Şanlıurfa’mızda haftanın veya ayın belli günlerinde bir gurup arkadaş topluluğu, sırasıyla evlerinde, nadiren de olsa bağ evlerinde bir araya gelerek sohbet ederler, dini konuları tartışan guruplar da vardır, saz söz söyleyip kendi aralarında eğlenenlerde vardır tabi. Urfa’mızın bu adetine “Sıra Gecesi” denir.
Birkaç arkadaşın bir araya gelerek, her hafta İslam âlimlerinin kitaplarından okumaları, yada kendi memleketlerinin sorunlarını dile getirip tartışmaları, yada yine kendi aralarında saz çalıp, Urfa’ya özgü oyunlar oynadıkları gece, genellikle Çiğköfte ikram edilir, mutlaka çiğköfteyle birlikte olmazsa olmazı ayran ve ardından kadayıf öncelikli tatlar da ikram edilir. Böyle toplantılarda pasta, börek gibi çeşitli ikramlar da oluyor tabi. Hatta son zamanlarda ciğer kebabı, kuşbaşı/sade kıyma kebapları da yapılarak birlikte yeniliyor. Sadece çay ikram edilen Sıra Geceleri diyebileceğimiz adkadaş gurupları da vardır.
Her toplumda olduğu gibi, nadir de olsa ipin ucunu kaçıranlar da olmuyor değil. Tabi öyle topluluklar zamanla dağılıp kayboluyor.
Efendim;
İkram yüzünden kitap okumaya, sohbete pek zaman kalmıyor ise, sadece çay ikram edilse çok iyi olur. Zira gecemiz, yani arkadaş gurubunun bir araya gelme nedeni kitap okumak veya belli konularda sohbet etmek ise, ikramda aşırıya kaçmamalı. Tabi ki, her zaman arkadaşlara çeşitli ikramlar yapılabilir, ziyafet verilebilir. Toplantı ile ikramı birbirine karıştırmamalıdır.
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
“Salihler, külfete girmez ve zahmet vermez.” [Dare Kutni]
“Misafir için külfete girme, misafir üzülebilir. Misafirini üzen de, Allahü Teâlâ’yı üzmüş olur.” [İbni Lâl]
Böyle devamlı yapılan toplantılarda, tabi ki sadece çay olacak diye baştan karar alınmalıdır.
Çeşitli ikramlar olursa, diğerlerinin evlerine gidildiğinde, kendilerini benzer ikramlarda bulunmak zorunda hissedenler çıkabilir. Şunlar bunu yaptı, falanca yapmadı gibi dedikodulara da sebep olabilir. Toplantıya gölge düşürebilecek her çeşit işten uzak durmalıdır. Sadece çay olursa problem olmaz.
Bu toplantıların haricinde, her zaman arkadaşlara çeşitli ikramlar yapılabilir, ziyafet verilebilir. Toplantı ile ikramı birbirine karıştırmamalıdır.
Sohbette bulunmak
Elbette sohbetlerde bulunan daha çok feyz alır.
Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Yanındakiyle uzaktaki hiç eşit olur mu? Veysel Karani, Resulullah’ı göremediği için, hiçbir Sahabinin derecesine ulaşamadı. Bizim yolumuzun esası sohbettir, beraber olmaktır. Aklı başında olan talip, üstadına olan muhabbeti miktarınca, onun kalbinden saçılıp kendisine gelen feyzlerden ve bereketlerden, uzakta iken de, alır. Sevgisi sebebiyle, uzaktan gelen feyzlerden alırsa da, marifete ve vilayet derecelerine kavuşmak için, sohbet şarttır. (3/153)
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
“Kalb, çok zaman his organlarına bağlıdır. Duygu organlarından uzak olanlar, kalbden de uzak olur.”
Hadis-i şerifte,
“Göz görmeyince, gönülden de uzak olur” buyuruldu. (1/117)
Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış,
Gözlerden ırak olan, gönülden de olurmuş.
Zira kişi sevdiğiyle beraberdir. Allahü Teâlâ cümlemizi iyi arkadaşlarla karşılaştırsın. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Müslüm Abacıoğlu
Sohbette ikram
Muhterem Kardeşlerim…
Şanlıurfa’mızda haftanın veya ayın belli günlerinde bir gurup arkadaş topluluğu, sırasıyla evlerinde, nadiren de olsa bağ evlerinde bir araya gelerek sohbet ederler, dini konuları tartışan guruplar da vardır, saz söz söyleyip kendi aralarında eğlenenlerde vardır tabi. Urfa’mızın bu adetine “Sıra Gecesi” denir.
Birkaç arkadaşın bir araya gelerek, her hafta İslam âlimlerinin kitaplarından okumaları, yada kendi memleketlerinin sorunlarını dile getirip tartışmaları, yada yine kendi aralarında saz çalıp, Urfa’ya özgü oyunlar oynadıkları gece, genellikle Çiğköfte ikram edilir, mutlaka çiğköfteyle birlikte olmazsa olmazı ayran ve ardından kadayıf öncelikli tatlar da ikram edilir. Böyle toplantılarda pasta, börek gibi çeşitli ikramlar da oluyor tabi. Hatta son zamanlarda ciğer kebabı, kuşbaşı/sade kıyma kebapları da yapılarak birlikte yeniliyor. Sadece çay ikram edilen Sıra Geceleri diyebileceğimiz adkadaş gurupları da vardır.
Her toplumda olduğu gibi, nadir de olsa ipin ucunu kaçıranlar da olmuyor değil. Tabi öyle topluluklar zamanla dağılıp kayboluyor.
Efendim;
İkram yüzünden kitap okumaya, sohbete pek zaman kalmıyor ise, sadece çay ikram edilse çok iyi olur. Zira gecemiz, yani arkadaş gurubunun bir araya gelme nedeni kitap okumak veya belli konularda sohbet etmek ise, ikramda aşırıya kaçmamalı. Tabi ki, her zaman arkadaşlara çeşitli ikramlar yapılabilir, ziyafet verilebilir. Toplantı ile ikramı birbirine karıştırmamalıdır.
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
“Salihler, külfete girmez ve zahmet vermez.” [Dare Kutni]
“Misafir için külfete girme, misafir üzülebilir. Misafirini üzen de, Allahü Teâlâ’yı üzmüş olur.” [İbni Lâl]
Böyle devamlı yapılan toplantılarda, tabi ki sadece çay olacak diye baştan karar alınmalıdır.
Çeşitli ikramlar olursa, diğerlerinin evlerine gidildiğinde, kendilerini benzer ikramlarda bulunmak zorunda hissedenler çıkabilir. Şunlar bunu yaptı, falanca yapmadı gibi dedikodulara da sebep olabilir. Toplantıya gölge düşürebilecek her çeşit işten uzak durmalıdır. Sadece çay olursa problem olmaz.
Bu toplantıların haricinde, her zaman arkadaşlara çeşitli ikramlar yapılabilir, ziyafet verilebilir. Toplantı ile ikramı birbirine karıştırmamalıdır.
Sohbette bulunmak
Elbette sohbetlerde bulunan daha çok feyz alır.
Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Yanındakiyle uzaktaki hiç eşit olur mu? Veysel Karani, Resulullah’ı göremediği için, hiçbir Sahabinin derecesine ulaşamadı. Bizim yolumuzun esası sohbettir, beraber olmaktır. Aklı başında olan talip, üstadına olan muhabbeti miktarınca, onun kalbinden saçılıp kendisine gelen feyzlerden ve bereketlerden, uzakta iken de, alır. Sevgisi sebebiyle, uzaktan gelen feyzlerden alırsa da, marifete ve vilayet derecelerine kavuşmak için, sohbet şarttır. (3/153)
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
“Kalb, çok zaman his organlarına bağlıdır. Duygu organlarından uzak olanlar, kalbden de uzak olur.”
Hadis-i şerifte,
“Göz görmeyince, gönülden de uzak olur” buyuruldu. (1/117)
Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış,
Gözlerden ırak olan, gönülden de olurmuş.
Zira kişi sevdiğiyle beraberdir. Allahü Teâlâ cümlemizi iyi arkadaşlarla karşılaştırsın. (Amin)