BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını taşıyan helikoptere sonunda ulaşıldı. Malesef alınan haberler üzücü.
Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkdaşlarının soğuktan donduğu söyleniyor.
Zaten o hava şartlarında bulundukları imkânlar dâhilinde ve geçen kırk yedi saat süre zarfında söylemek gerekirse sağ kurtulmaları da ne yazık ki olanaksız.
Dağlık tepelik ve kış ikliminin ağır olduğu, insan vücudunun kaldıramayacağı bir soğuk ve soğuktan donan çaresiz bedenler.
Elbette ölüm takdiri ilahi. Yine bu dünyada ölüm, hepimiz için kaçınılmaz bir son.
Yalnız neden insana verilen değer hep ölümünden sonra biçilir ve
niye söylenmedik en güzel sözler ölümden sonraya saklanır.
Yine neden yapılmış olan bütün güzel işlerin takdiri insanın vefatıyla değer kazanır.
Kişinin sağlam karakteri, güzel sözleri, efendiliği niye ölümüyle gerçek bulur.
İnsanın kalitesinin tescillenmesi için ölmesini mi beklemek lazım .
Yâda bir insanın değeri onun ölümüyle anlaşılıyor ise niye sağken hak ettiği değerden kişi mahrum kalır ve neden Hakkın rahmetine kavuştuktan sonra kahraman ilan edilir ki?
Öyle ki düşmanı bile ölümünden sonra dost olur. Ve yaşarken hak ettiği kıymeti görmediği de, ne gariptir ki vefatından sonra ardı sıra dizilen methiyelerden de anlaşılır.
Sağken kıymet bilmeyenler, ölümden sonra neden kıymet biçerler insana anlamış değilim.
Sebep cimrilik mi acaba?
Çünkü cimrilik sadece paraya-pula kıymamak değildir.
Bazen insan malca, paraca cömert, ahlakça cimri de olabilir.
Evet! İnsan tabiatında, ahlaki anlamda da cimrilik yapar.
Bir bakarsınız ki gün gelir, İnsan yapılan icraatlarda, güzel bir davranışta, hoş bir sözde, tatlı bir tebessümde bile cimri davranabilir.Oysa bunların her biri birer sadaka hükmündedir.
Şükür ki Rahmanın Rahmet hazinesi biz kulların elinde değil,yoksa onda bile cimrilik ederdik ya.
Nitekim bir insan nasıl hata yaptığın da eleştiriliyorsa,yine doğru bir davranışta da takdir görmesi gerekmez mi?
Eğer kişi, hakkı hak sahibine vermezse,işte bu da cimriliğin ahlaki şubesini oluşturur.
Ama bizler eleştirileri kişi yaşarken, yaptığı güzel işlerin takdirini maalesef ölümden sonraya bırakıyoruz.
Yine yazık ki bizler toplum olarak ölümden sonra insanın değerini anlıyor ve kalitesini tescilliyoruz.
Hakkı dünyada hak sahibine vermediğimiz için kişiyi hak ettiği konuma öldükten sonra malesef getiriyoruz.
Anlayacağınız,biz insanın gerçek kıymeti ölümden sonra biçiyoruz.
Ne acı değil mi?
Rabbimiz!
Sen bizim Mevla’mızsın.
Senden geldik ve dönüşümüzde sanadır.
Selam ve Dua ile
Dipnot: Olay Gazetesi olarak ölenlere ALLAH’tan Rahmet, yakınlarına, BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu sevenlerine de başsağlığı diliyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Dilek Çiftçi
Ölüm sonrası gelen değer ...(Muhsin Yazıcıoğlu)
BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını taşıyan helikoptere sonunda ulaşıldı. Malesef alınan haberler üzücü.
Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkdaşlarının soğuktan donduğu söyleniyor.
Zaten o hava şartlarında bulundukları imkânlar dâhilinde ve geçen kırk yedi saat süre zarfında söylemek gerekirse sağ kurtulmaları da ne yazık ki olanaksız.
Dağlık tepelik ve kış ikliminin ağır olduğu, insan vücudunun kaldıramayacağı bir soğuk ve soğuktan donan çaresiz bedenler.
Elbette ölüm takdiri ilahi. Yine bu dünyada ölüm, hepimiz için kaçınılmaz bir son.
Yalnız neden insana verilen değer hep ölümünden sonra biçilir ve
niye söylenmedik en güzel sözler ölümden sonraya saklanır.
Yine neden yapılmış olan bütün güzel işlerin takdiri insanın vefatıyla değer kazanır.
Kişinin sağlam karakteri, güzel sözleri, efendiliği niye ölümüyle gerçek bulur.
İnsanın kalitesinin tescillenmesi için ölmesini mi beklemek lazım .
Yâda bir insanın değeri onun ölümüyle anlaşılıyor ise niye sağken hak ettiği değerden kişi mahrum kalır ve neden Hakkın rahmetine kavuştuktan sonra kahraman ilan edilir ki?
Öyle ki düşmanı bile ölümünden sonra dost olur. Ve yaşarken hak ettiği kıymeti görmediği de, ne gariptir ki vefatından sonra ardı sıra dizilen methiyelerden de anlaşılır.
Sağken kıymet bilmeyenler, ölümden sonra neden kıymet biçerler insana anlamış değilim.
Sebep cimrilik mi acaba?
Çünkü cimrilik sadece paraya-pula kıymamak değildir.
Bazen insan malca, paraca cömert, ahlakça cimri de olabilir.
Evet! İnsan tabiatında, ahlaki anlamda da cimrilik yapar.
Bir bakarsınız ki gün gelir, İnsan yapılan icraatlarda, güzel bir davranışta, hoş bir sözde, tatlı bir tebessümde bile cimri davranabilir.Oysa bunların her biri birer sadaka hükmündedir.
Şükür ki Rahmanın Rahmet hazinesi biz kulların elinde değil,yoksa onda bile cimrilik ederdik ya.
Nitekim bir insan nasıl hata yaptığın da eleştiriliyorsa,yine doğru bir davranışta da takdir görmesi gerekmez mi?
Eğer kişi, hakkı hak sahibine vermezse, işte bu da cimriliğin ahlaki şubesini oluşturur.
Ama bizler eleştirileri kişi yaşarken, yaptığı güzel işlerin takdirini maalesef ölümden sonraya bırakıyoruz.
Yine yazık ki bizler toplum olarak ölümden sonra insanın değerini anlıyor ve kalitesini tescilliyoruz.
Hakkı dünyada hak sahibine vermediğimiz için kişiyi hak ettiği konuma öldükten sonra malesef getiriyoruz.
Anlayacağınız,biz insanın gerçek kıymeti ölümden sonra biçiyoruz.
Ne acı değil mi?
Rabbimiz!
Sen bizim Mevla’mızsın.
Senden geldik ve dönüşümüzde sanadır.
Selam ve Dua ile
Dipnot: Olay Gazetesi olarak ölenlere ALLAH’tan Rahmet, yakınlarına, BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu sevenlerine de başsağlığı diliyoruz.