Şehitlerimizi vatan toprağına teslim ettik. Rabb’im onları Peygamberimize komşu etsin. Mekânları cennet olsun. Ama ateş düştüğü yeri yakar. Ailelerine Allah sabır versin. Karın, tipinin, sisin, pusun hâkim olduğu, görüş mesafesinin sıfıra indiği bir zamanı fırsat bilen teröristler 12 askerimizi şehit etti.
- Teröristlerle ilk olarak üs bölgesinin ön saflarına kurulan emniyet kolları sıcak çatışmaya girdi. Şehitlerimiz, emniyet kolunda görev alan askerlerimiz arasından çıktı. Üs bölgesindeki askerlerimizin takviyeye gelmesiyle anında mukabele edilip, yoğun hava harekâtlarıyla teröristlerin tamamı etkisiz hale getirildi. Peki bu olaydan sonra bölge ne durumda?
İHA VE SİHALAR GÖREV BAŞINDA
- Bölgede sis ve pusun açılmasıyla birlikte yer yer İHA ve SİHA’lar görev yapmaya başladı. Ama bölgenin hâlâ bir kısmında sis nedeniyle görüş mesafesi düşük.
- Türk Silahlı Kuvvetleri şehit verdiğimiz geçici üs bölgesinde her olaydan sonra olduğu gibi idari tahkikat başlattı.
KALDIĞIMIZ YERDEN MÜCADELEYE DEVAM
- Tek şey söyleniyor: “Terörle mücadele kaldığımız yerden ve aynı kararlılıkla devam ediyor.”
- Şehit verdiğimiz geceden itibaren tespit edilen teröristler ve kaçış yolları vuruldu. Şehitlerimizin katilleri tamamen etkisiz hale getirildi. Şehitlerimizin kanları yerde bırakılmadı.
700 MAĞARA TEMİZLENDİ
- Sadece Zap bölgesinde şimdiye kadar 700’e yakın mağara ve sığınak temizlendi. Zorlu kış koşullarına rağmen mağaralar temizlenmeye devam ediyor.
- Terörü sınırlarımızın ötesinde karşılama ve kaynağında yok etme konsepti nedeniyle Irak sınırının ötesinde kalıcı ve geçici üs bölgelerimiz kalmaya devam edecek.
- Irak devletiyle olan iyi ilişkilerimiz sayesinde bölgede kalıcı ve geçici üslerle fiili bir tampon bölge oluşturuldu. Tampon bölgenin güçlendirilmesine devam edilecek.
PKK’NIN İSTEDİĞİ OLUR
- 2019 yılından bu yana devam eden Pençe ve Pençe-Kilit operasyonlarından sonra, kış şartlarında neden askerlerimiz sınırlarımızın içine çekilmiyor deniliyor. 12 şehit verdikten sonra bu görüşü savunanlar oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri ise bunun şimdiye kadarki kazanımlarımızdan vazgeçmek anlamına geldiğini belirtiyor. Terör örgütünün en çok istediği şeyin Mehmetçiğin o bölgelerden çekilmesi olduğunun altı çiziliyor. ‘Türk askeri o bölgelerden çekilir ise terör örgütü oralara yerleşir, bu kez terör saldırısını sınırlarımızın içinde göğüslemek zorunda kalırız’ deniliyor.
NEDEN MİLLİ YAS İLAN EDİLMEDİ
- 12 şehit verdikten sonra CHP ve İYİ Parti’den milli yas ilan edilmesi teklifi geldi.
Peki neden milli yas ilan edilmedi? Terör örgütü ilk saldırısını 15 Ağustos 1984 yılında Şemdinli ve Eruh’a yapmıştı. O tarihten bu yana şehitler verdik. Ama PKK saldırıları nedeniyle milli yas ilan edilmedi. PKK terör örgütüne, Türkiye’ye milli yas ilan ettirdik duygusu tattırılmadı. Terör örgütünün moral üstünlük sağlamasının önüne geçildi.
ÖZGÜR ÖZEL DOST ATEŞİNDEN KİMİ KASTETTİ?
Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olduktan sonra ilk düğmeyi yanlış ilikledi. Hem de tek düğmeyi değil, iki düğmeyi birden.
1-lk günden emanetçi damgasını yedi. Özgür Özel’i herkes Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi olarak görüyor.
2-Türkiye’ye işgalci diyen opera sanatçısı Pervin Charkar’ın elini öptü.
3- PKK’nın siyasi kolu olan DEM Parti’yi genel merkezinde ziyaret ederek seçimlerde işbirliği teklif etti.
4-DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın, “Size CHP’nin eşbaşkanı diyesim geldi” sözlerine yanıt vermedi.
5- Erdal İnönü’den, Deniz Baykal’dan, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bu yana SHP ve CHP, Meclis’te PKK’yı kınayan ortak bildirilere imza atmasına rağmen Özgür Özel, 12 şehit verdiğimiz bir gecede Meclis tarafından yayınlanan ortak bildiriye imza atmadı.
6-Bu kararıyla CHP ile PKK’nın uzantısı olan DEM Parti’yi aynı fotoğraf karesine sokan Özgür Özel, dün CHP grubunda kendini kurtarmak için adeta çırpındı ama ikna edici olmadı.
7-Özgür Özel heyecanlı ve gergindi.
8-Özgür Özel, ilk günden itibaren PKK ve onun siyasi kolu DEM Parti ile mesafe konusunda başarılı sınav veremedi. Şehitler verdiğimiz bir sırada bu durum CHP’nin aleyhine döndü.
9-CHP’nin Meclis’teki ortak bildiriye imza atmaması, CHP milletvekillerine sorulmadı. CHP milletvekilleri bu karar karşısında zor durumda kaldı.
10-Özgür Özel, CHP milletvekillerinin yanında olduğunu göstermek için grup toplantısında ayağa kalkıp kendisini alkışlamalarını sağladı. Siyasi şov yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NU MU KASTETTİ
11-Çiçeği burnunda bir genel başkan olarak “dost ateşi”nden söz etti. Özgür Özel dost ateşi ile kimi kast etti? Bu sözlerin hedefi Kılıçdaroğlu muydu? Yoksa Meral Akşener miydi?
12-CHP tarafından yayınlanan bildiride PKK denilmemesi tepkilere neden oldu. Özgür Özel bunu savunurken, “PKK” demek durumunda kaldı. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis’te bildiriyi okurken, “PKK” deme ihtiyacı hissetti. Hani terör örgütünün ismine bildiride yer vermiyordunuz, neden PKK demek zorunda kaldınız?
OKULDA İŞKENCECİ ESAT OKTAY YILDIRAN’IN İSMİ
İZMİR Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi web sayfasını bu haber doğru mu diye bir daha bir daha kontrol ettim.
Her defasında o haber çıktı karşıma. Daha sonra bir daha aradım. Bu kez haber yoktu. İnşallah yanlış karardan dönülmüştür diye düşündüm.
12 Eylül döneminin ünlü Diyarbakır Cezaevi’nin işkenceleriyle ünlü komutanı Esat Oktay Yıldıran’ın isminin İzmir Buca’da bir okula verilmesinden söz ediyorum.
Eğitim yuvası olan okulla bir işkencecinin ismi bir araya gelir mi?
O Esat Oktay Yıldıran ki, insanlara b.k yedirildiği Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceleriyle ünlü bir komutandı. Öyle ki köpeği Co’ya selam durdurur; cezalandıracakları, günlerce köpek kulübesine atardı. İnsanları çırılçıplak b.k çukuruna atardı.
DİYARBAKIR CEZAEVİ’NDEN YOLU GEÇENLER
Aralarında AK Partili Orhan Miroğlu’ndan Ahmet Türk’e, Gültan Kışanak’a kadar yolu Diyarbakır Cezaevi’nden geçen herkes, Esat Oktay Yıldıran’ın işkence tezgâhından geçmişti. Kimi işkencede ölmüş, kimi sakatlanmış, kimi hayat boyunca unutamayacağı travmalarla baş başa kalmıştı.
Diyarbakır’da işkenceleriyle ünlü Esat Oktay Yıldıran, Mamak Cezaevi’nde ise Raci Tetik vardı. Öyle ki; “PKK Diyarbakır’ın Fis köyünde kuruldu ama gelişmesini Diyarbakır Cezaevi’nde yaptı” denilir. Bölgenin ileri gelenlerinden Cemil Felatoğlu, “Eğer cezaevinden çıktıktan sonra yaşım genç olsaydı dağa çıkardım” demişti.
O denli bir zindandı Diyarbakır Cezaevi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hafıza müzesine dönüştürüldü.
YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ
Türkiye, 12 Eylül dönemi işkencecilerin izlerini silmeye çalışırken Buca’da bir okula Esat Oktay Yıldıran isminin verilmesi yüreğimi sızlattı. Çocuklarımıza bir işkenceciyi mi rol model olarak göstereceğiz? Okullarımıza işkencecilerin, darbecilerin değil bilimadamlarının, şehitlerimizin ismi yakışır.
İşkenceci Esat Oktay Yıldıran’ın isminin okuldan kaldırılması çağrısı yapmaya hazırlanırken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yüreğimize yanlıştan dönüldüğünü gösteren açıklaması geldi. Yerinde bir karar oldu.
Duyarlılığı için Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i tebrik ediyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Şehitlerimizden sonra bölgede son durum ne
Şehitlerimizi vatan toprağına teslim ettik. Rabb’im onları Peygamberimize komşu etsin. Mekânları cennet olsun. Ama ateş düştüğü yeri yakar. Ailelerine Allah sabır versin. Karın, tipinin, sisin, pusun hâkim olduğu, görüş mesafesinin sıfıra indiği bir zamanı fırsat bilen teröristler 12 askerimizi şehit etti.
- Teröristlerle ilk olarak üs bölgesinin ön saflarına kurulan emniyet kolları sıcak çatışmaya girdi. Şehitlerimiz, emniyet kolunda görev alan askerlerimiz arasından çıktı. Üs bölgesindeki askerlerimizin takviyeye gelmesiyle anında mukabele edilip, yoğun hava harekâtlarıyla teröristlerin tamamı etkisiz hale getirildi. Peki bu olaydan sonra bölge ne durumda?
İHA VE SİHALAR GÖREV BAŞINDA
- Bölgede sis ve pusun açılmasıyla birlikte yer yer İHA ve SİHA’lar görev yapmaya başladı. Ama bölgenin hâlâ bir kısmında sis nedeniyle görüş mesafesi düşük.
- Türk Silahlı Kuvvetleri şehit verdiğimiz geçici üs bölgesinde her olaydan sonra olduğu gibi idari tahkikat başlattı.
KALDIĞIMIZ YERDEN MÜCADELEYE DEVAM
- Tek şey söyleniyor: “Terörle mücadele kaldığımız yerden ve aynı kararlılıkla devam ediyor.”
- Şehit verdiğimiz geceden itibaren tespit edilen teröristler ve kaçış yolları vuruldu. Şehitlerimizin katilleri tamamen etkisiz hale getirildi. Şehitlerimizin kanları yerde bırakılmadı.
700 MAĞARA TEMİZLENDİ
- Sadece Zap bölgesinde şimdiye kadar 700’e yakın mağara ve sığınak temizlendi. Zorlu kış koşullarına rağmen mağaralar temizlenmeye devam ediyor.
- Terörü sınırlarımızın ötesinde karşılama ve kaynağında yok etme konsepti nedeniyle Irak sınırının ötesinde kalıcı ve geçici üs bölgelerimiz kalmaya devam edecek.
- Irak devletiyle olan iyi ilişkilerimiz sayesinde bölgede kalıcı ve geçici üslerle fiili bir tampon bölge oluşturuldu. Tampon bölgenin güçlendirilmesine devam edilecek.
PKK’NIN İSTEDİĞİ OLUR
- 2019 yılından bu yana devam eden Pençe ve Pençe-Kilit operasyonlarından sonra, kış şartlarında neden askerlerimiz sınırlarımızın içine çekilmiyor deniliyor. 12 şehit verdikten sonra bu görüşü savunanlar oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri ise bunun şimdiye kadarki kazanımlarımızdan vazgeçmek anlamına geldiğini belirtiyor. Terör örgütünün en çok istediği şeyin Mehmetçiğin o bölgelerden çekilmesi olduğunun altı çiziliyor. ‘Türk askeri o bölgelerden çekilir ise terör örgütü oralara yerleşir, bu kez terör saldırısını sınırlarımızın içinde göğüslemek zorunda kalırız’ deniliyor.
NEDEN MİLLİ YAS İLAN EDİLMEDİ
- 12 şehit verdikten sonra CHP ve İYİ Parti’den milli yas ilan edilmesi teklifi geldi.
Peki neden milli yas ilan edilmedi? Terör örgütü ilk saldırısını 15 Ağustos 1984 yılında Şemdinli ve Eruh’a yapmıştı. O tarihten bu yana şehitler verdik. Ama PKK saldırıları nedeniyle milli yas ilan edilmedi. PKK terör örgütüne, Türkiye’ye milli yas ilan ettirdik duygusu tattırılmadı. Terör örgütünün moral üstünlük sağlamasının önüne geçildi.
ÖZGÜR ÖZEL DOST ATEŞİNDEN KİMİ KASTETTİ?
Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olduktan sonra ilk düğmeyi yanlış ilikledi. Hem de tek düğmeyi değil, iki düğmeyi birden.
1-lk günden emanetçi damgasını yedi. Özgür Özel’i herkes Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi olarak görüyor.
2-Türkiye’ye işgalci diyen opera sanatçısı Pervin Charkar’ın elini öptü.
3- PKK’nın siyasi kolu olan DEM Parti’yi genel merkezinde ziyaret ederek seçimlerde işbirliği teklif etti.
4-DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın, “Size CHP’nin eşbaşkanı diyesim geldi” sözlerine yanıt vermedi.
5- Erdal İnönü’den, Deniz Baykal’dan, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bu yana SHP ve CHP, Meclis’te PKK’yı kınayan ortak bildirilere imza atmasına rağmen Özgür Özel, 12 şehit verdiğimiz bir gecede Meclis tarafından yayınlanan ortak bildiriye imza atmadı.
6-Bu kararıyla CHP ile PKK’nın uzantısı olan DEM Parti’yi aynı fotoğraf karesine sokan Özgür Özel, dün CHP grubunda kendini kurtarmak için adeta çırpındı ama ikna edici olmadı.
7-Özgür Özel heyecanlı ve gergindi.
8-Özgür Özel, ilk günden itibaren PKK ve onun siyasi kolu DEM Parti ile mesafe konusunda başarılı sınav veremedi. Şehitler verdiğimiz bir sırada bu durum CHP’nin aleyhine döndü.
9-CHP’nin Meclis’teki ortak bildiriye imza atmaması, CHP milletvekillerine sorulmadı. CHP milletvekilleri bu karar karşısında zor durumda kaldı.
10-Özgür Özel, CHP milletvekillerinin yanında olduğunu göstermek için grup toplantısında ayağa kalkıp kendisini alkışlamalarını sağladı. Siyasi şov yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NU MU KASTETTİ
11-Çiçeği burnunda bir genel başkan olarak “dost ateşi”nden söz etti. Özgür Özel dost ateşi ile kimi kast etti? Bu sözlerin hedefi Kılıçdaroğlu muydu? Yoksa Meral Akşener miydi?
12-CHP tarafından yayınlanan bildiride PKK denilmemesi tepkilere neden oldu. Özgür Özel bunu savunurken, “PKK” demek durumunda kaldı. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis’te bildiriyi okurken, “PKK” deme ihtiyacı hissetti. Hani terör örgütünün ismine bildiride yer vermiyordunuz, neden PKK demek zorunda kaldınız?
OKULDA İŞKENCECİ ESAT OKTAY YILDIRAN’IN İSMİ
İZMİR Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi web sayfasını bu haber doğru mu diye bir daha bir daha kontrol ettim.
Her defasında o haber çıktı karşıma. Daha sonra bir daha aradım. Bu kez haber yoktu. İnşallah yanlış karardan dönülmüştür diye düşündüm.
12 Eylül döneminin ünlü Diyarbakır Cezaevi’nin işkenceleriyle ünlü komutanı Esat Oktay Yıldıran’ın isminin İzmir Buca’da bir okula verilmesinden söz ediyorum.
Eğitim yuvası olan okulla bir işkencecinin ismi bir araya gelir mi?
O Esat Oktay Yıldıran ki, insanlara b.k yedirildiği Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceleriyle ünlü bir komutandı. Öyle ki köpeği Co’ya selam durdurur; cezalandıracakları, günlerce köpek kulübesine atardı. İnsanları çırılçıplak b.k çukuruna atardı.
DİYARBAKIR CEZAEVİ’NDEN YOLU GEÇENLER
Aralarında AK Partili Orhan Miroğlu’ndan Ahmet Türk’e, Gültan Kışanak’a kadar yolu Diyarbakır Cezaevi’nden geçen herkes, Esat Oktay Yıldıran’ın işkence tezgâhından geçmişti. Kimi işkencede ölmüş, kimi sakatlanmış, kimi hayat boyunca unutamayacağı travmalarla baş başa kalmıştı.
Diyarbakır’da işkenceleriyle ünlü Esat Oktay Yıldıran, Mamak Cezaevi’nde ise Raci Tetik vardı. Öyle ki; “PKK Diyarbakır’ın Fis köyünde kuruldu ama gelişmesini Diyarbakır Cezaevi’nde yaptı” denilir. Bölgenin ileri gelenlerinden Cemil Felatoğlu, “Eğer cezaevinden çıktıktan sonra yaşım genç olsaydı dağa çıkardım” demişti.
O denli bir zindandı Diyarbakır Cezaevi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hafıza müzesine dönüştürüldü.
YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ
Türkiye, 12 Eylül dönemi işkencecilerin izlerini silmeye çalışırken Buca’da bir okula Esat Oktay Yıldıran isminin verilmesi yüreğimi sızlattı. Çocuklarımıza bir işkenceciyi mi rol model olarak göstereceğiz? Okullarımıza işkencecilerin, darbecilerin değil bilimadamlarının, şehitlerimizin ismi yakışır.
İşkenceci Esat Oktay Yıldıran’ın isminin okuldan kaldırılması çağrısı yapmaya hazırlanırken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yüreğimize yanlıştan dönüldüğünü gösteren açıklaması geldi. Yerinde bir karar oldu.
Duyarlılığı için Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i tebrik ediyorum.