Tüm ekonomik güçlerini silah ve füzelere yatıran, önceliği Müslüman ülkeler olmak üzere yoksul coğrafyalarda masum insanları, işe yaramayan içi boş şekilsiz demokrasi söylemleri için öldürenler, bu masum insanları vatanlarından edenler, aslında sadece insanlığı öldürmekle kalmadılar, kendilerine inanan halkının da ölümüne yol açmaya başladılar. Sadece kendi hayatlarını düşünerek başka insanların hayatlarını sıfırlamaya çalışan bu küresel güçlerin bu salgın hastalık için çaresizliğine yanıyorum.
Dünya Nobel ödüllü sağlık alanında bilim insanlarının ortaya çıkmasını ve bu insanlık dramına bir çözüm bulmasını bekliyor. Ancak, şu aşamada herhangi bir kurtuluş reçetesi sunacak bir NOBEL ödüllü bilim insanı yok. İnsanlar beşeri bir çözüm üretecek bilim insanları bekliyor. İnsanlığa hizmet hakka hizmettir. Mutlaka bir çözüm bulunacak bu Corona Virüs’üne. Ancak bilim insanlarının çözüm üretmesini beklerken bazı noktalara dikkat çekmek bir ihtiyaç olacaktır.
Bu salgın hastalık, (COVID-19) yeni keşfedilen bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. COVID-19 virüsü bulaşmış çoğu insan hafif ila orta şiddette solunum hastalığı yaşayacak ve özel tedavi gerektirmeden iyileşecektir. Yaşlı insanlar ve kardiyo vasküler hastalık, diyabet, kronik solunum hastalığı ve kanser gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Bulaşmayı önlemenin ve yavaşlatmanın en iyi yolu COVID-19 virüsü, neden olduğu hastalık ve nasıl yayıldığı hakkında iyi bilgilendirmektir. Ellerinizi yıkayarak veya alkol bazlı bir ovma kullanarak ve yüzünüze dokunmadan kendinizi ve başkalarını enfeksiyondan korumak gerekiyor.
COVID-19 virüsü, enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında öncelikle tükürük damlacıkları veya burun akıntısı yoluyla yayılır, bu nedenle solunum görgü kurallarını da uygulamanız önemlidir (örneğin, bükülmüş bir dirseğe öksürerek).
Şu anda, COVID-19 için spesifik aşılar veya tedaviler yoktur. Bununla birlikte, potansiyel tedavileri değerlendiren birçok klinik çalışma bulunmaktadır. DSÖ, klinik bulgular elde edilir edilmez güncellenmiş bilgi vermeye devam edecektir.
Bu süreçte insanlığın içinde bulunduğu çaresizliği bir geçmişte yaşanan insanlığın kabul etmediği bazı durumlara dikkat çekmekte fayda var. Bu salgının sonuçları çok ağır ilerliyor. Her dinden insanlar Kuran-ı Kerim'de çareyi aramaya başladılar. Kuran-ı Kerim asırlar önce insanlara "Temizlik İmandır" "Haram kılınan yiyecek ve içecekleri tüketmeyiniz" " sağlığınıza dikkat ediniz, sağlığınız Allah'ın size bir emanetidir" buyurmuştur.
Kendi zevkleri ve tercihleri için Dünyayı kirletenler, canlıları diri yakanlar ve öldürenler, insanlığı ve insanların yaşamlarını riske atanlar, katliam yapanlar, çocuk öldürenler bu değişim ve dönüşüm sürecinden sonra akıllanacaklar mı?
Yaptıkları zulmü ve yarattıkları kirliliği bana kalırsa kendi iç dünyalarında vicdanlarında kendilerince hesabını yapmaktadırlar. Gelecekte nasıl bir dünya düzeninde hangi sözde demokratik görevle ortaya çıkacakları biraz kuşkulu.
Salgının esir aldığı dünyada, insanlık için mücadele ve insanların yaşamlarını kurtarma mücadelesi veren sağlık çalışanları hastanede sudan sebeplerle tokatlayanlar , darp edenler, başını parke taşı ile kıranlar ve sonra sokak hiçbir şey olmamış gibi gezenler, bu gün doktorlara sosyal medyada sevgi ve saygı ifadeleri paylaşanlar Allah sizi af edecek mi?
Doktorlar size hiç bir şey olmamış gibi en verimli şekilde sağlık hizmeti sunarken, yok edilmeye çalışılan insanlık için sizin ve sizin gibi sağlık görevlilerine saldıranların da dünyanın kirlenmesinde bir payı yok mu sanıyorsunuz, sizin de büyük bir payınız var.
İnsanların kurtuluşu için hayatlarını feda eden sağlık görevlilerinin ne kadar ellerin öpsek azdır. Onlarsız bir hayat olur mu hiç. Dünyayı kirletenler sadece sizler değilsiniz ki...
Böcek, sülük, salyangoz, yılan, köpek vs. haram kılınmış zararlı sayılmış ve test edilmiş canlıları yemekle zehirlediğiniz çevrenizin içinde düştüğü insanlık dramına şahit olan diğer insanlar. Bu bir kültür değildir, bu bir gelenek değildir.
Kuran Kerim yasaklamıştı asırlar önce ve bu gün size tekrar hatırlamanız adına bir uyarıda bulunuyorum. Müslüman olmasanız da Kuran-ı Kerim’i kendi sağlığınız ve insanlığın sağlığı ve kurtuluşu için açın mutlaka okuyunuz...
Diğer bir eleştirim ise,
Dünyayı kirleten ve insanlığı öldürenlere olacaktır, tüm ekonomik güçlerini silah ve füzelere yatırıp başta Müslüman ülkeler olmak üzere yoksul coğrafyalarda masum insanları, işe yaramayan içi boş şekilsiz demokrasi söylemleri için öldürenlerdir.
Vahşetle yarattığınız küresel göçleri yönetemediğiniz için milyonlarca mülteci yarattınız. Mültecilerin Avrupa’ya sözde medeniyetler coğrafyasına girmemeleri için sınırlarda askeri barikatlar kurdunuz, sahillerinizde mülteci botlarını batırdınız. Kendi coğrafyalarında kaçmaya çalışan ve ölüm kokan makinelerinizden kaçmayı başaran mültecileri de sahillerinize yaklaşmaya çalışırken botlarını batırarak öldürdünüz. Öncelikle insanlığı ve sonra dünyayı yok eden çalışmalarınıza daha çok kötülük eklenebilir. Yazmakla bitmeyecek kadar insanlık suçu işlenmiş Müslüman ve yoksul coğrafyalarda.
Kendi hayatlarını düşünerek başka insanların hayatlarını sıfırlamaya çalışan küresel güçlerin bu salgın için çaresizliğine yanıyorum.
Kendi coğrafyasındaki develeri katleden zihniyetleri eleştirmeden geçmek olmaz. Sadece suyuna ortak oldukları için susuz kalır korkusu ile binlerce deveyi katledenlerin insanlık adına işledikleri suçlar tescillidir. Peki şuna ne diyelim; deve katliamını eleştirinken mülteci katliamına alkış çalanlar, mülteciye tekme atanlar ne durumda..
İşte tam bu gelişmeler sürecinde bir ülke var. Tüm insanlığa her konuda ders veren bir ülke. Mültecilere destek konusunda dünyaya örnek olan bir ülke var. Salgından dolayı tüm ülke içinde ve dışında vatandaşlarına ve vatandaşı olmayanlara eşit sağlık hizmeti veren bir ülke var. TÜRKİYE.
Bütün dünya ülkelerine sesleniyorum. Bu gün ne olursanız olun, kim olursanız olun, Kuran-ı Kerim size sağlık, barış, adalet ve kardeşlik için yol göstericidir. Bu gün kim olursanız olun, ne olursanız olun, TÜRKİYE size insanlık için örnek ülkedir. Örnek alın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Aziz Ilgazi
Küresel Güçlerin Çöküşü…
Tüm ekonomik güçlerini silah ve füzelere yatıran, önceliği Müslüman ülkeler olmak üzere yoksul coğrafyalarda masum insanları, işe yaramayan içi boş şekilsiz demokrasi söylemleri için öldürenler, bu masum insanları vatanlarından edenler, aslında sadece insanlığı öldürmekle kalmadılar, kendilerine inanan halkının da ölümüne yol açmaya başladılar. Sadece kendi hayatlarını düşünerek başka insanların hayatlarını sıfırlamaya çalışan bu küresel güçlerin bu salgın hastalık için çaresizliğine yanıyorum.
Dünya Nobel ödüllü sağlık alanında bilim insanlarının ortaya çıkmasını ve bu insanlık dramına bir çözüm bulmasını bekliyor. Ancak, şu aşamada herhangi bir kurtuluş reçetesi sunacak bir NOBEL ödüllü bilim insanı yok. İnsanlar beşeri bir çözüm üretecek bilim insanları bekliyor. İnsanlığa hizmet hakka hizmettir. Mutlaka bir çözüm bulunacak bu Corona Virüs’üne. Ancak bilim insanlarının çözüm üretmesini beklerken bazı noktalara dikkat çekmek bir ihtiyaç olacaktır.
Bu salgın hastalık, (COVID-19) yeni keşfedilen bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. COVID-19 virüsü bulaşmış çoğu insan hafif ila orta şiddette solunum hastalığı yaşayacak ve özel tedavi gerektirmeden iyileşecektir. Yaşlı insanlar ve kardiyo vasküler hastalık, diyabet, kronik solunum hastalığı ve kanser gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Bulaşmayı önlemenin ve yavaşlatmanın en iyi yolu COVID-19 virüsü, neden olduğu hastalık ve nasıl yayıldığı hakkında iyi bilgilendirmektir. Ellerinizi yıkayarak veya alkol bazlı bir ovma kullanarak ve yüzünüze dokunmadan kendinizi ve başkalarını enfeksiyondan korumak gerekiyor.
COVID-19 virüsü, enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında öncelikle tükürük damlacıkları veya burun akıntısı yoluyla yayılır, bu nedenle solunum görgü kurallarını da uygulamanız önemlidir (örneğin, bükülmüş bir dirseğe öksürerek).
Şu anda, COVID-19 için spesifik aşılar veya tedaviler yoktur. Bununla birlikte, potansiyel tedavileri değerlendiren birçok klinik çalışma bulunmaktadır. DSÖ, klinik bulgular elde edilir edilmez güncellenmiş bilgi vermeye devam edecektir.
Bu süreçte insanlığın içinde bulunduğu çaresizliği bir geçmişte yaşanan insanlığın kabul etmediği bazı durumlara dikkat çekmekte fayda var. Bu salgının sonuçları çok ağır ilerliyor. Her dinden insanlar Kuran-ı Kerim'de çareyi aramaya başladılar. Kuran-ı Kerim asırlar önce insanlara "Temizlik İmandır" "Haram kılınan yiyecek ve içecekleri tüketmeyiniz" " sağlığınıza dikkat ediniz, sağlığınız Allah'ın size bir emanetidir" buyurmuştur.
Kendi zevkleri ve tercihleri için Dünyayı kirletenler, canlıları diri yakanlar ve öldürenler, insanlığı ve insanların yaşamlarını riske atanlar, katliam yapanlar, çocuk öldürenler bu değişim ve dönüşüm sürecinden sonra akıllanacaklar mı?
Yaptıkları zulmü ve yarattıkları kirliliği bana kalırsa kendi iç dünyalarında vicdanlarında kendilerince hesabını yapmaktadırlar. Gelecekte nasıl bir dünya düzeninde hangi sözde demokratik görevle ortaya çıkacakları biraz kuşkulu.
Salgının esir aldığı dünyada, insanlık için mücadele ve insanların yaşamlarını kurtarma mücadelesi veren sağlık çalışanları hastanede sudan sebeplerle tokatlayanlar , darp edenler, başını parke taşı ile kıranlar ve sonra sokak hiçbir şey olmamış gibi gezenler, bu gün doktorlara sosyal medyada sevgi ve saygı ifadeleri paylaşanlar Allah sizi af edecek mi?
Doktorlar size hiç bir şey olmamış gibi en verimli şekilde sağlık hizmeti sunarken, yok edilmeye çalışılan insanlık için sizin ve sizin gibi sağlık görevlilerine saldıranların da dünyanın kirlenmesinde bir payı yok mu sanıyorsunuz, sizin de büyük bir payınız var.
İnsanların kurtuluşu için hayatlarını feda eden sağlık görevlilerinin ne kadar ellerin öpsek azdır. Onlarsız bir hayat olur mu hiç. Dünyayı kirletenler sadece sizler değilsiniz ki...
Böcek, sülük, salyangoz, yılan, köpek vs. haram kılınmış zararlı sayılmış ve test edilmiş canlıları yemekle zehirlediğiniz çevrenizin içinde düştüğü insanlık dramına şahit olan diğer insanlar. Bu bir kültür değildir, bu bir gelenek değildir.
Kuran Kerim yasaklamıştı asırlar önce ve bu gün size tekrar hatırlamanız adına bir uyarıda bulunuyorum. Müslüman olmasanız da Kuran-ı Kerim’i kendi sağlığınız ve insanlığın sağlığı ve kurtuluşu için açın mutlaka okuyunuz...
Diğer bir eleştirim ise,
Dünyayı kirleten ve insanlığı öldürenlere olacaktır, tüm ekonomik güçlerini silah ve füzelere yatırıp başta Müslüman ülkeler olmak üzere yoksul coğrafyalarda masum insanları, işe yaramayan içi boş şekilsiz demokrasi söylemleri için öldürenlerdir.
Vahşetle yarattığınız küresel göçleri yönetemediğiniz için milyonlarca mülteci yarattınız. Mültecilerin Avrupa’ya sözde medeniyetler coğrafyasına girmemeleri için sınırlarda askeri barikatlar kurdunuz, sahillerinizde mülteci botlarını batırdınız. Kendi coğrafyalarında kaçmaya çalışan ve ölüm kokan makinelerinizden kaçmayı başaran mültecileri de sahillerinize yaklaşmaya çalışırken botlarını batırarak öldürdünüz. Öncelikle insanlığı ve sonra dünyayı yok eden çalışmalarınıza daha çok kötülük eklenebilir. Yazmakla bitmeyecek kadar insanlık suçu işlenmiş Müslüman ve yoksul coğrafyalarda.
Kendi hayatlarını düşünerek başka insanların hayatlarını sıfırlamaya çalışan küresel güçlerin bu salgın için çaresizliğine yanıyorum.
Kendi coğrafyasındaki develeri katleden zihniyetleri eleştirmeden geçmek olmaz. Sadece suyuna ortak oldukları için susuz kalır korkusu ile binlerce deveyi katledenlerin insanlık adına işledikleri suçlar tescillidir. Peki şuna ne diyelim; deve katliamını eleştirinken mülteci katliamına alkış çalanlar, mülteciye tekme atanlar ne durumda..
İşte tam bu gelişmeler sürecinde bir ülke var. Tüm insanlığa her konuda ders veren bir ülke. Mültecilere destek konusunda dünyaya örnek olan bir ülke var. Salgından dolayı tüm ülke içinde ve dışında vatandaşlarına ve vatandaşı olmayanlara eşit sağlık hizmeti veren bir ülke var. TÜRKİYE.
Bütün dünya ülkelerine sesleniyorum. Bu gün ne olursanız olun, kim olursanız olun, Kuran-ı Kerim size sağlık, barış, adalet ve kardeşlik için yol göstericidir. Bu gün kim olursanız olun, ne olursanız olun, TÜRKİYE size insanlık için örnek ülkedir. Örnek alın…