Hayatımızın her anı kalabalık, heryeri ayrı bir fazlalıkla dolu.
Çok Eşya da, renk renk kıyafette, aşırı malayani sözlerde bulmuşuz doğru sandığımız yolu.
Ölçülü yaşamalı bence eşref-i mâhlükat denilen insanoğlu.
Evet son yılların trendlerinden bir tanesidir minimalist yaşam felsefesi.
Fakat islamiyetin kabul edilişi ve Kuran-ı Kerim’in indirilişinden bu yana aslında var olan bir felsefe...
Nedir Bu Minimalist Yaşam Felsefesi?
Zamanla çok eşyanın, fazla kalabalığın, gereksiz fikirlerin ve çevresinde barındırdığı çıkarcı insan topluluğunda boğulan insanoğlu, bunlardan kurtulmanın yolunu arar oldular birer simyacı misali.
Ve çözüm olarak bunları en aza indirmekle buldular, adına da minimalist yaşam felsefesi koyup modaya da bir güzel uydurdular...
Mesela; 15 asır önce indirilen “Yiyin içiniz fakat israf etmeyiniz”ayeti oldu bize minimalist yaşam felsefesi...
Bir tek ayet üzerinden konuya açıklık getirmeye gayret edeceğim.
İsraf ayeti...
İsraf dediğimiz konu aslında hedef konumuz için başlı başına bir özettir.
Mesela gereğinden fazla yemek ya da yiyemeyeceği kadar yiyeceğin alışını yapmak israftır. Hem ceplerimizi yorduğu gibi yediğimiz zaman da midelerimizi yorar.
Evlerimize aldığımız renk renk koltuklar, gereğinden fazla eşya, kullanmaya bir türlü muvaffak olamadığımız çatal bıçak takımları...
Gözlerimizi yorduğu gibi düşünce dünyamızı da meşgul ederek zihinlerimizi yorar. Bunlarda yetmezmiş gibi üstüne cüzdanlarımızı da yorar.
Düşünmeden ve tefekkür süzgecimizden geçirmeden sarf ettiğimiz her cümle zamanla karşımızdakini yorduğu gibi alışkanlık yaptıktan sonra dillerimizi yorar.
Beraber malayani cümlelerle boş muhabbetler çevirdiğimiz gereksiz insan kalabalığı zamanla ruhlarımızı fakirleştirir ve yorar.
Demek ki aslında insanoğlunu çağımızın kalabalığında minimalist yaşam felsefesine iten asıl konunun müsebbibi israf ve bunun daha üst mertebesi olan gereksizlikler ve fazlalıklardır.
Zamanı kullanma da israf, nimetlerden faydalanma da yapılan israf, malayani sözler ve boş bulunup kullanılan her cümlenin meydana getirdiği israf, evlerin şaşası ve gösterişi için alınan koltuk takımları, kullanılmaya bir türlü muvaffak olunmayan hatta çoğu zaman nerde olduğu bile unutulan fincan, çatal bıçak takımlarının israfı, içindeki ruhu beslemeden iskeletin üstünü örtmek için alınan çeşit çeşit kıyafetlerde israf, en önemlisi de gereksiz ve menfaat üzerine kurulu insan kalabalığının verdiği israf...
Yaşam tarzımızın birer parçası haline gelmiş olan israftan kurtulma çabamız bir felsefik kapı aralamış oldu bize.
Gelin bunları bir kenara iterek nefsimizi getirelim dize...
Evet illa bir felsefe istiyorsak Kuran - Kerim’i yaşam felsefemiz haline getirelim.
Ve illa Minimalist bir yaşam istiyorsak Peygamber Efendimiz(sav)’in kalabalıklar içerisindeki yalnızlığını, evinde mübarek vücudunu uzattığı bir tek hasırını, konuşurken fazla kelime kullanmadan günümüze kadar gelmiş olan mübarek sözlerini, mısır ekmeğinin içine buğday ekmeğini koyup öğün olarak yiyişini kendimiz için minimalist yaşam örneği olarak görelim.
Geride kalan tüm felsefeler bizleri yormayacaktır ve minimalist yaşam felsefesinin de zirvesini yaşarız...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ferit Bugenç
“KURAN-I KERİM IŞIĞINDA MİNİMALİST YAŞAM”
Hayatımızın her anı kalabalık, heryeri ayrı bir fazlalıkla dolu.
Çok Eşya da, renk renk kıyafette, aşırı malayani sözlerde bulmuşuz doğru sandığımız yolu.
Ölçülü yaşamalı bence eşref-i mâhlükat denilen insanoğlu.
Evet son yılların trendlerinden bir tanesidir minimalist yaşam felsefesi.
Fakat islamiyetin kabul edilişi ve Kuran-ı Kerim’in indirilişinden bu yana aslında var olan bir felsefe...
Nedir Bu Minimalist Yaşam Felsefesi?
Zamanla çok eşyanın, fazla kalabalığın, gereksiz fikirlerin ve çevresinde barındırdığı çıkarcı insan topluluğunda boğulan insanoğlu, bunlardan kurtulmanın yolunu arar oldular birer simyacı misali.
Ve çözüm olarak bunları en aza indirmekle buldular, adına da minimalist yaşam felsefesi koyup modaya da bir güzel uydurdular...
Mesela; 15 asır önce indirilen “Yiyin içiniz fakat israf etmeyiniz”ayeti oldu bize minimalist yaşam felsefesi...
Bir tek ayet üzerinden konuya açıklık getirmeye gayret edeceğim.
İsraf ayeti...
İsraf dediğimiz konu aslında hedef konumuz için başlı başına bir özettir.
Mesela gereğinden fazla yemek ya da yiyemeyeceği kadar yiyeceğin alışını yapmak israftır. Hem ceplerimizi yorduğu gibi yediğimiz zaman da midelerimizi yorar.
Evlerimize aldığımız renk renk koltuklar, gereğinden fazla eşya, kullanmaya bir türlü muvaffak olamadığımız çatal bıçak takımları...
Gözlerimizi yorduğu gibi düşünce dünyamızı da meşgul ederek zihinlerimizi yorar. Bunlarda yetmezmiş gibi üstüne cüzdanlarımızı da yorar.
Düşünmeden ve tefekkür süzgecimizden geçirmeden sarf ettiğimiz her cümle zamanla karşımızdakini yorduğu gibi alışkanlık yaptıktan sonra dillerimizi yorar.
Beraber malayani cümlelerle boş muhabbetler çevirdiğimiz gereksiz insan kalabalığı zamanla ruhlarımızı fakirleştirir ve yorar.
Demek ki aslında insanoğlunu çağımızın kalabalığında minimalist yaşam felsefesine iten asıl konunun müsebbibi israf ve bunun daha üst mertebesi olan gereksizlikler ve fazlalıklardır.
Zamanı kullanma da israf, nimetlerden faydalanma da yapılan israf, malayani sözler ve boş bulunup kullanılan her cümlenin meydana getirdiği israf, evlerin şaşası ve gösterişi için alınan koltuk takımları, kullanılmaya bir türlü muvaffak olunmayan hatta çoğu zaman nerde olduğu bile unutulan fincan, çatal bıçak takımlarının israfı, içindeki ruhu beslemeden iskeletin üstünü örtmek için alınan çeşit çeşit kıyafetlerde israf, en önemlisi de gereksiz ve menfaat üzerine kurulu insan kalabalığının verdiği israf...
Yaşam tarzımızın birer parçası haline gelmiş olan israftan kurtulma çabamız bir felsefik kapı aralamış oldu bize.
Gelin bunları bir kenara iterek nefsimizi getirelim dize...
Evet illa bir felsefe istiyorsak Kuran - Kerim’i yaşam felsefemiz haline getirelim.
Ve illa Minimalist bir yaşam istiyorsak Peygamber Efendimiz(sav)’in kalabalıklar içerisindeki yalnızlığını, evinde mübarek vücudunu uzattığı bir tek hasırını, konuşurken fazla kelime kullanmadan günümüze kadar gelmiş olan mübarek sözlerini, mısır ekmeğinin içine buğday ekmeğini koyup öğün olarak yiyişini kendimiz için minimalist yaşam örneği olarak görelim.
Geride kalan tüm felsefeler bizleri yormayacaktır ve minimalist yaşam felsefesinin de zirvesini yaşarız...
Sevgiyle kalın, umutla yaşayın, dualarda buluşalım...