Öyle ya insanı, insan yapan aklı değil mi; iradesi değil mi?
Kendi iyiliğine ve kötülüğüne olanı ayırd etme kabiliyeti değil mi?
Yani irade varsa özgürlük var!
Peki bugün özgür müyüz? Bugün için kısmen diyebiliriz. Fakat her geçen gün özgürlüğümüzü yitiriyoruz aslında.
Yeni bir kölelik devri başlıyor!
İnsanlık, köleliği geçmişte bıraktığını zannediyor. Ne yazık ki öyle değil.
Hem de eskiden insanların bir kısmı köle iken, bugün tüm insanlık, fakirlik, zenginlik farketmeksizin kölelikle karşı karşıya.
Öyle ya!
Bir grup kapitalist, emperyalist tüm insanlığı oluşturdukları düzene bağımlı hale getirmeye çalışıyor.
Belki sırtına kırbaçla vurmuyorlar, zaten buna gerek de yok. Çünkü, kendin isteyerek yapıyorsun!
Onların istediği kadar çalışacaksın. Her şeyin kayıt ve kontrol altında olacak. İhtiyaçların, ilgilerin, zaaflarını bilecek, seni istediklerine yönlendirecek, onların istediği gibi harcayacaksın; elleri cebinde olacak. Belirledikleri şekilde yaşayacaksın.
Sen keyfince yaşayacaksın!
Fakat gerçekten iradenle ve dilediğin gibi yaşayamacaksın! Dedim ya, ihtiyaçların, ilgilerin, zaaflarını bildikleri için. Düşünsene, açken telefonun veya televizyonunun ekranına sevdiğin yemeğin reklamı geldiğinde ne hissediyorsun, ne yapıyorsun?
Zihin yönlendirmelerin etkisindesin! Duyguların, güdülerin, dürtülerinle hareket ediyorsun. İradenle değil, başkalarının istediğini yapıyorsun. Özgür olduğunu söyleyebilir misin?
Köle ne demek? Özgürlüğü olmayan, başkasına bağımlı olan demek değil mi?
İradenle seçmedin bunu.
Bak, İnsanlığın eski dönemleri karanlıktı. Karanlık çağ; cahiliyye devri olarak nitelendirilir.
Kölelik vardı. İnsanlar pazarda alınır, satılırdı.
Hiç bir iradesi, özgürlüğü yoktu.
Ta ki, İslam gelene kadar.
İslam insanlığa aydınlık getirdi. Köleliği sonlandırdı. İnsanı kıymetlendirdi, şereflendirdi.
O bilindik kölelik kalmadı.
Özgürce yaşıyor insan!
Öyle ya karanlık çağ geride kaldı. Aydınlık çağda yaşıyoruz. İslam tüm insanlığa geldi. İslam Peygamberi, geride bıraktıklarına her yere İslamı götürmelerini öğütledi. Nereye götürüldüyse orası aydınlandı, cahillik, kölelik sona erdi.
İnsan kendi iradesiyle yaşıyorsa elbette özgürdür.
Ancak irade, müdahale, zihin yönlendirme, tahakküm, özgürlük kavramlarını çok iyi bilmeli ki, iradenin ve özgürlüğün hikmetine erişebilsin insan.
Kendisini ve hayatını anlamlandıran şeyin farkında olabilsin.
Özgürlüğünden vazgeçmesin. Dayatılan kölelik düzenini kabul etmesin.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Halit Açar
Köle olmayı kabul ediyor musun ey insan!
Bu da nerden çıktı dediğinizi duyar gibiyim.
Kim özgürlükten vazgeçer?
Elbette kimse özgürlüğünü kaybetmek istemez. İradesi olan için böyle.
Ya iradesini kaybederse!
Farkında olmadan. Zihin yönlendirmelerin (algı yönetimi) etkisinde olursa!
Öyle ya insanı, insan yapan aklı değil mi; iradesi değil mi?
Kendi iyiliğine ve kötülüğüne olanı ayırd etme kabiliyeti değil mi?
Yani irade varsa özgürlük var!
Peki bugün özgür müyüz? Bugün için kısmen diyebiliriz. Fakat her geçen gün özgürlüğümüzü yitiriyoruz aslında.
Yeni bir kölelik devri başlıyor!
İnsanlık, köleliği geçmişte bıraktığını zannediyor. Ne yazık ki öyle değil.
Hem de eskiden insanların bir kısmı köle iken, bugün tüm insanlık, fakirlik, zenginlik farketmeksizin kölelikle karşı karşıya.
Öyle ya!
Bir grup kapitalist, emperyalist tüm insanlığı oluşturdukları düzene bağımlı hale getirmeye çalışıyor.
Belki sırtına kırbaçla vurmuyorlar, zaten buna gerek de yok. Çünkü, kendin isteyerek yapıyorsun!
Onların istediği kadar çalışacaksın. Her şeyin kayıt ve kontrol altında olacak. İhtiyaçların, ilgilerin, zaaflarını bilecek, seni istediklerine yönlendirecek, onların istediği gibi harcayacaksın; elleri cebinde olacak. Belirledikleri şekilde yaşayacaksın.
Sen keyfince yaşayacaksın!
Fakat gerçekten iradenle ve dilediğin gibi yaşayamacaksın! Dedim ya, ihtiyaçların, ilgilerin, zaaflarını bildikleri için. Düşünsene, açken telefonun veya televizyonunun ekranına sevdiğin yemeğin reklamı geldiğinde ne hissediyorsun, ne yapıyorsun?
Zihin yönlendirmelerin etkisindesin! Duyguların, güdülerin, dürtülerinle hareket ediyorsun. İradenle değil, başkalarının istediğini yapıyorsun. Özgür olduğunu söyleyebilir misin?
Köle ne demek? Özgürlüğü olmayan, başkasına bağımlı olan demek değil mi?
İradenle seçmedin bunu.
Bak, İnsanlığın eski dönemleri karanlıktı. Karanlık çağ; cahiliyye devri olarak nitelendirilir.
Kölelik vardı. İnsanlar pazarda alınır, satılırdı.
Hiç bir iradesi, özgürlüğü yoktu.
Ta ki, İslam gelene kadar.
İslam insanlığa aydınlık getirdi. Köleliği sonlandırdı. İnsanı kıymetlendirdi, şereflendirdi.
O bilindik kölelik kalmadı.
Özgürce yaşıyor insan!
Öyle ya karanlık çağ geride kaldı. Aydınlık çağda yaşıyoruz. İslam tüm insanlığa geldi. İslam Peygamberi, geride bıraktıklarına her yere İslamı götürmelerini öğütledi. Nereye götürüldüyse orası aydınlandı, cahillik, kölelik sona erdi.
İnsan kendi iradesiyle yaşıyorsa elbette özgürdür.
Ancak irade, müdahale, zihin yönlendirme, tahakküm, özgürlük kavramlarını çok iyi bilmeli ki, iradenin ve özgürlüğün hikmetine erişebilsin insan.
Kendisini ve hayatını anlamlandıran şeyin farkında olabilsin.
Özgürlüğünden vazgeçmesin. Dayatılan kölelik düzenini kabul etmesin.