Siyaset mi? Delalet mi? Samimiyet mi?

Bu yolların ve yolcuların getirdiği seferden haberler var.
Zafer bizim ,yol yakın deyip umut devşirenler var.
Varlar içinde çok sesler var.
Akademisyenliğine güvenenler var.
Realist ve rastyonalist gözle dünyayı değerlendirenler var.
Renkler var,diller var.
Dar günler için köşede tutulup,tutunanlar var.
İdeolojiyi saplantısı olanlar var. 
Kendinden olmayanları süründürenler var.
Aslanlar var aslan yürekler var.
Aslan yattığı yerden belli olur deyip
Karnı tok,sırtı pek,zevkü sevaya alışmış miskinler var.
Aslan özünde yine aslandır.
Ama Özüne dönmeyen aslana bir çift sözüm var.
Ya bu deveyi güdersin.
Ya bu diyardan gidersin.
Deveyi gütmek için,çadırdan çıkmak,
nasuh tövbe ile zarardan dönmek var.
Zafer için,yolun sırrın da,ilk gün ki gibi samimiyet var.
Ebuzer gibi,yıkıp viran ettiğin sahabe
gönüllerini onarıp helalleşmek var.
Kırdığın kardeş gönlüne adaleti taksim etmek gibi görevin var.
Adaletle hükmet ki ,cihan kazansın.
Bu ziyana neden uğradım diyorsan.
Zafer de peygamber sünnetini terk etmen var.
Allah Resülü Mekke fethinde
Kendine zulm edenlere 
“Şimdi size ne yapacağımı düşünüyorsunuz”diyen sorusu var.
“Biz sana zulmettik,ama sen bize zulmetmezsin “ diyen bir güruh var.
“Bugün size kınama yoktur,serbestsiniz”diyen bir peygamberizişan var.
Zafer istiyorsan,onun şahsında daha nice örnek var.
Hak yolda ayakların sabit olsun istiyorsun.
Rehberin Kurani Hakim var.
Bize düşen uyarmaktır.
Çünkü tebliğ gibi bir vazifemiz var.
Yok sağır sultan olurum diyorsan.
Ey Haşmetli Sultanım!
Unutma!
Senden büyük,hüküm ve hikmet sahibi ALLAH Var.

Selam ve dua ile...