Suudi Arabistan Kralı, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın misafiri olarak ülkemize teşrif ettiler. Hoş geldi. Sefa geldi. Dolayısıyla hepimizin misafiridir.

 Ama bu hassas dönemde, İslam ülkelerinin içinde bulunduğu bu kaos ve savaş ortamında sayın Kralın lüksten, şatafattan, gösterişten imtina etmesini beklerdim.

 Müslüman kardeşlerimizin bir parça ekmek uğruna, canlarını hiçe sayarak çoluk çoçuk, derme çatma botlarla denizlere açılıp, yarısının canından olduğu ancak yarısının Avrupa Birliği ülkelerine ulaşabildiği bir ortamda Sayın Suudi Arabistan kralının gösterişli gelişi beni derinden yaralamıştır...

 Bir Hadis-i şerif der ki ' Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.'

 Sayın kralın komşusu Suriyedir. Bir tek Suriyelinin karnını doyurmadığı gibi ülkesine de kabul etmemiştir. Bu nasıl komşuluk, bu nasıl din kardeşliği.

 Oysa biz ülke olarak yaklaşık üç milyon Suriyeli kardeşimizi bağrımıza bastık. Her türlü ihtiyaçlarını karşıladık. Karşılamaya devam ediyoruz...

 Ayrıca Müslümanlıkta israf haramdır. Sayın Kral, gelişiyle 600 Mercedes araba kiralamış, iki otelin tamamını kapatmış... Bu israfla kaç tane Müslümanın karnı doyardı acaba? Hani bütün Müslümanlar kardeşti. Bu nasıl kardeşlik.

 Diğer taraftan Suudi Arabistan ülkesinin İslam alemi üzerinde manevi bir etkisi vardır. Kralın her davranışı İslam alemi tarafından dikkatle izlenir. Daha dikkatli olması gerekmez mi?

Bu tespitlerimde haksız olduğum bir husus varsa lütfen yorum olarak yazınız.

 Saygılarımla ...