Son günlerde bakıyorum da Urfa'yı çok düşünüyormuş gibi çok seviniyormuş gibi görünüp sadece laf kalabalığı yapan sosyal medya parazitleri var.
Onlar sadece eleştirirler ve olumlu hiçbir şey yazmazlar .
Neymiş efendim , sahipsiz memleket ,bu memleketin sahibi yok.
Bu söyleyişi de bir hayli yaygınlaştırmışlar .
çarşıya pazara gidiyorsunuz bir bakıyorsunuz ki bu milletin ağzında
"sehepsız melmeket."
Bir defa böyle bir ifade külliyen yalan ,hiç de sahipsiz değil, kimse karamsar olmasın lütfen.
Bundan birkaç gün önce (bu yazı yayınlandığında belki de hafta olacaktır) Balıkesir'den bir arkadaşımı ağırladım. Onun en çok merak ettiği Göbeklitepe'ye gittik ve sonrasında da malumunuz Balıklıgöl, tarihi çarşılar ,hanlar vesaire.
Tabii , Göbeklitepe'den çıktığımızda yemek vakti gelmişti . açılışında birkaç kez haber yaptığımız, Haliliye Belediyesine ait ibrahim Tatlıses Kültür Merkezindeki Gastronomi Merkezinde yemek yemek için randevu alarak gittik. Ne yalan söyleyeyim . Ben de ilk defa gördüm. Abartısız söylüyorum çeşit bakımından 100'e yakın yemek menüsü.
Bugüne kadar kaç kez bana söylendi "Sizin Urfa'da kebap dışında , et dışında yemek yok mu ?" diye . Çünkü gelen yerli ve yabancı turistler yemek olarak kebaptan başka alternatifle karşılaşmıyorlar ve hatta çoğu kez de söylüyorlar bu kebaplar zaten Adana Antep Diyarbakır .. her yerde var, sizin kendinize ait yemek kültürünüz bu mu ?
Lütfen okuyucularım yanlış anlamasın , burada belediyeyi Belediye Başkanını övme maksadı taşımıyorum. Bir Urfalı olarak Urfa'ya katkıda bulunan Haliliye Belediye Başkanının , ileride Urfalıların çok daha iyi anlayacağı bir hizmetinden bahsediyorum. İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi öyle bir yere yapılmış ki hemen yanı başında masmavi ve sessiz akan , Fırat'a ait kanal suyu. Karsısında şu an inşaatı devam eden Şehir Hastanesi . Adeta şehrin en işlek noktalarından biri haline gelecek olan yerde inşa edilmiş: Gastronomi Merkezi.
Ulaşım konusunda da oldukça rahat ve kolay bir yer.
Urfa'nın unutulmaya yüz tutmuş yemeklerinden tutun da günümüzde yeni nesilin en çok yediği yemeklere kadar, turistlerin tercih ettiği lezzetlere kadar hepsini bulmak mümkün .
Emin olun böyle bir yemek repertuarı hiçbir işletmede olamaz.
Meseleyi yemek olarak değil Urfa'nın kültürü olarak düşünmek lazım.
2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesiyle ve 2023'ün de yine Turizm kenti ilan edilmesi ile Urfa'nın yerli ve yabancı turist ağırlamada bir hayli yükselişe geçeceği göz önünde bulundurularak acaba Halliye Belediyesi GAP turu düzenleyen acentelerle Gastronomi Merkezinde yemek molası gibi bir anlaşma yapar mı yapmaz mı bilmiyorum ama ben kendi adıma söyleyeyim : misafirlerimi gastronomi merkezine
göğsümü gere gere götürüp Urfa'nın tarih ve inanç turizminin yanı sıra gastronomide de cazibe merkezi olacağını şimdiden görürken elbette gurur duymamak mümkün değil.
Kendi memleketine "sahipsiz " diyenler, Urfa'nın kültürüne ve değerlerine sahip çıkanları görmüyor mu ?
Sizce bu projeyi gerçekleştiren Mehmet Canpolat Urfalılardan bir teşekkürü hak etmiyor mu ?
"SAHİPSİZ " DEĞİL, SAHİP ÇIKILAN MEMLEKET
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Celal Çiftçi
"SAHİPSİZ" DEĞIL , SAHİP ÇIKILAN MEMLEKET
Son günlerde bakıyorum da Urfa'yı çok düşünüyormuş gibi çok seviniyormuş gibi görünüp sadece laf kalabalığı yapan sosyal medya parazitleri var.
Onlar sadece eleştirirler ve olumlu hiçbir şey yazmazlar .
Neymiş efendim , sahipsiz memleket ,bu memleketin sahibi yok.
Bu söyleyişi de bir hayli yaygınlaştırmışlar .
çarşıya pazara gidiyorsunuz bir bakıyorsunuz ki bu milletin ağzında
"sehepsız melmeket."
Bir defa böyle bir ifade külliyen yalan ,hiç de sahipsiz değil, kimse karamsar olmasın lütfen.
Bundan birkaç gün önce (bu yazı yayınlandığında belki de hafta olacaktır) Balıkesir'den bir arkadaşımı ağırladım. Onun en çok merak ettiği Göbeklitepe'ye gittik ve sonrasında da malumunuz Balıklıgöl, tarihi çarşılar ,hanlar vesaire.
Tabii , Göbeklitepe'den çıktığımızda yemek vakti gelmişti . açılışında birkaç kez haber yaptığımız, Haliliye Belediyesine ait ibrahim Tatlıses Kültür Merkezindeki Gastronomi Merkezinde yemek yemek için randevu alarak gittik. Ne yalan söyleyeyim . Ben de ilk defa gördüm. Abartısız söylüyorum çeşit bakımından 100'e yakın yemek menüsü.
Bugüne kadar kaç kez bana söylendi "Sizin Urfa'da kebap dışında , et dışında yemek yok mu ?" diye . Çünkü gelen yerli ve yabancı turistler yemek olarak kebaptan başka alternatifle karşılaşmıyorlar ve hatta çoğu kez de söylüyorlar bu kebaplar zaten Adana Antep Diyarbakır .. her yerde var, sizin kendinize ait yemek kültürünüz bu mu ?
Lütfen okuyucularım yanlış anlamasın , burada belediyeyi Belediye Başkanını övme maksadı taşımıyorum. Bir Urfalı olarak Urfa'ya katkıda bulunan Haliliye Belediye Başkanının , ileride Urfalıların çok daha iyi anlayacağı bir hizmetinden bahsediyorum. İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi öyle bir yere yapılmış ki hemen yanı başında masmavi ve sessiz akan , Fırat'a ait kanal suyu. Karsısında şu an inşaatı devam eden Şehir Hastanesi . Adeta şehrin en işlek noktalarından biri haline gelecek olan yerde inşa edilmiş: Gastronomi Merkezi.
Ulaşım konusunda da oldukça rahat ve kolay bir yer.
Urfa'nın unutulmaya yüz tutmuş yemeklerinden tutun da günümüzde yeni nesilin en çok yediği yemeklere kadar, turistlerin tercih ettiği lezzetlere kadar hepsini bulmak mümkün .
Emin olun böyle bir yemek repertuarı hiçbir işletmede olamaz.
Meseleyi yemek olarak değil Urfa'nın kültürü olarak düşünmek lazım.
2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesiyle ve 2023'ün de yine Turizm kenti ilan edilmesi ile Urfa'nın yerli ve yabancı turist ağırlamada bir hayli yükselişe geçeceği göz önünde bulundurularak acaba Halliye Belediyesi GAP turu düzenleyen acentelerle Gastronomi Merkezinde yemek molası gibi bir anlaşma yapar mı yapmaz mı bilmiyorum ama ben kendi adıma söyleyeyim : misafirlerimi gastronomi merkezine
göğsümü gere gere götürüp Urfa'nın tarih ve inanç turizminin yanı sıra gastronomide de cazibe merkezi olacağını şimdiden görürken elbette gurur duymamak mümkün değil.
Kendi memleketine "sahipsiz " diyenler, Urfa'nın kültürüne ve değerlerine sahip çıkanları görmüyor mu ?
Sizce bu projeyi gerçekleştiren Mehmet Canpolat Urfalılardan bir teşekkürü hak etmiyor mu ?
"SAHİPSİZ " DEĞİL, SAHİP ÇIKILAN MEMLEKET