimiz bu ilk çok katlı yapılaşmanın yapıldığı yerde kaç park,kaç ağaç var?Betonlaşma çoğaldıkça toprak ve ağaçlık alanlar azaldı.Bamyasuyu’ndan Uçaksavar’a kadar Bahçelievler’den Devteşti’ne , oradan Direkli’ye ,Haleplibahçe’den karşı dağlara kadar ne bağ kaldı ne de bahçe ne fıstıklık ne zeytinlik…
Evliya Çelebi Urfa’ya geldiğinde, buranın bağlardan,bahçelerden,havasının güzelliğinden bahseder.Biraz daha zengin olabilmek için her şeyi feda ettik.
Meteoroloji Urfa’da gölgede 46 dereceleri ölçtüğünü söylüyor.Karaköprü’den Halil-ül Rahman’a kadar gölge bir yer mi var.Daha 1900’lü yıllarda Urfa’da 261 bahçe 3414 bağ kaynaklarda yazılı iken şimdi durum ne acaba?Kaç bağ,kaç bahçe kaldı?
28 Temmuz’da kuyruk doğdu.Urfalılar de ki: “Doğdu kuyruk,kalmadı koruk.”valla bu sıcaklarda ne üzüm oldu, ne koruk.Hepsi yandı zenk vurdu.
Eee 1 ağustosta Eyyam-ı Bahur başlıyor.Yani yılın en sıcak günleri.Allah fırında ocağın önünde balcan-isot bişiren şatıra acısın.
Orman Bölge Müdürlüğü gibi bir müdürlüğümüz varken senede Şanlıurfa merkeze kaç ağaç dikiliyor doğrusu çok merak ediyorum.
Bence her boş yere Urfa’nın iklimine müsait ağaçları dikelim.Ağaçsız boş yer kalmasın.Bizden geçti.Yarın torunlarımız bize sövmesin.
Elçiye zeval olmaz.Benden söylemesi.