TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Silahların gölgesinde seçim…

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 13:28

Yaklaşık 5 ay önce bir seçime gittik. Ancak ortaya çıkan sonuçları beğenmeyen ve 13 yıldan bu yana tek başına iktidarın getirdiği nimetleri kimseyle paylaşmak istemeyen AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden seçimi işaret etti ve yeniden seçim yapıldı.

 1 Kasım’da 26. Dönem Parlamentosu’nu belirlemek için seçmenler sandık başına gitti. Oy verme işlemi 32 ilde sabah 7’de başlayıp akşam 4’te sona erdi. 49 ilde ise oy verme işlemi 8’de başlayıp, 5’te son buldu.

 1 Kasım genel seçimine bakmadan önce, 7 Haziran genel seçimlerinde nasıl bir sonuç ortaya çıktığını anımsamak amacıyla partilerin aldığı oy oranı ve milletvekili sayısına şöyle bir bakalım. AK Parti yüzde 40.8 oy alarak 258, CHP yüzde 25 oy alarak 132,  MHP yüzde 16.4 oy alarak 80 ve HDP de yüzde 13.1 oy alarak 80 milletvekili kazandı.

 Ortaya çıkan bu sonuçla seçmenler, AK Parti’ye ilk kez tek başına iktidar olma şansı tanımadı. Tabii ki, bunun birçok nedeni bulunmaktadır elbette. 13 yıldan bu yana tek başına iktidarda bulunmanın verdiği yıpranmışlık, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaşıp bireysel çıkarların ön plana çıkması ve de en önemlisi ‘diktatörlüğe’ doğru giden bir yönetim anlayışı iddiaları en fazla öne çıkan unsurlar olarak ilk etapta göze çarpıyor.

 Bunların tamamı önemli nedenler, ancak en hayati neden ve AK Parti’nin tek başına iktidar olmasını engelleyen unsur ise, hiç kuşkusuz Kürt Siyasal Harekatı’nın ilk kez bağımsız adaylar yerine siyasi parti olarak seçime girmesi ve yüzde 10’luk barajı aşmasıdır.

 İşte zaten film de burada koptu. 7 Haziran’da ortaya çıkan tüm bu görüntüyü, gelecekleri açısından hiçte sağlıklı bulmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti, ilk etapta oyalama taktiğini devreye sokmayı uygun gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan tam 1 ay sonra görevi AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na verdi. Amaçları zaman kazanmak ve bu süre zarfında ‘seçimin yenilenmesi’ maksadıyla öngördükleri planı uygulamaktı.

 Daha sonra 45 günlük süreyi kullanmaya kalmıştı iş… Hem CHP, hem MHP ile koalisyon görüşmesi yapılıyor görüntüsü verilerek, aslında her iki partiye de  sadece seçim hükümeti teklif ediliyordu. Sürenin dolmasına bir hafta kala ise Davutoğlu görevi iade ediyor, ama her nedense Cumhurbaşkanı Erdoğan görevi 2’nci parti olan CHP’ye vermiyor ve de seçime gitme kararı alıyordu.

 Bunlar olurken,  AK Parti’yi tek başına iktidardan ve başkanlıktan eden Kürt Siyasal Harekatı’na duyulan öfke gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek geçici hükümetin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve gerekse de AK Parti kurmayları tarafından her seferinde tüm kanun ve nizamlar çiğnenerek dile getiriliyordu.

 Nitekim geçici AK Parti hükümeti, tek başına iktidarını engelleyen Kürtlere ders vermek amacıyla önce ‘çözüm süreci’ni bitiriyor, Kandil ve PKK’lilerin bulunduğu alanları bombalanmaya başlanıyor Diyarbakır, Mardin, Van, Muş, Ağrı, Bitlis Hakkari ve Şırnak gibi il ve bu illerin ilçelerinde çatışma ortamı yaratılarak hem AK Parti’den desteğini çeken Kürtleri ve siyasal harekatı cezalandırıyor, hem de Kürt Siyasal Harekatı’nın 1 Kasım seçim çalışmalarının önüne engel çıkartılarak yükselişi durdurmak isteniyordu. Bunda da bir nebzede olsa başarılı olundu. (HDP miting yapamadı. Medyada yer alması engellendi.)

 Tüm bunların ışığında 1 Kasım seçimi yapıldı. Kamuoyu, 1 Kasım’da şunu da gördü. Kürt Siyasal Harekatı’nın sürekli olarak PKK’nin desteğiyle ve ‘silah zoruyla oy topluyor’ algısı çöktü. Çünkü bilindiği gibi PKK, sivil toplum örgütleri ve halkın çağrısı üzerine 1 Kasım’da seçimin sağlıklı yapılabilmesi için tek taraflı ateşkes ilan etti. Bu ilanın ardından da çatışmaların hemen hemen tamamen durması ise kamuoyunda, PKK’nin sözünde durduğu yönünde görüldü.

 Sandıkların bulunduğu okulların çevresinde ve bazı yerlerde içinde sivil, resmi polislerin yanı sıra kar maskeli özel harekat timlerinin bulanması ise kamuoyunda, ‘asıl polis ve askerin silahı gölgesinde oy verdik’ yönünde algılandı.

 Bu algının nedeni ise Cizre’de kar maskeli özel harekat timlerinin silahlarıyla oy kullanılan okullara girmesi, Şırnak’ta oy kullanmaya giden seçmenlerden kimlik sorması, oy ve ötesi gibi gönüllü sivil toplum örgütlerinin bazı yerlerde sandıklara yaklaştırılmaması vs. vs. bunların başlıca nedenleri olarak görüldü.

1 Kasım’ın en güzel görüntüsü ise, seçmenler sabahın erken saatlerinden itibaren sandıklara koşması oldu. Genci-yaşlısı, sakatı-sağlamı kimisi yakınlarının kucağında, kimisi de iki kişinin kolları arasında oy kullanmaya geldi. Ortak görüş ise, savaş isteyenlerin değil barış isteyenlerin kazanmasıydı.

 

 Sevgiyle kalın.     

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.