Irak ve Suriyenin nerede ise dağılmaya başladığı bir dönemde Daiş denilen bir terör örgütü meydana çıktı. Bu örgüt  çoğunlukla Müslümanları hedef aldı. Güya İslam adına çıktığını iddia eden bu örgüt bazı Müslümanları da katletti.

      Amerika Irakı işgal ederek  bir milyon iki yüz bin civarında Müslüman’ı  öldürdü.  Amerikan askerleri  Irakta kadınlara  tecavüz de  bulunurken Amerika ya karşı  o  zamanın Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan Amerika’nın yaptığı bu vahşeti bir devlet terörü  olarak yorumladı ise de, etrafında bu görüşü destekleyen kimseler çıkmadı. Hatta Amerika Irak’ı işgal ettikten üç ay sonra Birleşmiş milletler bir karar alarak Amerika’nın bu işgalini meşru hale getirmeye çalıştı.

       Bundan beş yıl evvel Suriye de aklımızın ucundan bile geçmeyen gelişmeler oldu.  Türkiye’nin en iyi bir  dostu  durumunda olan Suriye ye karşı birden bire tavrımız değişti.Türkiye belki Cumhuriyet tarihinin en büyük hatalarından birini yapıyordu. Esadın diktatör olduğunu bundan vaz geçmesini  defalarca bizimkiler tekrar etti.  Suriye deki muhalifler bu söylemlerden büyük bir güç aldılar ve Esada karşı harekete geçtiler. Ancak Esat da kendi halkına bomba yağdırmaktan bir an bile geri durmadı ve yüz binlerce insan hayatını kaybederken dünya seyirci kaldı.

        Bu durumdan istifade eden  Rusya Akdenize , Amerika ve müttefikleri de petrol bölgesine yerleşmeye çalışıyor. Gavurlar  havadan   bombaları Müslümanların üzerine yağdırırken aşağıda da Müslümanlar birbirlerini boğazlıyor. Türk, Kürt, Arap, Sünni, şii savaşı çıkarmak için ellerinden geleni  yapıyor ve gavurların işini kolaylaştırıyorlar. 

          Daiş örgütüne karşı sanki bir devlet yetmiyormuş gibi,   Leş kargaları olan batılılar i Suriyeye geliyorlar. Daişle mücadele edeceklerini  söyleyenler başka senaryoların peşinde oldukları açıkça görülüyor.  Rusya Kadın erkek, yaşlı ve çocukların bulunduğu Pazar yerlerini bile bombalıyor.  Nerede ise bütün batılı ülkeler le birlikte Rusya yanına İran askerlerini de  alarak istediği yeri  adeta dünyevi  biri cehenneme çeviriyor.

       Buda yetmiyor İsrail uçakları Suriye deki  bazı yerleri  çekinmeden ve hiçbir mukavemetle karşılaşmadan  bombalıyor.  Amerika ve Rusya başta olmak üzere diğer müttefiklerinden en ufak bir itiraz işitilmiyor. Türkiye ile Rusyanın uçakları karşı karşıya gelirken İsraille Rusyanın uçakları sanki hiç birbirinden haberdar değil ve sanki hiç karşılaşmıyorlar. 

       Şu anda ki durum açıkça gösteriyor ki  başta Rusya ve Amerika bazı örgütlerle işbirliği yapmaya çalışıyor. Bazı örgütler de kendilerini pazarlamak için bir alan arayışı içindeler.

         Biz bu kadar akılsız mıyız.  Kendimize gavurlardan daha çok  kötülük yapmak için bir yarışta mıyız.  Evet öyle hale  getirildik en büyük  düşmanlarımızı dost ve birbirimizi en büyük düşman  olarak  görmeye başladık. Bir gün aklımız başımıza gelecek ve kardeşlerimizin mezarları başında ağıtlar yakacağız. Amma  o zaman da iş işten çoktan geçmiş olacak.

         Şu husus  çok iyi bilinmelidir ki  aramızda ki bazı ihtilafları zamanla  kendi aramızda çözebiliriz. Buna engel yok, amma ihtilaflarımızı başkasının kucağına atarsak ne Rusya ne Amerika nede batılılar   aramızdaki bazı anlaşmazlıkları  asla çözmeyecekleri  gibi  yangına körükle gideceklerdir.  Gavurlar  bizler birbirimize karşı  düşman hale getirdikten sonra   bizleri  birbirimizden ayırmak ve İslam’dan uzaklaştırmak için her yolu denerler.

         Evet Avrupa’nın kafirleri ve Asya münafıklar ele ele tutuşarak  Müslümanların  malını ya çalar veya gasp ederler. Geçmişte de öyle olmadı mı..

        Çıkış yolu Allahın gösterdiği yoldur.  Allahın hükümlerini bir kenara bırakanlar felakete sebep olacaklardır. İslam dini ihtilafın değil, birliğin dinidir. Allahın hükmünü  göz ardı edenler, Şeytan ve onun avanelerinin oyuncağı haline gelirler.