CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısı yaptığı bir dönemde Metropoll araştırmanın ekim ayı anketi dikkatimi çekti.
Prof. Özer Sencar’ın sahibi olduğu Metropoll’ün eylül ayı araştırmasında kararsızlar dağıtılmadan AK Parti 32.3, CHP 17.7, İYİ Parti 8.8, HDP 8.1, MHP 7.3, SP 1.2, DEVA 1.0, Gelecek Partisi ise 0.7 olarak yer alıyordu.
Araştırmayı herkes kendi cephesinden değerlendirdi. Muhalifler, cumhur ittifakının oyları yüzde 50’nin altına düştü diye sevindi. İktidar cenahı ise araştırmaya ilgi göstermedi.
İlginç olanı Özer Sencar’ın eylül ayı araştırmasını paylaşırken düştüğü “kararsız, protesto ve cevapsız oylar dağıtılmadan” notunun üzerinde durulmadı.
KARARSIZLARIN ORANI KAÇ EDİYOR
Oysa araştırmada kararsız yüzde 11.2, protesto oy 6.9, cevap yok ise 4.2 olmak üzere 22.3 gibi önemli bir orana ulaşıyor. CHP ile İYİ Parti’nin oylarının toplamı ediyor. Neredeyse ikinci parti durumunda.
KARARSIZLAR DAĞITILINCA PARTİLERİN ORANI
Kararsızlar, protesto oyları ve cevap yok diyenler partilerin oy oranlarına göre dağıtıldığında AK Parti yüzde 41.4, CHP 22.8, İYİ Parti 11.4, HDP 10.4, MHP 9.4 ediyor. Diğerleri ise 4.6’ya ulaşıyor.
Başkanlık sistemi ile getirilen 50 artı 1 sistemi Türkiye’yi ittifaklar sistemine götürdü. Artık cumhur ittifakı ve millet ittifakı diyoruz. İttifaklar halinde siyaset yapılıyor. Peki bu oranlara göre cumhur ittifakı ile millet ittifakı yüzde kaç ediyor?
CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 50’Yİ AŞIYOR MU?
AK Parti ve MHP’den oluşan cumhur ittifakı 50.8’e ulaşıyor. CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet, DEVA ve Gelecek partilerini de eklediğinizde muhalefet bloku 49.2’ye ulaşıyor. Bu durumda cumhur ittifakı kıl payı da olsa yüzde 50’yi aşıyor. Bu durum 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda sonuçlanacağı anlamına gelir mi?
24 Haziran 2018 seçimlerine göre çok büyük inişler, çıkışlar gözlenmiyor.
BIÇAK SIRTI BİR DURUM
Bu oranlar iktidarı rehavete sevk edecek bir oran değil. Bu sonuçlar aynı zamanda ilk seçimde iktidarın tasfiye olacağına kendini inandırmış olan muhalefet açısından da parlak bir sonuç değil. Cumhur ittifakı ile muhalefet bloku arasında kritik bir denge var. Tam anlamıyla bıçak sırtı bir durum.
ÖNCE İKİ ÇEKİNCE
1- Cumhur ittifakının karşısındaki partileri muhalefet bloku olarak toplamak bu aşamada mümkün. Ancak seçim sürecinde üçüncü bir ittifak ortaya çıkarsa, bazı partilerin millet ittifakı içinde yer almak yerine parti olarak seçime girmeyi tercih ederse, bir üçüncü seçenek ise yeni partilerin kurulmasıyla yeni şartlar ortaya çıkarsa, bu hesabı o günün şartlarında yeniden gözden geçirmekte fayda var.
2- Her seçimin kendine has bir ruhu vardır. Seçim sürecine girilmeden bunu görmek mümkün değil. Yerel seçimler öncesinde İstanbul için yapılan değerlendirmeler ile seçim sonuçları arasında bir uçurum yaşandı. Seçimin havası birilerini getirmek üzere mi, yoksa götürmek üzere mi olacak? Seçmen istikrarı mı tercih edecek, yenileşmeyi mi seçecek?
KARARSIZLAR SEÇİMİN KADERİNİ ETKİLEYECEK
Seçim sonuçlarında partilerin birbirlerinden aldıkları oylar değil, kararsızlar ve genç seçmen belirleyici olacak. Çünkü yaşanan küçük dalgalanmalara rağmen partilerin seçmen kitleleri büyük ölçüde kemikleşti.
1- Seçimleri yüzde 1’lik farklar belirleyecek. Yüzde 50 artı 1’in arandığı seçimde yüzde 50’nin üstüne kıl payı çıkan ilk turu alırken, yüzde 50’nin altına düşen seçimi kaybedecek. İktidar ile muhalefet blokunun yüzde 50-yüzde 50 olduğu bir düzende 0.1’i kendi yanına çeken seçimin galibi olacak. O nedenle 22.3’lük kararsız seçmeni kim daha çok kendi yanına çekebilirse seçimi o kazanacak.
GENÇ SEÇMENE DİKKAT
2- Her yıl kabaca 1 milyon 200 bin genç seçmen sisteme dahil oluyor. Seçimler 2023’te yapıldığı takdirde 5.5 milyon genç seçmen ilk kez sandık başına gidecek. Bu sayı seçimlere giren bazı partilerin oylarından daha fazla.
GENÇ SEÇMENE VE KARARSIZLARA YENİ POLİTİKA
2023’te seçimlerin kaderi kararsız ve genç seçmenin elinde diyebiliriz. Çünkü seçmenlerin yüzde 78’i partilerine sadakatle bağlı seçmenler. Ama geride kalan yüzde 22.3 için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İktidar ve muhalefet blokundan hangisi kararsız ve genç seçmeni daha fazla yanına çekerse, seçimi kazanabilir. Ancak burada çok önemli bir nokta var. Kararsız seçmeni partilerin oy oranlarına göre dağıtmak istatistiki anlamda mümkün ama siyaseten doğru olmayabilir. Onun için partilerin bu iki kesime yönelik yeni politikalar oluşturması gerekiyor. Bunun için öncelikle kararsızların ve gençlerin oy verme eğilimlerinin belirlenmesi ve onları kazanmaya yönelik politikaların belirlenmesi gerekiyor.
PARTİLER NE YAPMALI?
2023 seçimlerinin kaderinde kararsızlar ve genç seçmenin etkili olacağı belli. Onun için partilerin kararsız seçmenlerin neden kararsız olduğunu belirleyip, onları ikna edecek söylem ve politikalar belirlemesi gerekiyor. Hangi dili kullanır, hangi politikaları belirlersek kararsız seçmeni ikna edip yanımıza çekebiliriz sorusunun cevabı araştırılmalı.
1- İlk kez oy kullanacak olan 5.5 milyon seçmeni nasıl kazanırız sorusunun yanıtı aranmalı, genç seçmene yönelik politikalar oluşturulmalı.
Seçimlere 3 yıl gibi uzun bir süre varken, Metropoll’ün araştırmasından yola çıkarak kararsızlar ve genç seçmen konusuna dikkat çekmek istedim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Metropoll anketinden 2023’e dönük iki sinyal
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısı yaptığı bir dönemde Metropoll araştırmanın ekim ayı anketi dikkatimi çekti.
Prof. Özer Sencar’ın sahibi olduğu Metropoll’ün eylül ayı araştırmasında kararsızlar dağıtılmadan AK Parti 32.3, CHP 17.7, İYİ Parti 8.8, HDP 8.1, MHP 7.3, SP 1.2, DEVA 1.0, Gelecek Partisi ise 0.7 olarak yer alıyordu.
Araştırmayı herkes kendi cephesinden değerlendirdi. Muhalifler, cumhur ittifakının oyları yüzde 50’nin altına düştü diye sevindi. İktidar cenahı ise araştırmaya ilgi göstermedi.
İlginç olanı Özer Sencar’ın eylül ayı araştırmasını paylaşırken düştüğü “kararsız, protesto ve cevapsız oylar dağıtılmadan” notunun üzerinde durulmadı.
KARARSIZLARIN ORANI KAÇ EDİYOR
Oysa araştırmada kararsız yüzde 11.2, protesto oy 6.9, cevap yok ise 4.2 olmak üzere 22.3 gibi önemli bir orana ulaşıyor. CHP ile İYİ Parti’nin oylarının toplamı ediyor. Neredeyse ikinci parti durumunda.
KARARSIZLAR DAĞITILINCA PARTİLERİN ORANI
Kararsızlar, protesto oyları ve cevap yok diyenler partilerin oy oranlarına göre dağıtıldığında AK Parti yüzde 41.4, CHP 22.8, İYİ Parti 11.4, HDP 10.4, MHP 9.4 ediyor. Diğerleri ise 4.6’ya ulaşıyor.
Başkanlık sistemi ile getirilen 50 artı 1 sistemi Türkiye’yi ittifaklar sistemine götürdü. Artık cumhur ittifakı ve millet ittifakı diyoruz. İttifaklar halinde siyaset yapılıyor. Peki bu oranlara göre cumhur ittifakı ile millet ittifakı yüzde kaç ediyor?
CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 50’Yİ AŞIYOR MU?
AK Parti ve MHP’den oluşan cumhur ittifakı 50.8’e ulaşıyor. CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet, DEVA ve Gelecek partilerini de eklediğinizde muhalefet bloku 49.2’ye ulaşıyor. Bu durumda cumhur ittifakı kıl payı da olsa yüzde 50’yi aşıyor. Bu durum 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda sonuçlanacağı anlamına gelir mi?
24 Haziran 2018 seçimlerine göre çok büyük inişler, çıkışlar gözlenmiyor.
BIÇAK SIRTI BİR DURUM
Bu oranlar iktidarı rehavete sevk edecek bir oran değil. Bu sonuçlar aynı zamanda ilk seçimde iktidarın tasfiye olacağına kendini inandırmış olan muhalefet açısından da parlak bir sonuç değil. Cumhur ittifakı ile muhalefet bloku arasında kritik bir denge var. Tam anlamıyla bıçak sırtı bir durum.
ÖNCE İKİ ÇEKİNCE
1- Cumhur ittifakının karşısındaki partileri muhalefet bloku olarak toplamak bu aşamada mümkün. Ancak seçim sürecinde üçüncü bir ittifak ortaya çıkarsa, bazı partilerin millet ittifakı içinde yer almak yerine parti olarak seçime girmeyi tercih ederse, bir üçüncü seçenek ise yeni partilerin kurulmasıyla yeni şartlar ortaya çıkarsa, bu hesabı o günün şartlarında yeniden gözden geçirmekte fayda var.
2- Her seçimin kendine has bir ruhu vardır. Seçim sürecine girilmeden bunu görmek mümkün değil. Yerel seçimler öncesinde İstanbul için yapılan değerlendirmeler ile seçim sonuçları arasında bir uçurum yaşandı. Seçimin havası birilerini getirmek üzere mi, yoksa götürmek üzere mi olacak? Seçmen istikrarı mı tercih edecek, yenileşmeyi mi seçecek?
KARARSIZLAR SEÇİMİN KADERİNİ ETKİLEYECEK
Seçim sonuçlarında partilerin birbirlerinden aldıkları oylar değil, kararsızlar ve genç seçmen belirleyici olacak. Çünkü yaşanan küçük dalgalanmalara rağmen partilerin seçmen kitleleri büyük ölçüde kemikleşti.
1- Seçimleri yüzde 1’lik farklar belirleyecek. Yüzde 50 artı 1’in arandığı seçimde yüzde 50’nin üstüne kıl payı çıkan ilk turu alırken, yüzde 50’nin altına düşen seçimi kaybedecek. İktidar ile muhalefet blokunun yüzde 50-yüzde 50 olduğu bir düzende 0.1’i kendi yanına çeken seçimin galibi olacak. O nedenle 22.3’lük kararsız seçmeni kim daha çok kendi yanına çekebilirse seçimi o kazanacak.
GENÇ SEÇMENE DİKKAT
2- Her yıl kabaca 1 milyon 200 bin genç seçmen sisteme dahil oluyor. Seçimler 2023’te yapıldığı takdirde 5.5 milyon genç seçmen ilk kez sandık başına gidecek. Bu sayı seçimlere giren bazı partilerin oylarından daha fazla.
GENÇ SEÇMENE VE KARARSIZLARA YENİ POLİTİKA
2023’te seçimlerin kaderi kararsız ve genç seçmenin elinde diyebiliriz. Çünkü seçmenlerin yüzde 78’i partilerine sadakatle bağlı seçmenler. Ama geride kalan yüzde 22.3 için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İktidar ve muhalefet blokundan hangisi kararsız ve genç seçmeni daha fazla yanına çekerse, seçimi kazanabilir. Ancak burada çok önemli bir nokta var. Kararsız seçmeni partilerin oy oranlarına göre dağıtmak istatistiki anlamda mümkün ama siyaseten doğru olmayabilir. Onun için partilerin bu iki kesime yönelik yeni politikalar oluşturması gerekiyor. Bunun için öncelikle kararsızların ve gençlerin oy verme eğilimlerinin belirlenmesi ve onları kazanmaya yönelik politikaların belirlenmesi gerekiyor.
PARTİLER NE YAPMALI?
2023 seçimlerinin kaderinde kararsızlar ve genç seçmenin etkili olacağı belli. Onun için partilerin kararsız seçmenlerin neden kararsız olduğunu belirleyip, onları ikna edecek söylem ve politikalar belirlemesi gerekiyor. Hangi dili kullanır, hangi politikaları belirlersek kararsız seçmeni ikna edip yanımıza çekebiliriz sorusunun cevabı araştırılmalı.
1- İlk kez oy kullanacak olan 5.5 milyon seçmeni nasıl kazanırız sorusunun yanıtı aranmalı, genç seçmene yönelik politikalar oluşturulmalı.
Seçimlere 3 yıl gibi uzun bir süre varken, Metropoll’ün araştırmasından yola çıkarak kararsızlar ve genç seçmen konusuna dikkat çekmek istedim.