Binbir çeşit icat ve bunları takip eden binbir çeşit savaş metodu. Sonuç ise hep aynı.
Tek bir çeşidi olan ölüm...
21.Yy kaos yılı olmanın ötesine geçmiş adeta bir insan kıyımı yüzyılına dönmüş durumda.
Bir taraftan yapılan icatlarla meydana gelen ölümler, diğer bir taraftan silahsız ve icatsız bir biçimde meydana gelen zulümler.
Silahsız demekten kastım.
Mesela ekonomik savaşlar, biyolojik savaşlar( virüs gibi), psikolojik savaşlar, fikirlerin savaşı, doğa tahribatı üzerinde meydana gelen savaşlar ve bunların getirdiği vahim sonuçları...
21.yüzyılın her yılı içerisinde farklı bir coğrafya da ağlamaya mahküm edilmiş yetim ve öksüz çocuklar.
Renkleri, ırkları, milliyetleri farklı ama gözyaşı renkleri hep aynı, acıları yürekten geliyor feryatları arşu alemi deliyor, seslerini ise sağır kulaklara duyurmaya çalışıyorlar.
Çünkü vicdanlar tamamen çürümüş gözler hırsa bürünmüş ve çıkarlar adeta kokuşmuş durumda.
Duymaları ne mümkün kulaklardaki bu ağırlıklar varken.
21.yüzyıl dünya liderlerinin firavunist tavırlarına güç veren ana etken emperyalizm ve kapitalizm dediğimiz şeytanın icadı ve bunun sonucu olan güç zehirlenmesi...
Bunların finansörü durumundaki Birleşmiş Milletler ya da benim tabirimle Birleşmiş Şeytanlar...
Dünyayı yaratan yaratıcının insanlar için koyduğu kurallar dünya üzerinde birkaç faninin dudaklarının arasındaki basit sözlerle yerle bir ediliyor. Kaderi tayin eden Yaratıcının kader kavramı üzerine kader tayin etmeye yelteniliyor sonuç kaos daha büyük sonuç ise insan kıyımı ve çokça gözyaşı.
Yaratılmışların Allah’a açtıkları manevi savaş çocuklar, yaşlılar ve günahsız insanlar üzerinde maddi etkiler bırakıyor.
Kimisi annesizlikle, kimisi babasızlıkla ve kimisi ise iz bırakan büyük tramvalarla sınanıyor.
Küçük bedenler adeta ayrı bir savaşın cezasını çekiyor. Ruhları büyük tahribatlara uğruyor.
Allah’ın dünyasında Allah’ın kanunlarının işlemesi icab eder. Yaratılanların koyduğu kurallar ve meydana getirdiği kanunlar nefsin mührüne boyandığından sonuç hep vahim tablolar oluyor ancak.
Evet 21.Yy kıyamet savaşları dediğimiz savaşlar yüzyılı, ölümlerin yüzyılı ve insanın kendi nesline ettiği zulümlerin yüzyılı...
Açıkçası senaryonun daha başlangıç aşamasında olduğunun kanaatini taşıyorum.
Zira tüm emareler bu sonuçtan izler taşıyor.
Evet en kötü barış savaştan daha iyidir mantığı dünya da işlemediği müddetçe ve bir çocuğun bir damla gözyaşının bir okyanusun tuzlu suyundan daha acı olduğu anlaşılmadığı sürece dünya hep kaosa gidecek, gözyaşları da hiçbir zaman dinmeyecektir.
Sloganımız her daim barış, her şartta sevmek olmalı.
Saygılar ve sevgilerimi sunar umutlu ve bol çiçekli yarınlar dilerim...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ferit Bugenç
KIYAMET SAVAŞLARI
Binbir çeşit icat ve bunları takip eden binbir çeşit savaş metodu. Sonuç ise hep aynı.
Tek bir çeşidi olan ölüm...
21.Yy kaos yılı olmanın ötesine geçmiş adeta bir insan kıyımı yüzyılına dönmüş durumda.
Bir taraftan yapılan icatlarla meydana gelen ölümler, diğer bir taraftan silahsız ve icatsız bir biçimde meydana gelen zulümler.
Silahsız demekten kastım.
Mesela ekonomik savaşlar, biyolojik savaşlar( virüs gibi), psikolojik savaşlar, fikirlerin savaşı, doğa tahribatı üzerinde meydana gelen savaşlar ve bunların getirdiği vahim sonuçları...
21.yüzyılın her yılı içerisinde farklı bir coğrafya da ağlamaya mahküm edilmiş yetim ve öksüz çocuklar.
Renkleri, ırkları, milliyetleri farklı ama gözyaşı renkleri hep aynı, acıları yürekten geliyor feryatları arşu alemi deliyor, seslerini ise sağır kulaklara duyurmaya çalışıyorlar.
Çünkü vicdanlar tamamen çürümüş gözler hırsa bürünmüş ve çıkarlar adeta kokuşmuş durumda.
Duymaları ne mümkün kulaklardaki bu ağırlıklar varken.
21.yüzyıl dünya liderlerinin firavunist tavırlarına güç veren ana etken emperyalizm ve kapitalizm dediğimiz şeytanın icadı ve bunun sonucu olan güç zehirlenmesi...
Bunların finansörü durumundaki Birleşmiş Milletler ya da benim tabirimle Birleşmiş Şeytanlar...
Dünyayı yaratan yaratıcının insanlar için koyduğu kurallar dünya üzerinde birkaç faninin dudaklarının arasındaki basit sözlerle yerle bir ediliyor. Kaderi tayin eden Yaratıcının kader kavramı üzerine kader tayin etmeye yelteniliyor sonuç kaos daha büyük sonuç ise insan kıyımı ve çokça gözyaşı.
Yaratılmışların Allah’a açtıkları manevi savaş çocuklar, yaşlılar ve günahsız insanlar üzerinde maddi etkiler bırakıyor.
Kimisi annesizlikle, kimisi babasızlıkla ve kimisi ise iz bırakan büyük tramvalarla sınanıyor.
Küçük bedenler adeta ayrı bir savaşın cezasını çekiyor. Ruhları büyük tahribatlara uğruyor.
Allah’ın dünyasında Allah’ın kanunlarının işlemesi icab eder. Yaratılanların koyduğu kurallar ve meydana getirdiği kanunlar nefsin mührüne boyandığından sonuç hep vahim tablolar oluyor ancak.
Evet 21.Yy kıyamet savaşları dediğimiz savaşlar yüzyılı, ölümlerin yüzyılı ve insanın kendi nesline ettiği zulümlerin yüzyılı...
Açıkçası senaryonun daha başlangıç aşamasında olduğunun kanaatini taşıyorum.
Zira tüm emareler bu sonuçtan izler taşıyor.
Evet en kötü barış savaştan daha iyidir mantığı dünya da işlemediği müddetçe ve bir çocuğun bir damla gözyaşının bir okyanusun tuzlu suyundan daha acı olduğu anlaşılmadığı sürece dünya hep kaosa gidecek, gözyaşları da hiçbir zaman dinmeyecektir.
Sloganımız her daim barış, her şartta sevmek olmalı.
Saygılar ve sevgilerimi sunar umutlu ve bol çiçekli yarınlar dilerim...