Epey zamandan beri gerek Rusya’nın ve gerekse Amerika’nın Kürt sevdasını anlamak için biraz geçmişe birazda zamanımıza bakarsak her halde konuyu daha iyi anlarız,
.
İsterseniz evvela Rusya da ki Kürtler’e ne oldu diye bir soru soralım.
Bazı tarihçiler ikinci Dünya savaşından sonra Rusya da on binlerce Kürdün olduğunu söylüyor. O zamana nispeten Kürtlerin çoğalmalarından dolayı Kürt nufusu şimdi yüz binlerce olması gerekirdi. Kürtler Stalin döneminde de rahat bırakılmamış ve nerede ise tamamı Rusya’nın çeşitli yerlerine sürgün edilmiştir.
Yaşadığımız dönemde Rusya ‘ da ne kadar Kürt olduğunun cevabını bulursanız Rusların Kürtleri nasıl yok ettiğini veya asimile ettiğini anlarsınız. Kürtlerin geçmişe nazaran nüfuslarının azalması izah edilebilir mi.
Rusya’da Kürtlerle ilgili hangi iyileştirme ve haklar var diye Putin’e soran da yok. PKK ortaya çıktıktan sonra Rusların Kürt sevdası başlamış, ancak Kürtlerin kimlikleri ile ilgili en ufak bir (onların tabiriyle )demokratik bir adım dahi atılmamıştır. Mesela Rusya ‘da Kürtlerin ana dili ile ilgili bir eğitim var mı dır.
Amerika ya gelince : Irak’ın Kürdistan bölgesinde Saddam’a karşı Barzan’iye destek vermiş Saddam’dan sonra meydana gelen bir boşluk nedeniyle Kürt oluşumu da kendine bir alan bulmuştur. Ancak Barzani’nin kendi yetkisini kullanarak Türkiye ile petrol antlaşmasını yaptıktan sonra Amerika Barzani’ye karşı tavır koymuş, neden bensiz bu işi yapıyorsun diyerek Iraktaki Kürdistan’ın bağımsız olmadığını Amerika’nın bir müstemlekesi olduğunu dolaylı yollardan vurgulamıştır.
Bundan iki yıl kadar evvel Kamışlı tarafından Daiş asfalt yoldan konvoy halinde Kobani’ye doğru ilerlerken Amerika Daişi vurmamıştır. İsteseydi Daiş bu yoldan gelirken bitirir ve Kobani’ye de sokmayabilir di
Ancak Daiş Kobani’ye girdikten sonra Amerika attığı bombalarla Kobani’nin üçte ikisini yerle yeksan ederek güya Kürtlerin arkasında olduğunu göstermek istemiştir. Amerika uçaklardan attığı silah ve mühimmatı ise hem Pyd güçlerine hemde Daişe atmıştır. Ne acı gerçektir ki bu oyunu göremeyen ve hatta Kobani bombalanırken bazı Kürtler Amerika’ya alkış tutmuş ve yaşasın Amerika diye bağırmıştır.
Yüzbinlerce Kürt evlerini yurtlarını terk ederek can havliyle Suriye’den Türkiye’ye geldikten sonra Türkiye ve halkımız bu insanları kucaklayarak onlara sahip çıkmıştır. Doğruya doğru eğriye eğri demesek insanlığımızı kaybetmiş oluruz.
Amerika ne sivil Kürtlere nede Kobani’nin imarı konusunda şimdiye kadar en ufak bir yardım dahi yapmayarak sadece Bazı Kürt örgütlerin eline silah verip kendi siyaseti açısından yönlendirmiş ve bölgeyi adeta bir ateş topuna çevirmiştir. Eski silahlarını örgütlere verip , yeni silahlarını Kobani ve bazı yerlerde denemiştir.
Daha dün Suriyenin Esad a karşı olan muhaliflerini eğittiği insanları yarı yolda bırakan Amerika, Ruslar tarafından bu insanların bombalanmalarını seyretmiştir. Amerika, Esede, Rusya ve İran a tek bir laf dahi etmemiştir. Bu kadar açık ve net bir kirli oyunu görmemek izahtan varestedir. Amerika bir tek askerini telef etmeden yukardan zaman zaman bombalar atmakta ,kara harekatında bazı Kürtleri öne sürmektedir
Hareketi kendinden olmayanların güvenli limanları da yoktur. Barzani’ye sırt çeviren ve Suriye de bizzat eğittiği muhalefeti yok sayan Amerika ya bel bağlamak; kendine fenalık yapmaktır.
Neden Kürtlerle ilgili siyaset yapanlar ve mücadele verdiklerini söyleyenler Barzanin yanında durup onu güçlendirmiyorlar. Hatta bazı eylemler le Barzani yi zayıflatıyorlar,
Asıl görülmesi gereken fotoğraflar bence bunlardır. Yanlışları görmeyenler asla doğruya ulaşamazlar.
Evet anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az diyenleri haklı çıkaracak ibret dolu sahneleri gözümüzün önünde cereyan etmektedir.
Bediüzzaman’ın tabiriyle “ Cemiyetin basiret gözü körleşirse iman kalesi tehlikededir. Çünkü düşmanı sezmez, en büyük düşmanını dost zanneder” İman sadece dille ikrardan ibaret değildir, Çünkü imanın tercümanı insanın amelidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Abdulkadir İKBAL
Rusya, Amerika ve Kürtler
Epey zamandan beri gerek Rusya’nın ve gerekse Amerika’nın Kürt sevdasını anlamak için biraz geçmişe birazda zamanımıza bakarsak her halde konuyu daha iyi anlarız,
.
İsterseniz evvela Rusya da ki Kürtler’e ne oldu diye bir soru soralım.
Bazı tarihçiler ikinci Dünya savaşından sonra Rusya da on binlerce Kürdün olduğunu söylüyor. O zamana nispeten Kürtlerin çoğalmalarından dolayı Kürt nufusu şimdi yüz binlerce olması gerekirdi. Kürtler Stalin döneminde de rahat bırakılmamış ve nerede ise tamamı Rusya’nın çeşitli yerlerine sürgün edilmiştir.
Yaşadığımız dönemde Rusya ‘ da ne kadar Kürt olduğunun cevabını bulursanız Rusların Kürtleri nasıl yok ettiğini veya asimile ettiğini anlarsınız. Kürtlerin geçmişe nazaran nüfuslarının azalması izah edilebilir mi.
Rusya’da Kürtlerle ilgili hangi iyileştirme ve haklar var diye Putin’e soran da yok. PKK ortaya çıktıktan sonra Rusların Kürt sevdası başlamış, ancak Kürtlerin kimlikleri ile ilgili en ufak bir (onların tabiriyle )demokratik bir adım dahi atılmamıştır. Mesela Rusya ‘da Kürtlerin ana dili ile ilgili bir eğitim var mı dır.
Amerika ya gelince : Irak’ın Kürdistan bölgesinde Saddam’a karşı Barzan’iye destek vermiş Saddam’dan sonra meydana gelen bir boşluk nedeniyle Kürt oluşumu da kendine bir alan bulmuştur. Ancak Barzani’nin kendi yetkisini kullanarak Türkiye ile petrol antlaşmasını yaptıktan sonra Amerika Barzani’ye karşı tavır koymuş, neden bensiz bu işi yapıyorsun diyerek Iraktaki Kürdistan’ın bağımsız olmadığını Amerika’nın bir müstemlekesi olduğunu dolaylı yollardan vurgulamıştır.
Bundan iki yıl kadar evvel Kamışlı tarafından Daiş asfalt yoldan konvoy halinde Kobani’ye doğru ilerlerken Amerika Daişi vurmamıştır. İsteseydi Daiş bu yoldan gelirken bitirir ve Kobani’ye de sokmayabilir di
Ancak Daiş Kobani’ye girdikten sonra Amerika attığı bombalarla Kobani’nin üçte ikisini yerle yeksan ederek güya Kürtlerin arkasında olduğunu göstermek istemiştir. Amerika uçaklardan attığı silah ve mühimmatı ise hem Pyd güçlerine hemde Daişe atmıştır. Ne acı gerçektir ki bu oyunu göremeyen ve hatta Kobani bombalanırken bazı Kürtler Amerika’ya alkış tutmuş ve yaşasın Amerika diye bağırmıştır.
Yüzbinlerce Kürt evlerini yurtlarını terk ederek can havliyle Suriye’den Türkiye’ye geldikten sonra Türkiye ve halkımız bu insanları kucaklayarak onlara sahip çıkmıştır. Doğruya doğru eğriye eğri demesek insanlığımızı kaybetmiş oluruz.
Amerika ne sivil Kürtlere nede Kobani’nin imarı konusunda şimdiye kadar en ufak bir yardım dahi yapmayarak sadece Bazı Kürt örgütlerin eline silah verip kendi siyaseti açısından yönlendirmiş ve bölgeyi adeta bir ateş topuna çevirmiştir. Eski silahlarını örgütlere verip , yeni silahlarını Kobani ve bazı yerlerde denemiştir.
Daha dün Suriyenin Esad a karşı olan muhaliflerini eğittiği insanları yarı yolda bırakan Amerika, Ruslar tarafından bu insanların bombalanmalarını seyretmiştir. Amerika, Esede, Rusya ve İran a tek bir laf dahi etmemiştir. Bu kadar açık ve net bir kirli oyunu görmemek izahtan varestedir. Amerika bir tek askerini telef etmeden yukardan zaman zaman bombalar atmakta ,kara harekatında bazı Kürtleri öne sürmektedir
Hareketi kendinden olmayanların güvenli limanları da yoktur. Barzani’ye sırt çeviren ve Suriye de bizzat eğittiği muhalefeti yok sayan Amerika ya bel bağlamak; kendine fenalık yapmaktır.
Neden Kürtlerle ilgili siyaset yapanlar ve mücadele verdiklerini söyleyenler Barzanin yanında durup onu güçlendirmiyorlar. Hatta bazı eylemler le Barzani yi zayıflatıyorlar,
Asıl görülmesi gereken fotoğraflar bence bunlardır. Yanlışları görmeyenler asla doğruya ulaşamazlar.
Evet anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az diyenleri haklı çıkaracak ibret dolu sahneleri gözümüzün önünde cereyan etmektedir.
Bediüzzaman’ın tabiriyle “ Cemiyetin basiret gözü körleşirse iman kalesi tehlikededir. Çünkü düşmanı sezmez, en büyük düşmanını dost zanneder” İman sadece dille ikrardan ibaret değildir, Çünkü imanın tercümanı insanın amelidir.