Şehir beyefendisi muhterem Selahattin Demirkol, ayaküstü sohbetinde, "Hüseyin Bey, iki kişi bir konu üzerinde tartışıyorlar. Birisi dayanamayarak karşısındakine "Yanı ne deyisen? Kalkıp şimdi siye yalan mı söyliyağ?" deyince, diğeri "Hayır, hayır, efendim. Ne zahmet oturduğunuz yerden de söyleyebilirsiniz. Yalan mı, değil mi?. Ayakta da olsa, oturarak ta olsa yalan yalandır, kabul ederiz efendim.
Selahattin Demirkol "Hüseyin Bey, böyle sohbet yapmak için, senle Celal Bucak kardeşimi, bir gün özel davet edeceğim" diyerek gitti. Selahattin Bey giderken, benim aklıma, ŞURKAV Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Sabri Kürkçüoğlu'nun "Şanlıurfa Sıra Gecesi Geleneği ve Türküleri" adlı kitabında yazdığı yalanlar aklıma geldi.
Söz konusu kitapta "Kız demedim, Dul demedim" türküsünün bestekârı "Urfalı Yusuf Kuşçuoğlu" adına, 1964 yılında noter tescili yapılmıştır. Bestekârı bu eseri 1933 yılında okumuş. 82 yaşında, 1989 yılında Erzurum'da ölmüştür. Aziz yazar Sabri Kürkçüoğlu, asıl bestekârdan söz etmeden, kaynak kişiyi 1940 doğumlu Mustafa Savaş olarak göstermiş. Asıl bestekârı Yusuf Kuşçuoğlu'nu gizlemiştir.
"Ben Yarıma Neler Alayım" türküsü, halen 83 yaşında hayatta olan Yusuf Paşa Mahallesi Muhtarı Hasan Paydaş adına 1956 yılında belgelenmiştir. Oysa necip yazar Sabri Kürkçüoğlu, Mehmet Özbek adına yanlış kayıt geçmiştir. Kaldı ki, Mehmet Özbek eserin sözlerini de tahrip etmiştir.
Bay yazar Sabri Kürkçüoğlu, "Kara Üzüm Habesi" parçasında, aynı hatayı yapmış. Yıllardır TRT yayınlarında, MESAM'da, gerçek bestekârı Mehmet Durak Şerbetçi diye neşredilirken, yazar doğru güncelleme yapmadan, kitabında başka isim zikretmiştir.
Güzide yazar Sabri Kürkçüoğlu, "Söz ve müziği kardeşi, Fuat Kürkçüoğlu adına göstermiş olduğu, "Ağam Hoş Geldi" türküsü, Beste bakımından, "Odam Dört Köşe" Diyarbakır türküsünden alıntı olduğu, Urfa müzik camiasınca, Olay Gazetesinde "EY HAMAMCI HAMAMINA HIRSIZLARDAN KİM GELİR?" başlıklı yazıyla 2013 yılında, tartışmaya açılmış eser, halen bestekârınca tekzip edilmemiştir. Seçkin yazar Sabri Kürkçüoğlu, kaynağa inmeden hem yazdığı kitapta, hemde ŞURKAV Aylık Kültür Sanat Dergisinde, eseri ayıplı şekilde neşretmiştir.
İlk baskısı Sayın Mehmet Oymak ve Cihat Kürkçüoğlu ile birlikte, Urfa Belediyesince basılan, "Fotoğraflarla Urfa" isimli kitap, bir süre sonra, yalnız Mehmet Oymak Hoca'nın adı çıkarılarak, Cihat Kürkçüoğlu kendi adına 2. kez bastırır. Yine bir müddet sonra, tekrardan, yalnızca Cihat Kürkçüoğlu adını çıkararak, Mehmet OYMAK kendi adına dönüşümlü olarak aynı kitap 3. kez neşredilir.
Bilge yazarımız Sabri KÜRKÇÜOĞLU, "Baskı yeri, bilgi içeriği, fotoğrafları, konusu, sayfa sayıları bile tıpkı, aynı kuruluş adına yayınlanmış şekilde olan bir kitabı, bir dönemin Vali Yardımcısının adına yeniden çıkarıp, Geçmiş dönem Vali Yardımcısını Araştırmacı Yazar etmişti.
Kaldı ki, geçmiş dönem Şanlıurfa Valisi yukarıdaki şekilde düzenleyip, Elit Yazar Sabri Kürkçüoğlu ile bir gurup bilirkişiler dâhil, ŞURKAV Yönetim Kurulu Üyelerinin kısmen, ıslak imzalarını bile almışlığı kuvvetli ihtimaldir.
İsminde "Şanlıurfa Kültür Sanaat Araştırma Vakfı" yazılmışsa, bu kadar yanlış veya özürlü bilgiler, nasıl keyfi olarak yazılıp yayınlanır? Kalkıp yalan söylenecekse, ŞURKAV adına söylenmese de olur. Bu işten Urfalı ŞURKAV Sanat Kurulu Mütevelli Heyeti mi, Sülüeti mi, Hayeleti mi? Kim sorumludur?
Acaba bu Urfalı Kültür Sanat, Araştırma Vakfı Heyetimiz, bize tapı kılıp, horlayarak, çıt çıkarmadan "URFALI ERBAB-I ALİLER", POZUNU MU VERMEKTELER? Böyleyse, bu heyet Şanlıurfa Valiliğine ağır bir Külfet, büyük bir Kümbet olsa gerek.
Önceleri gibi o vakıf, bu vakıf, bu heyet, o heyet değil! Başka ilde yoluk atıp, Urfa'da kuş tutmakla üyelik olmaz. Bizce ŞURKAV yeniden yapılandırılmalıdır. "ÖLÜ İSKATI" gibi aldım, kabul ettim demekle kültür hizmeti olmaz.
Başta Dedik ya ....!
Kürkçüoğlu Vakıfta, Vakıf Kürkçüoğlu'nda ...!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hüseyin GÜZEL
Kürkçüoğlu Vakıf'ta Vakıf Kürkçüoğlu'nda
Şehir beyefendisi muhterem Selahattin Demirkol, ayaküstü sohbetinde, "Hüseyin Bey, iki kişi bir konu üzerinde tartışıyorlar. Birisi dayanamayarak karşısındakine "Yanı ne deyisen? Kalkıp şimdi siye yalan mı söyliyağ?" deyince, diğeri "Hayır, hayır, efendim. Ne zahmet oturduğunuz yerden de söyleyebilirsiniz. Yalan mı, değil mi?. Ayakta da olsa, oturarak ta olsa yalan yalandır, kabul ederiz efendim.
Selahattin Demirkol "Hüseyin Bey, böyle sohbet yapmak için, senle Celal Bucak kardeşimi, bir gün özel davet edeceğim" diyerek gitti. Selahattin Bey giderken, benim aklıma, ŞURKAV Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Sabri Kürkçüoğlu'nun "Şanlıurfa Sıra Gecesi Geleneği ve Türküleri" adlı kitabında yazdığı yalanlar aklıma geldi.
Söz konusu kitapta "Kız demedim, Dul demedim" türküsünün bestekârı "Urfalı Yusuf Kuşçuoğlu" adına, 1964 yılında noter tescili yapılmıştır. Bestekârı bu eseri 1933 yılında okumuş. 82 yaşında, 1989 yılında Erzurum'da ölmüştür. Aziz yazar Sabri Kürkçüoğlu, asıl bestekârdan söz etmeden, kaynak kişiyi 1940 doğumlu Mustafa Savaş olarak göstermiş. Asıl bestekârı Yusuf Kuşçuoğlu'nu gizlemiştir.
"Ben Yarıma Neler Alayım" türküsü, halen 83 yaşında hayatta olan Yusuf Paşa Mahallesi Muhtarı Hasan Paydaş adına 1956 yılında belgelenmiştir. Oysa necip yazar Sabri Kürkçüoğlu, Mehmet Özbek adına yanlış kayıt geçmiştir. Kaldı ki, Mehmet Özbek eserin sözlerini de tahrip etmiştir.
Bay yazar Sabri Kürkçüoğlu, "Kara Üzüm Habesi" parçasında, aynı hatayı yapmış. Yıllardır TRT yayınlarında, MESAM'da, gerçek bestekârı Mehmet Durak Şerbetçi diye neşredilirken, yazar doğru güncelleme yapmadan, kitabında başka isim zikretmiştir.
Güzide yazar Sabri Kürkçüoğlu, "Söz ve müziği kardeşi, Fuat Kürkçüoğlu adına göstermiş olduğu, "Ağam Hoş Geldi" türküsü, Beste bakımından, "Odam Dört Köşe" Diyarbakır türküsünden alıntı olduğu, Urfa müzik camiasınca, Olay Gazetesinde "EY HAMAMCI HAMAMINA HIRSIZLARDAN KİM GELİR?" başlıklı yazıyla 2013 yılında, tartışmaya açılmış eser, halen bestekârınca tekzip edilmemiştir. Seçkin yazar Sabri Kürkçüoğlu, kaynağa inmeden hem yazdığı kitapta, hemde ŞURKAV Aylık Kültür Sanat Dergisinde, eseri ayıplı şekilde neşretmiştir.
İlk baskısı Sayın Mehmet Oymak ve Cihat Kürkçüoğlu ile birlikte, Urfa Belediyesince basılan, "Fotoğraflarla Urfa" isimli kitap, bir süre sonra, yalnız Mehmet Oymak Hoca'nın adı çıkarılarak, Cihat Kürkçüoğlu kendi adına 2. kez bastırır. Yine bir müddet sonra, tekrardan, yalnızca Cihat Kürkçüoğlu adını çıkararak, Mehmet OYMAK kendi adına dönüşümlü olarak aynı kitap 3. kez neşredilir.
Bilge yazarımız Sabri KÜRKÇÜOĞLU, "Baskı yeri, bilgi içeriği, fotoğrafları, konusu, sayfa sayıları bile tıpkı, aynı kuruluş adına yayınlanmış şekilde olan bir kitabı, bir dönemin Vali Yardımcısının adına yeniden çıkarıp, Geçmiş dönem Vali Yardımcısını Araştırmacı Yazar etmişti.
Kaldı ki, geçmiş dönem Şanlıurfa Valisi yukarıdaki şekilde düzenleyip, Elit Yazar Sabri Kürkçüoğlu ile bir gurup bilirkişiler dâhil, ŞURKAV Yönetim Kurulu Üyelerinin kısmen, ıslak imzalarını bile almışlığı kuvvetli ihtimaldir.
İsminde "Şanlıurfa Kültür Sanaat Araştırma Vakfı" yazılmışsa, bu kadar yanlış veya özürlü bilgiler, nasıl keyfi olarak yazılıp yayınlanır? Kalkıp yalan söylenecekse, ŞURKAV adına söylenmese de olur. Bu işten Urfalı ŞURKAV Sanat Kurulu Mütevelli Heyeti mi, Sülüeti mi, Hayeleti mi? Kim sorumludur?
Acaba bu Urfalı Kültür Sanat, Araştırma Vakfı Heyetimiz, bize tapı kılıp, horlayarak, çıt çıkarmadan "URFALI ERBAB-I ALİLER", POZUNU MU VERMEKTELER? Böyleyse, bu heyet Şanlıurfa Valiliğine ağır bir Külfet, büyük bir Kümbet olsa gerek.
Önceleri gibi o vakıf, bu vakıf, bu heyet, o heyet değil! Başka ilde yoluk atıp, Urfa'da kuş tutmakla üyelik olmaz. Bizce ŞURKAV yeniden yapılandırılmalıdır. "ÖLÜ İSKATI" gibi aldım, kabul ettim demekle kültür hizmeti olmaz.
Başta Dedik ya ....!
Kürkçüoğlu Vakıfta, Vakıf Kürkçüoğlu'nda ...!