Kimden taraf olacaklardı ki oğullarından mı veyahut yüz yıllardır beraber yaşadıkları… halktan mı yaşamak için taraf mı olmak lazım illa taraf olmak lazımsa!     

 Taraflardı hoşinli olmaya taraflardı dejiklerlem olmaya bu ayrım neden kim için   oysa mutlu yaşıyorlardı, karı koca o insanların danışmanı gibiydi üstelik nayra Ebelikte yapardı,  ne canlar ellinde doğdu, çoğu dejikti kaçmaya hiç düşünmediler onca vilayetlerden gelen kötü haberlere rağmen hoşin vatanlarıydı, başka yer bilmezlerdi ki nereye gideceklerdi ki bu bir felaketi bir anda vatansız kalmak… Resmen bu bir kâbustu.

Nayra

—oğlum, oğlum ne olacak ha jiyan ya asarlarsa, ne desem de ana yüreği tek evladımız O oy… Oy… Kurban sana… bir çare bul, yazıktır lo günahtır lo Bir tektir loooooo

Jiyan

---Bir sabah ola hayır gele, konuştum, nashanla konuştum, bir çare var…                            Bedir ağanın yardımıyla bir çare var ama yinede her şey nshanla biter

Nayra

—oooohhhhh   eeee müjdeler olsun de hele…Nasıl

Jiyan

—Lakin oğlun Beni kandırıyor biliyorum, ama bu kahpeliğe de göz yumamayız…                 

Şayet tövbe ederse… Bedir ağa ile bir çaresine bakarız mahkemede belki idam edilmezde mahpusta da  az yatar ve mutlaka o zaman bir çaresi vardır… Bulunur sarı gelin…                Biz bu millete ihanet edemeyiz babamın vasiyetidir, olmaz yapamayız…                               Bir oğlumda olsa bin oğlumda olsa, ben feda ederim. Biz bu insanlardan kötülük görmedi ki

Bizi ayrı gayrı tutmadılar öyle ki bize sadık-ı tebaa (Sadık millet/ gayri Müslim) dediler 

Nayra

—Ama…

Jiyan

—Amâsı maması olmaz bu işin Sonuçta ölen öldürülen yirmi can bu ne demek!               Üstelik vatan nı bölmek ne demek…kim ulan bunlar!

Biz ayrı dinden de olsak ayrı ırktan da olsak bir tarlaya serpilmiş çiçek gibiyiz kimi al kimi sarı, insanlar renge renktir! diniyle, ırkıyla, şekli ile öldürmek, insana düşmez…                  can almak tanrı meselesidir…. Oğlun nshan tanrımı! Kim hı…kimmmm.

İkisi de bir an sustular çare adına bir anda düşünce transına girmişlerdi ama ağlıyorlardı… halen sesiz ve derinden kimse duymamalıydı ne ağıtlarını ne seslerini  bu tanrının bir gazabıydı sanki…her kes uyumak üzereydi ama uymaya niyeti olmayan biri vardı!                Oğul nshan… nshan yorgan altında azda olsa duyurdu, konuşulanları Ve hiçte telaşlanmadan izliyordu dinliyordu anne ve babasını Üstelik sabırsızlanıyordu bunlar ne zaman yatacak diye!  

Azda  olsa duydukları nshana yetiyordu ve onları.sesizce İçinden yorumluyordu…

Nshan.

—siz söyleyin dejiklerin köpeği olmuşunuz, Buraların tanrısı olacağım Hele Ağlayın, ağlayın yakında  ya güleceksiniz, ya da gebereceksiniz zırlayın uşak köpekler sizi…Zırlayın!

Bu Nasıl bir nefretti ki annesine babasına köpek diyebiliyordu  bu amaç bu kadar zalimiydi yatmalarına sabırsızlıkla bekledi.

Nayra, düşünürken… zorlansa da bir taratanda jiyanla konuşmaya başladı…

Nayra.

—Hâşâ… o kim ki? kul sadece kul, Ama öpmeye kıyamadığım, fidan boylumdu…              ben nasıl edem… Ne kül başıma serpeyim  jiyaaaaan… havar…havvvvar 

Nayra Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş, nshana uzakta da olsa yatığı! Yere öyle bakıyordu salınıyordu, nayra konuşurken o kadar takatsizdi ki düştü düşecekti…               jiyan nayranın halini anlamıştı sakin olmalıydı, yoksa köy halkı başlarına toplanacaktı… başladı teselli vermeye.

Jiyan.

—Sarı gelin… kıyameti de koparsak! Boşuna, üzülme üzülmeyesin ben sana kurban…     Keser döner sap döner gün gelir, hesap döner, biz hesabımızı kardeşlik üzerine yaptık ya! başta bedir ağa olmak üzere, biliyorlar bilirsin ki biz kardeşlik adına atadan, babadan el aldık söz aldık biz  öyle köklü bir ağacız ki kurt düşmüş bedenimize…                                         öyle bir kurt ki candan bedenden lakin kimin ne hesabı varsa Bilmem!                                         Bizim ki kardeşlik hesabı. Gerekirse bizim yıkılmamız, kurumamız pahasına, yakacağız o Kurt,u yayılmayacak bu mikrop…senin oğlun mikrop bedendeki kurt bu insanların başına…

lakin sen kral paşa kızısın benim sarı gelinimsin… Gel hele yanıma gel gel

Yaşının olgunluğuna rağmen üzerinde ki fistanıyla bahar yeliyle nazlı, nazlı tempo tutarken bir kuğu zarafetiyle, ayağı kalktı nayra şöyle kibarca etrafına bakarken biraz sendelense de, bir iki adımla jiyanın yanına oturdu ama halen içten içe ağlıyordu… jiyan elini kibarca nayranın çenesinden tutarak yanağına bir buse kondurdu ve başladı o bildik ve her hüzünlendikçe, söylediği şarkıyı ancak kendisi ve nayranın duyacağı şekilde…

Jiyan.

—Ambela para, para neynim aman sari gelin

    Yesim siradzin çare.

    Merit merni sari gelin

    Hhım…hımmm…hımmmm

    Gaynel ez gat gınımanis neynim aman sari gelin.

    Padzvel ez vart gınımanis

    Merit merni sari gelin

    Hhım…hımmm…hımmmm

Jiyan Bu Ermenice söylediği sarı gelin şarkısını mırıldarken gözlerinden akan yaşta şiddetlenmişti… Yeri ve zamanı olmadığı halde, nayra ve jiyanın şarkısıydı bu!

Teselli böylemi olurdu bir bilmezlik içinde böyle çare buldu ancak jiyan.                               Bir ara göz göze geldiler nayra ile jiyan ikisi de bir çare arıyordu çaresizlik içinde. Birbirilerinden başka kim onları anlayabilirdi ki ne deseler suç onların olacak. 

(Devam edecek)