Türkiye’de kurulu bulunan Teknokentler ve Şanlıurfa için önemi
Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 10:31
Teknoloji Geliştirme Bölgesi;genellikle yeni veya ileri teknolojilerde mal ve hizmet üretmek isteyen girimcilerin,araştırmacı ve akademisyenlerin sanayi ve ticaret faaliyetlerini üniversitelerin yanında veya yakınında yürütülebilmelerini ve bu üniversitelerden yararlanabilmelerine imkan vermek için,2001 yılında 4691 sayılı yasa gereğince kurulmuş akademik,ekonomik,sosyal ve kültürel siteleridir.Türkiye’de Teknokent kurulma çalışmaları 1980’lerin başında başlamıştır.Yasal çerçeve ise 2001 yılında yasal zemine oturtulmuş ve 4691 sayılı yasa gereği Teknokentler oluşturulmuştur.
4691 sayılı Teknopark kanunun hedefleri arasında;Türkiye’nin Ar-Ge potansiyeline ve teknoloji üretebilmesi için katkı sağlamak,Girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik etmek,Teknoloji Transferi için uygun ortamı hazırlamak,Dünya pazarlarına girmek amacıyla ileri teknoloji ürünlerini pazarlamak,Üniversitelerdeki Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek,bunun ekonomik değere dönüşmesini sağlamaktır.Bu amaçla Üniversiteler,araştırma kurum ve kuruluşları ve üretim sektörleri arasında iş birliğini sağlama öncelikli görevler arasındadır.4691 Sayılı Teknokent Kanunu ile bir çok destek ve muafiyetler de beraberinde gelmektedir.Bu konu ile ilgili özellikle bölgede görevlendirilen öğretim üyelerinin bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulmuştur.
Yine bir başka önemi hadise de Öğretim elemanlarına , Üniversite Yönetim Kurulunun izni doğrultusunda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları kapsamında bu çalışmalarını ticarete dönüştürmek amacıyla şirket kurma iznini de beraberinde getiriyor.
Teknokent kapsamında bölgelerde yürütülen projeler arasında;yazılım,Bilişim,elektronik,Savunma sanayi,Tasarım,teknoloji,Tıp,Biyomedikal,Biyoteknoloji,Gıda,Kimya,Otomotiv,Enerji,Tarım,Tekstil,uzay ve Havacılık,Mekatronik vb.gibi alanlar ve sektörler oluşturmaktadır.Günümüz itibariyle Türkiye’de 61 adet Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ,Bakanlar kurulu kararınca tescil edilmiştir. 61 Teknokent’in 48 tanesi şu an için faaliyet göstermektedir.Sanayi Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre,Türkiye’de faaliyette olan Teknokentlerde Eylül 2015 itibariyle,faaliyette olan Tenokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 3.587’ye ulaşmıştır.Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde 2015 Eylül ayı itibariyle 36.556 personele istihdam alanı sağlanmıştır.Bu kapsamda bitirilen Ar-Ge projesi sayısı 17.498,çalışması devam eden proje sayısı ise 8.029 adettir.
Faaliyette bulunan Teknokent bölgelerinde bulunan şirketlerin,ABD,Japonya,İsrail,İngiltere ve Almanya başta olmak üzere yapmış oldukları Teknoloji ürünlerin ihracat rakamı 2014 yılı itibariyle 4 Milyar Dolardır.Yine Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde 572 yabancı firma faaliyet gösterirken,başvuru da bulunan yabancı firma sayısı da 988’dir.Dünya’da Teknokentlerin kurulması fikri 1951 yılında “Slikon vadisi-Stanford araştırma Parkı projesi ile atılmıştır.
Türkiye’de kurulu bulunan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin büyük çoğunluğu Üniversite odaklı Teknokentlerdir.Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kurma fikrini 1980 yılı sonlarında ortaya koyan ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi)Makine Mühendisliği Bölümü olmuştur.Bu çalışmaların desteğiyle 1992 yılında,Teknolojiyi geliştirmeye yönelik KOSGEB ile birlikte “ODTÜ TEKMER” hizmete açıldı.Burada elde edilen başarılar sonucu 2001 yılında Teknokentlerle ilgili yasal zemine oturtulan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri yasası yürürlüğe girdi.Türkiye’de diğer önemli Teknokentler arasında İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi) ve diğeri de HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’dir.
Şüphesiz ki ,Teknokentlerle ilgili oluşturulan Bölgeler arasında ilimiz Şanlıurfa’da son yıllarda büyük aşamalar kaydetmiştir.Bu amaçla Harran Üniversitesi 8 Eylül 2008 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ön niyet başvurusunda bulunmuş ve Bakanlık ön başvuru dosyasını 3 Kasım 2009 Tarihinde kabul ederek,bakanlar kuruluna imzaya açmıştı.Nihayet 29 Nisan 2010 tarihinde Şanlıurfa’da Teknokent kurulması kararı resmen tescillenmiş oldu.Şanlıurfa TEKNOKENT merkez yeri Harran Üniversitesi ,Osmanbey yerleşkesinde bulunan Makine fabrikası alanı içerisinde 23.453 metre karelik bir alan içerisinde oluşturuldu.Tarımsal aktivitelerin yapılabilmesi için 478.9 dekar yüzölçümlü GAP Toprak-Su Kaynakları ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü Akçakale İşletmesi ile Şanlıurfa Valiliğine ait 774.669.00 metrekarelik Vali Akbulut Meyve Fidanlığı alanları Teknoloji Geliştirme Bölgesi yeri olarak seçilmiştir.Bu amaçla Üniversite öncülüğünde A.Ş.Kurulmuştur.Bu A.Ş.’nin diğer kurucu ortakları Şanlıurfa Yatırım ve İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı,TORU porselen Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti,ŞUTSO,ŞTB,Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği ve PROGEN A.Ş.olarak tescillenmiştir.
Gelinen süreçte Şanlıurfa Teknoloji Bölgesi Kurucu ve ileticisi A.Ş.2014 yılının sonunda atak yaparak ilk çalışmasını başlattı.2014 yılı sonu itibariyle Şanlıurfa Teknokent kapsamında yatırım yapmak için 24 girişimci başvuru da bulundu ve bu başvuru da bulunan 5 girişimci firma Teknokent’deki yerleşkede bulunan ofislere yerleştirildi.Başvuruda bulunan firmaların bir çoğu ilimizin GAP’ın başkenti konumunda oluşu nedeniyle Tarım Teknolojileri ağırlıklı olmak üzere,Yenilenebilir Enerji (Güneş Enerjisi),Doğalgazdan Enerji elde etmek gibi projeler üzerine başvuruda bulundular.Şüphesiz Şanlıurfa’nın özellikle Güneş açısından bereketli bir şehir olması sebebiyle “Güneş Enerjisi” anlamında gerek yerli ve gerekse yabancı şirketlerin adeta cazibe alanı haline gelmektedir.Hatta şu anda yabancı menşeli bir şirket Dünya’nın en büyük Güneş Enerji Tarlası projesini Şanlıurfa’da yapıyor
.İlimiz Şanlıurfa’nın “Küresel Gelişimcilik Endeksi “ araştırma sonuçlarına göre “Girişimcilik Endeksi” en yüksek bölgeler arasında yer almaktadır.Bu oran yüzde 11.66 dır.Haliyle Şanlıurfa ili,Türkiye ve Dünya’da sayılı konumda bulunan bir çok şirketlerin çekim alanlarına girmektedir.Şanlıurfa’nın öncelikli yatırım Bölgesi alanında olması (6.Teşvik Bölgesi) ve Devletin bölgede faaliyet gösteren firmalara Ar-Ge indirimi,Gelir vergisi Stopaj Teşviki,Sigorta Prim desteği,Damga vergisi istisnası, Teknogirişim sermaye desteği , 193 ve 5520 sayılı kanun ile sağlanan vergisel teşvikler gibi bir çok konuda avantajlı olması Şanlıurfa’nın bölgenin yeni bir cazibe merkezine dönüşmesine neden olmaktadır.
Bu amaçla ve GAP eylem Planı çerçevesinde Şanlıurfa Teknokent A.Ş.Ortakları ile birlikte,ilimizde bulunan diğer tüm kuruluşların birlikte koordinasyon içerisinde hareket etmeleri gereklidir.GAP İdaresi,ŞUTSO,ŞTB,OSB,KOSGEB,TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ gibi kamu ve yarı özel kurum ve kuruluşlar,Şanlıurfa Valiliği ve Harran Üniversitesi Rektörlüğünün öncülüğünde koordineli çalışmalar yürüterek ve İnovasyon ve Ar-Ge’nin Teknokentler ve İhracat bağlamında ne derece önem arz ettiğinin bilinci içerisinde kendi teknolojisini üreten ve satan,rekabet gücü ve refah seviyesi yüksek bir Şanlıurfa istiyor ve amaçlıyorsak bu konuya öncelikli gereken önemi vermeliyiz.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,büyüme stratejisinin en önemli ayağı olan Teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin arttırılmasına yönelik olarak çok önemli adımlar attı.Bu amaçla 2016’da “Bilişim Vadisi’nin “ ilk etabını Temmuzda açacak.OSB’ler yeniden yapılandırılacak.Şanlıurfa ,bu konunun önemine binaen hemen kolları sıvamalı ve Organize Sanayi Bölgesinde 2 olan sayısını süratle arttırarak, bu sayıyı 5’in üzerine çıkarmak zorundadır.Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı,Faruk ÇELİK’in Şanlıurfa Milletvekili olması ilimiz için büyük bir avantajdır.Bu konu ile ilgili olarak Sanayi Bakanı nezdinde ,bu konu ile ilgili girişimde bulunması kolay olacaktır.Yeter ki,Şanlıurfa bu konuda istekli olsun ve ilgili Bakanlığa baskı yapsın yeter.Yine Sanayi Bakanlığının yerli Makineciye destek vermesi ve İnorganik Kimya,biyoyakıt gibi alanlarda Ar-Ge faaliyetleri teşvik ediyor olması, Şanlıurfa için büyük bir fırsattır.Şanlıurfa’nın İhracattan gereken payı alması için el birliği ile çalışması ve 2023 hedefinde 116.5 milyar dolarlık bir girdinin hesaplanıyor olmasının hayal olmaması için “Haydin Şanlıurfalım hep birlikte el ele ve omuz omuza” diyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Şemsettin Kaya
Türkiye’de kurulu bulunan Teknokentler ve Şanlıurfa için önemi
Teknoloji Geliştirme Bölgesi;genellikle yeni veya ileri teknolojilerde mal ve hizmet üretmek isteyen girimcilerin,araştırmacı ve akademisyenlerin sanayi ve ticaret faaliyetlerini üniversitelerin yanında veya yakınında yürütülebilmelerini ve bu üniversitelerden yararlanabilmelerine imkan vermek için,2001 yılında 4691 sayılı yasa gereğince kurulmuş akademik,ekonomik,sosyal ve kültürel siteleridir.Türkiye’de Teknokent kurulma çalışmaları 1980’lerin başında başlamıştır.Yasal çerçeve ise 2001 yılında yasal zemine oturtulmuş ve 4691 sayılı yasa gereği Teknokentler oluşturulmuştur.
4691 sayılı Teknopark kanunun hedefleri arasında;Türkiye’nin Ar-Ge potansiyeline ve teknoloji üretebilmesi için katkı sağlamak,Girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik etmek,Teknoloji Transferi için uygun ortamı hazırlamak,Dünya pazarlarına girmek amacıyla ileri teknoloji ürünlerini pazarlamak,Üniversitelerdeki Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek,bunun ekonomik değere dönüşmesini sağlamaktır.Bu amaçla Üniversiteler,araştırma kurum ve kuruluşları ve üretim sektörleri arasında iş birliğini sağlama öncelikli görevler arasındadır.4691 Sayılı Teknokent Kanunu ile bir çok destek ve muafiyetler de beraberinde gelmektedir.Bu konu ile ilgili özellikle bölgede görevlendirilen öğretim üyelerinin bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulmuştur.
Yine bir başka önemi hadise de Öğretim elemanlarına , Üniversite Yönetim Kurulunun izni doğrultusunda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları kapsamında bu çalışmalarını ticarete dönüştürmek amacıyla şirket kurma iznini de beraberinde getiriyor.
Teknokent kapsamında bölgelerde yürütülen projeler arasında;yazılım,Bilişim,elektronik,Savunma sanayi,Tasarım,teknoloji,Tıp,Biyomedikal,Biyoteknoloji,Gıda,Kimya,Otomotiv,Enerji,Tarım,Tekstil,uzay ve Havacılık,Mekatronik vb.gibi alanlar ve sektörler oluşturmaktadır.Günümüz itibariyle Türkiye’de 61 adet Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ,Bakanlar kurulu kararınca tescil edilmiştir. 61 Teknokent’in 48 tanesi şu an için faaliyet göstermektedir.Sanayi Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre,Türkiye’de faaliyette olan Teknokentlerde Eylül 2015 itibariyle,faaliyette olan Tenokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 3.587’ye ulaşmıştır.Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde 2015 Eylül ayı itibariyle 36.556 personele istihdam alanı sağlanmıştır.Bu kapsamda bitirilen Ar-Ge projesi sayısı 17.498,çalışması devam eden proje sayısı ise 8.029 adettir.
Faaliyette bulunan Teknokent bölgelerinde bulunan şirketlerin,ABD,Japonya,İsrail,İngiltere ve Almanya başta olmak üzere yapmış oldukları Teknoloji ürünlerin ihracat rakamı 2014 yılı itibariyle 4 Milyar Dolardır.Yine Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde 572 yabancı firma faaliyet gösterirken,başvuru da bulunan yabancı firma sayısı da 988’dir.Dünya’da Teknokentlerin kurulması fikri 1951 yılında “Slikon vadisi-Stanford araştırma Parkı projesi ile atılmıştır.
Türkiye’de kurulu bulunan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin büyük çoğunluğu Üniversite odaklı Teknokentlerdir.Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kurma fikrini 1980 yılı sonlarında ortaya koyan ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi)Makine Mühendisliği Bölümü olmuştur.Bu çalışmaların desteğiyle 1992 yılında,Teknolojiyi geliştirmeye yönelik KOSGEB ile birlikte “ODTÜ TEKMER” hizmete açıldı.Burada elde edilen başarılar sonucu 2001 yılında Teknokentlerle ilgili yasal zemine oturtulan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri yasası yürürlüğe girdi.Türkiye’de diğer önemli Teknokentler arasında İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi) ve diğeri de HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’dir.
Şüphesiz ki ,Teknokentlerle ilgili oluşturulan Bölgeler arasında ilimiz Şanlıurfa’da son yıllarda büyük aşamalar kaydetmiştir.Bu amaçla Harran Üniversitesi 8 Eylül 2008 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ön niyet başvurusunda bulunmuş ve Bakanlık ön başvuru dosyasını 3 Kasım 2009 Tarihinde kabul ederek,bakanlar kuruluna imzaya açmıştı.Nihayet 29 Nisan 2010 tarihinde Şanlıurfa’da Teknokent kurulması kararı resmen tescillenmiş oldu.Şanlıurfa TEKNOKENT merkez yeri Harran Üniversitesi ,Osmanbey yerleşkesinde bulunan Makine fabrikası alanı içerisinde 23.453 metre karelik bir alan içerisinde oluşturuldu.Tarımsal aktivitelerin yapılabilmesi için 478.9 dekar yüzölçümlü GAP Toprak-Su Kaynakları ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü Akçakale İşletmesi ile Şanlıurfa Valiliğine ait 774.669.00 metrekarelik Vali Akbulut Meyve Fidanlığı alanları Teknoloji Geliştirme Bölgesi yeri olarak seçilmiştir.Bu amaçla Üniversite öncülüğünde A.Ş.Kurulmuştur.Bu A.Ş.’nin diğer kurucu ortakları Şanlıurfa Yatırım ve İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı,TORU porselen Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti,ŞUTSO,ŞTB,Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği ve PROGEN A.Ş.olarak tescillenmiştir.
Gelinen süreçte Şanlıurfa Teknoloji Bölgesi Kurucu ve ileticisi A.Ş.2014 yılının sonunda atak yaparak ilk çalışmasını başlattı.2014 yılı sonu itibariyle Şanlıurfa Teknokent kapsamında yatırım yapmak için 24 girişimci başvuru da bulundu ve bu başvuru da bulunan 5 girişimci firma Teknokent’deki yerleşkede bulunan ofislere yerleştirildi.Başvuruda bulunan firmaların bir çoğu ilimizin GAP’ın başkenti konumunda oluşu nedeniyle Tarım Teknolojileri ağırlıklı olmak üzere,Yenilenebilir Enerji (Güneş Enerjisi),Doğalgazdan Enerji elde etmek gibi projeler üzerine başvuruda bulundular.Şüphesiz Şanlıurfa’nın özellikle Güneş açısından bereketli bir şehir olması sebebiyle “Güneş Enerjisi” anlamında gerek yerli ve gerekse yabancı şirketlerin adeta cazibe alanı haline gelmektedir.Hatta şu anda yabancı menşeli bir şirket Dünya’nın en büyük Güneş Enerji Tarlası projesini Şanlıurfa’da yapıyor
.İlimiz Şanlıurfa’nın “Küresel Gelişimcilik Endeksi “ araştırma sonuçlarına göre “Girişimcilik Endeksi” en yüksek bölgeler arasında yer almaktadır.Bu oran yüzde 11.66 dır.Haliyle Şanlıurfa ili,Türkiye ve Dünya’da sayılı konumda bulunan bir çok şirketlerin çekim alanlarına girmektedir.Şanlıurfa’nın öncelikli yatırım Bölgesi alanında olması (6.Teşvik Bölgesi) ve Devletin bölgede faaliyet gösteren firmalara Ar-Ge indirimi,Gelir vergisi Stopaj Teşviki,Sigorta Prim desteği,Damga vergisi istisnası, Teknogirişim sermaye desteği , 193 ve 5520 sayılı kanun ile sağlanan vergisel teşvikler gibi bir çok konuda avantajlı olması Şanlıurfa’nın bölgenin yeni bir cazibe merkezine dönüşmesine neden olmaktadır.
Bu amaçla ve GAP eylem Planı çerçevesinde Şanlıurfa Teknokent A.Ş.Ortakları ile birlikte,ilimizde bulunan diğer tüm kuruluşların birlikte koordinasyon içerisinde hareket etmeleri gereklidir.GAP İdaresi,ŞUTSO,ŞTB,OSB,KOSGEB,TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ gibi kamu ve yarı özel kurum ve kuruluşlar,Şanlıurfa Valiliği ve Harran Üniversitesi Rektörlüğünün öncülüğünde koordineli çalışmalar yürüterek ve İnovasyon ve Ar-Ge’nin Teknokentler ve İhracat bağlamında ne derece önem arz ettiğinin bilinci içerisinde kendi teknolojisini üreten ve satan,rekabet gücü ve refah seviyesi yüksek bir Şanlıurfa istiyor ve amaçlıyorsak bu konuya öncelikli gereken önemi vermeliyiz.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,büyüme stratejisinin en önemli ayağı olan Teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin arttırılmasına yönelik olarak çok önemli adımlar attı.Bu amaçla 2016’da “Bilişim Vadisi’nin “ ilk etabını Temmuzda açacak.OSB’ler yeniden yapılandırılacak.Şanlıurfa ,bu konunun önemine binaen hemen kolları sıvamalı ve Organize Sanayi Bölgesinde 2 olan sayısını süratle arttırarak, bu sayıyı 5’in üzerine çıkarmak zorundadır.Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı,Faruk ÇELİK’in Şanlıurfa Milletvekili olması ilimiz için büyük bir avantajdır.Bu konu ile ilgili olarak Sanayi Bakanı nezdinde ,bu konu ile ilgili girişimde bulunması kolay olacaktır.Yeter ki,Şanlıurfa bu konuda istekli olsun ve ilgili Bakanlığa baskı yapsın yeter.Yine Sanayi Bakanlığının yerli Makineciye destek vermesi ve İnorganik Kimya,biyoyakıt gibi alanlarda Ar-Ge faaliyetleri teşvik ediyor olması, Şanlıurfa için büyük bir fırsattır.Şanlıurfa’nın İhracattan gereken payı alması için el birliği ile çalışması ve 2023 hedefinde 116.5 milyar dolarlık bir girdinin hesaplanıyor olmasının hayal olmaması için “Haydin Şanlıurfalım hep birlikte el ele ve omuz omuza” diyoruz.