Mart ayının başından itibaren tüm dünyada gündem olan ve yüzlerce ülkeyi kasıp kavuran Covid19 Koronavirüs vakası bu kez de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile ABD Başkanı Trump'ı karşı karşıya getirdi.

Son aylarda sık sık Koronavirüsün Çin tarafından laboratuar ortamında üretildiğini idda eden ve dünya ülkelerini Çin'e karşı tavır almasını isteyen Trump'a bu kez Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'den en üst düzeyde  bir açıklama geldi ve Trump'ın "bu virüsü Çin üretti ve  tüm dünyaya bulaştırdı" açıklamasını çürüttü..!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Fadela Chaib, Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi’nde düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında Virüsün Çin’deki bir laboratuvardan çıkıp yayıldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Chaib, “Virüsün kökenine ilişkin pek çok bilim insanı çalışmalar yürütüyor. Henüz kaynağını veya kökenini bilmiyoruz. Emin olduğumuz tek bir şey var o da virüsün bir hayvandan kaynaklanmış olması. Bir laboratuvarda manipüle edilmedi.” diye konuştu.

DSÖ sözcüsünün, Kovid-19’un Çin’in Hubey eyaletinin başkenti Vuhan’dan çıktığına veya yarasa kaynaklı olduğuna dair net bir ifade kullanmaması dikkati çekti.

Peki, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün bu açıklaması neyi içeriyor ve bu açıklamanın arkasında hangi güçler etkin olmuş olabilir?

1946 yılında DSÖ'nün kurulmasında etkili olduğu bilinen Rockefeller Vakfının  DSÖ sözcüsü Fadela CHAİB'in dünkü açıklamasında bir etkinliği söz konusu olabilir mi?

Çünkü geçtiğimiz günlerde Trump'ın onayı ile ABD'de Rockefeller ailesine ait bazı şirketlere operasyon düzenlendiği  ve çok sayıda üst düzey isim gözaltına alındığı iddia edilmişti.

Şüphesiz ki bu operasyonun nirengi noktasını geçtiğimiz aylar içerisinde  Koronavirüs vakasının ABD'de  baş göstermesi sonrası Trump'ın imalı bir şekilde "Gizli bir düşmanla savaşıyoruz ve bu savaşı biz kazanacağız" derken üstü kapalı gizli düşman olarak Rockefeller ailesini işaret etmesi oluşturmuştu.

Trump'ın bu açıklaması ve her iki cenah içerisindeki ince hamleler Trump ile Rockefeller ailesi arasında yeni bir savaşın başlayacağının işaretini gösteriyor.

2020 yılı içerisinde yapılacak olan ABD Başkanlık seçimlerinde daha önce arkasında destek olan Rockefeller ailesi adeta şimdiden Trump'ın bu seçimi kaybetmesi için saf değiştirdiğini ortaya koyuyor. Demokratların adaylarından olan Sanders, Joe Biden lehine adaylıktan çekildiğini açıkladı.Bu birleşmenin mimarı olarak Rockefeller ailesinin  etkin rol oynadığı aşikar gözüküyor.

Trump ise karşı bir hamle olarak ABD'deki petrol rezervlerinin kontrolünü elinde bulunduran Rockefeller ailesine ait kartel şirketlerine bir operasyon çekerek petrole müdahale etti.ABD tarihinde ilk defa petrol fiyatları sıfır doların altına düşürüldü.Oysaki çok değil daha 2020' nin Ocak ayında 65 dolar seviyesinde idi.

Petrolün düşüşünün arkasında Trump'mı yoksa başka planlar mı var  konusu dışında bir gerçek var. Bu gerçek ABD içerisinde etkili konumda olan yahudi lobisi Trump'a olan desteğini çekerek yahudi ve Siyonist olan Joe Biden'a destek verecek olmasıdır.

Oysa ki geçen yıl Amerikan kamuyounda "ABD'nin Ortadoğu'da/ Suriye'de ne işi var " diyenlere Trump “Petrolü alıyoruz, petrole sahibiz, petrol güvencedir, askerlerimizi sadece petrol için orada bırakıyoruz. Suriye petrolünü çıkarmak için de Exxon-Mobil ile anlaşma yapmayı düşünüyoruz" açıklamasında bulunmuştu.

Bakalım EXXON-MOBİL, CHEVRON, CITI GROUP, J.P.MORGAN-CHASE gibi çok büyük şirketleri elinde bulunduran Yahudi Rockefeller ailesi mi yoksa son dönemlerde Amerikan derin Devletinin desteğini arkasına alan Donald Trump'mı bu kavgadan galip çıkacak.

Trump ile Rockefeller ailesi arasında baş gösteren son hadiseler bana John F. Kennedy'nin 1964 yılında FED üzerinden Siyonist Rockefeller ailesinin Amerikan Merkez Bankası FED üzerindeki hakimiyetini kırmak için başlattığı operasyon ve daha sonra Kennedy'nin bir suikast ile ortadan kaldıırıldığı olayı hatırlattı. Ancak o dönem ile Trump dönemine kadar köprünün altından çok sular altı ve şimdi Trump ve Amerikan derin devleti Rockefeller ailesinin Amerika içerisinde "Paralel Devlet" olma yapısından  oldukça rahatsız ve bu kez  Trump'ı bu aileye yem ettirmeyecekler gibi.!

Şüphesiz ki petrol fiyatlarının sıfır doların altına düşürülmesi ilerisi için Amerikan derin  Devletinin Ali menfaatleri gözetilerek alınmış bir kararı içeriyor gibi duruyor..!

Bu yolla aslında en büyük darbe Opec ülkelerine vurulmak isteniyor. Zira petrol fiyatları düştükçe Opec ülkeleri zor durumda kalacak ABD tarihinde petrol fiyatlarının sıfır doların altına düşmesinden sonra Trump ilginç bir açıklama yaparak "tam petrol ithal etmenin zamanı" diyerek bu yolla zor durumda kalan Opec ülkelerinin elinde kalan petrolü ucuz yolla kapatarak ABD'yi yeni petrol ihraç eden ülke konumuna getirebilir.

5 Nisan tarihinde ABD'nin en prestijli gazetelerinden 'Wall Street Journal' Gazetesinde ilginç bir haber çıkmıştı. Wall Street Journal'ın haberine göre günlük petrol üretimini 12 milyon varile çıkaran ancak alıcı bulamayan Suudi Arabistan’ın, hammaddeyle doldurduğu tankerleri, varış noktasını belirtmeden denize saldığı iddia edilmişti.

ABD ve Avrupa ülkelerindeki petrol rafinerilerinin, Suudi Arabistan'dan indirimli fiyata bile ilave petrol satın almayı reddettiği belirtildi.

COVİD19 Korona, Suudi Arabistan'ïn burnunun iyice sürttü ve sürtmeye de devam edecek gibi gözüküyor! Suudilerin burnunun sürtülmesindeki planı ise işbirlikçilik yaptığı Amerikalı dostları tezgahlarken aynı zamanda da hem nalına hemde mıhına vurarak Veliaht Prensinde arkasında durmaya devam ediyor. Çünkü ABD için Suudi devleti tam bir Sağmal İnek!

CİA'nın sivil görüntülü Güvenlik ve petrol şirketi BLACK WATER'ın Veliaht Prensin önünündeki engelleri ne şekilde ve neyin karşılığında temizledikleri biliniyor.

Ezcümle Koronavirüs vakası tüm dünyayı kasıp kavururken bile dünya hakimiyetini ellerine geçirmek isteyen ABD,Çin,Rusya ve İsrail başta olmak üzere onların küresel sömürü şirketlerinin planlarına mani olamıyor.

Dünya Sağlık Örgütü DSÖ tarafından Koronavirüs ile ilgili Çin'i aklayan açıklamanın arka planında ROCKEFELLER ailesi gözükürken öte yandan da karşı hamle olarak Trump'ın petrol fiyatları ile ilgili Opec ülkelerine darbe planları ve Rusya'nın ise sessiz sedasız Doğu Akdeniz ve Suriye üzerinden hakimiyet sağlama planları insanoğlunun akıllanmayacağının bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.