TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ÖLÜM BU KADAR KOLAY OLMAMALI…

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 13:32

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin, Haziran raporuna göz atıyordum. Haziran’da 188, yılın ilk 6 ayında ise 934 işçinin, iş cinayetine kurban gittiğini üzülerek okudum. Dile kolay, bir ayda 188 yaşam söndü. Hepsinin ailesi, sevdikleri, yakınları, hayalleri, yarın için umutları vardı, ama şimdi hiç biri yok. Geri de kalanlar ise, acılarını yüreklerine gömerek öyle veya böyle hayatlarına devam etmek zorundalar. Öyle de yapıyorlar.

Dikkat ediyor musunuz, ülkemizde ölüm ve ölümler ne kadar sıradanlaştı, ne kadar basite indirgenir oldu. Öyle ki bazıları, ‘ne var bunda, dünyanın her ülkesinde iş kazası oluyor ve iş kazasında insanlar ölüyor’ diyebilir. Evet, doğrudur. Dünyanın her ülkesinde iş kazaları oluyor ve insanlar ölüyor. Hele hele bu ülke geri kalmış bir ülke ise, ölümler daha fazla oluyor ve daha sıradanlaşıyor. Bunu salgın sürecinde bir kez daha gördük.

Tüm araştırmalar iş cinayetlerinin büyük çoğunluğunun trafik ve servis kazaları, ezilme-göçük ve yüksekten düşmeden oluştuğunu, iş kollarına göre de en fazla ölümün tarım, orman, inşaat ve yol sektöründe yaşandığını ortaya koyuyor. Yine bu araştırmalar, söz konusu cinayetlerin büyük bölümünün alınacak tedbirlerle önlene bileceğini gösteriyor. Fakat iktidar, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli yasal düzenlemeleri yapmadığı gibi, yaşanan tüm üzücü olaylardan sonra takdir haklarını işverenden yana kullanıyor.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda ne kadar gericiysek, maalesef arama-kurtarma konusunda da iyi durumda olduğumuz söylenemez. Kimsenin hakkını yemek, kimseye haksızlık etmek istemem. Gerek Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), gerekse Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) gerekse de buna benzer diğer arama-kurtarma gruplarında çalışanlar, gerçekten büyük özveri ve cesaret gösteriyorlar, ama bir türlü profesyonel olamıyorlar.

Neden mi? Buna geçtiğimiz Şubat’ta Van'ın Bahçesaray ve geçtiğimiz günlerde Sakarya’nın Hendek ilçelerinde yaşanan ve hepimizi çok derinden üzen iki olayda gördük.

Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde bir havai fişek fabrikasında patlama meydana geldi, 7 işçi hayatını kaybetti, 100’ün üzerinde işçi yaralandı. Tabi fabrikanın sahibi Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya İl Başkanı olunca bazı çevreler bunu sıradan bir iş kazası olarak göstermek istedi. Fakat işin erbabı gazeteciler, her haberde olduğu gibi bu haberin de geri planına bakınca ortaya neler saçıldı neler.

Meğerse fabrika sabıkalıymış. 11 yılda 6 kez patlama yaşanmış. İşçilerin çoğu düşük ücret ve sendikasız çalışıyormuş. Patlamadan günlerce önce işçiler, bir patlama yaşaya bilineceği konusunda fabrika yöneticilerini uyarmış. Fabrikada iş sağlığı ve güvenliği konusunda neredeyse her şey eksikmiş. Çalışanların bazılarının sosyal güvencesi dahi yokmuş. Fabrika sahibi önceki yıllarda yaşanan patlamada ölen bir işçinin ailesine, 1 milyon 800 bin liralık tazminat davası açmış. Olaydan sonra sadece fabrika müdürü ve iki yönetici, gelen tepkiler üzerine de fabrika sahipleri gözaltına alınmış. En acısı da patlamanın hemen ardından MÜSİAD yönetim ve üyeleri, toplanarak moral yemeği yemiş…

Bunlarla bitse iyi. Bu kez fabrikadaki infilak etmemiş patlayıcıların kontrollü imhası için jandarma ekiplerinin, Taşkısığı Mahallesi’nde kamyondan indirdikleri havai fişeklerin patlaması sonucu 3 asker şehit oldu. Bu olay üzerine jandarmanın ihmali olduğu iddiaları gündeme geldi. Jandarma Genel Komutanlığı, bu iddiaları yalanlayarak, ‘bazı basın yayın organları ve sosyal medyada yer aldığı gibi, bölgede görevli jandarmanın kanunla kendisine verilmeyen bir yetki ve ya görevi yerine getirmesi veya kullanması söz konusu değildir’ dendi.

Şubat’ta Van’ın Bahçesaray İlçesi’nde ne oldu? Benim de defalarca haber yapmak için gittiğim Van-Bahçesaray karayolunun 33'üncü kilometresinde, bir minibüsün üzerine çığ düştü. Çığın altında kalan 7 kişi kurtarılırken, 5 kişi hayatını kaybetti. Çığ altında kalan 2 kişiyi kurtarmaya giden ve aralarında güvenlik güçleri, AFAD ve UMKE'ye bağlı ekiplerin de bulunduğu onlarca kişi çığ altında kaldı. Bu olayda toplam 41 kişi öldü.

İşte bu iki olayda gösteriyor ki, çok kolay ölüyoruz ve çok kolay unutuyoruz. Dolayısıyla biran önce iş güvenliği ve sağlığı konusunda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, iktidarlar işverenden yana değil, işçiden yana olmalı, arama-kurtarma konusunda da daha profesyonelleşmeliyiz.

Sevgiyle kalın.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.