Mart ayı ile birlikte havalar iyice ısınmaya başladı. Baharın gelişini müjdeleyen bu ay, doğada her alanında kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Dört tarafımız yemyeşil olurken çiçeklerin, ağaçların sunduğu renk cümbüşü, börtü böceğin mutluluğunu ikiye katladı.

Aynı şeyi insanlar için söylemek pek mümkün olmasa gerek. Nedenine gelince; demokrasisi ağır aksak ilerleyen, hangi dönem nelerin yaşanabileceği olasılığını önceden kestirmenin mümkün olmadığı bir ülkede ve o ülkenin en sorunlu bölgesinde yaşamak sanırım yeterli neden olsa gerek.

Doğaya bu kadar güzelliği sunan Mart ayını insanlar açısından sıkıntılı kılan ise, gelişmiş ülkelerde büyük coşkuyla kutlanan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve özellikle de Kürtler için büyük önem taşıyan Newroz Bayramı’nın bu ayda bulunmasından kaynaklıdır. Hele ki bu iki önemli günün Olağanüstü Hal koşulları ve hemen ardından 16 Nisan Referandumu öncesine denk düşmesi bu önemi daha da arttırıyor.

Hiçbir dönem kadına yönelik şiddet konusunda karnesi iyi olmayan ve bunun içinde gerçek anlamda yasal düzenlemeler gerçekleştirmeyen bir ülkede, birçok dönem Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne izin çıkmadı, çıksa bile kadınlar meydanlarda şiddete maruz kaldı.

Polis, HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca öncülüğünde esnafa bildiri, kadınlara karanfil dağıtan HDP ve DBP’lilere müdahale etmedi. Valilik ise 8 Mart’ta İstasyon Meydanı’nda yapılması planlanan etkinliğe izin verdi. Bu tür etkinliklere Olağanüstü Hal nedeniyle izin verilmezken, bu izin ‘referandum jest’  olarak algılandı.

21 Mart Newroz’a gelince; Kürtlerin Newroz’u kutlanmasına yıllarca izin verilmedi. Özellikle 90’lı yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle onlarca insan yaşamını yitirdi, onlarcası sakat kaldı ve yine binlercesi cezaevlerine düştü. Dönem dönem izin verilen Newroz kutlanmasına, kimi zaman da devlet  alternatif Nevruz kutlamalarıyla cevap verdi.

Geçtiğimiz gün HDP ve DBP, Diyarbakır’da düzenledikleri basın toplantısıyla bu yılki Newroz programını açıkladı. Programa göre kutlamalar 17’sinde başlayıp, 21’inde son bulacak. Kutlamaların startı 17 Mart’ta Mardin’in Nusaybin ilçesinde verilirken, final ise 21 Mart’ta Güneydoğu’da Diyarbakır, Doğu’da Van’daki etkinliklerle tamamlanacak. 34 merkezde yapılması planlanan kutlamalara izin verilip verilmeyeceği konusu ise şuanda belirsizliğini koruyor.

Özellikle Diyarbakır Newrozları her zaman çok önemli olmuştur. Gerek iç, gerekse dış medya ve kamuoyunun gözleri hep Diyarbakır’daki kutlamalara çevrilmiştir. Önemli mesajlar, önemli konular Diyarbakır’dan tüm dünyaya duyurulmuştur. Tıpkı, 2015’de silahların susmasıyla ilgili Abdullah Öcalan’ın verdiği mesaj gibi… 

Bu yıl Newroz kutlamaları,16 Nisan’da yapılacak olan referandum propaganda dönemiyle örtüşüyor. Dolayısıyla HDP ve DBP’liler, kutlamalara bir nevi miting olarak da bakıyorlar. Yani Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları, hem ‘evetçiler’, hem de ‘hayırcılar’ için bir ölçü niteliğinde olacaktır. Durum böyle olunca da Diyarbakır’dan verilecek mesaj büyük önem taşıyor.

Tek temennimiz, doğaya çok cömert davranan Mart ayını sıkıntısız ve olaysız atlatıp, Nisan’daki referandumdan selametle çıkmaktır.

Sevgiyle kalın.